Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ATO Congresium'da Ankara Bilim Üniversitesi ve Türkiye Verimlilik Vakfı tarafından düzenlenen, Türkiye'de verimliliğin artmasına katkı sağlayan ileri düzey yerli ve milli teknoloji ürünlerinin sergilendiği '6'ncı Verimlilik ve Teknoloji Fuarı'na katıldı.
Törende konuşan Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin dijitalleşme adına attığı yeni adımlara değindi. Yılmaz, verimliliği, mümkün olan en düşük kaynak harcaması ile en fazla çıktıyı elde etmek olarak tanımlayabileceklerini belirterek, "Ülkeler açısından baktığımızda ise ‘toplam faktör verimliliği' dediğimiz bir kavram var. Emeğin, hammaddenin ve sermayenin bütün bu girdilerin kullanımıyla birlikte sağlanan bir büyüme var. Girdilerin artışından daha yüksek bir çıktı elde ediyorsanız ekonomide toplam faktör verimliliğinizi artırıyorsunuz demektir. Bizim de amacımız toplam faktör verimliliğinin büyümemiz içindeki katkısını artırmak. Burada dijitalleşme, teknolojik gelişmeler çok önemli. Yapay zekadan otonom araçlara, robotik üretim sistemleri, arttırılmış gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi çığır açan teknolojiler, iş gücü kapasitesinden işletme ölçeklerine, üretim yapısından zamanın kullanımına kadar birçok alanda dönüşüme yol açmış durumdalar. Diğer taraftan yeşil hidrojen, manyetik levitasyon teknolojileri, kuantum, dijital tarım ve sentetik biyoloji gibi alanlarla teknolojide sürdürülebilirlik, giderek daha ön plana çıkmaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde savunma teknolojilerinde elde ettiğimiz başarılar bu anlamda model niteliğindedir" dedi.
Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nın Cumhuriyetin kazanımları zemininde daha ileri hamleler yapacakları bir dönem olduğunu belirterek, "Bu dönemin kapılarını birer birer açıyoruz. Kızılelma, Kaan, Gökdoğan, Hisar, Atmaca sayısı 850'yi geçen gurur vesilesi savunma sanayi projelerimiz. Batarya üretiminden elektrikli şarj istasyonlarının yaygınlaşmasına kadar geniş bir alanda teknolojik dönüşümü ifade eden yeni nesil milli otomobilimiz Togg. Önümüzdeki dönemde uzaya göndereceğimiz yerli ve milli uydumuz TÜRKSAT 6A, Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonu adımıyla ilerleyen Milli Uzay Programımız. 10 yıllık bir eylem planımız, yol haritamız var. Aşama aşama bunu hayata geçireceğiz. İlk astronotumuz Alper Gezeravcı, uzay görevini tamamlayarak dünyaya dönüş yolculuğuna başladı. Sağ salim dönmesini temenni ediyoruz. Sadece bir misyon gerçekleştirmedi aynı zamanda orada çeşitli deneyler de yaptı. Bundan da öte en kıymetlisi gençlerimize heyecan verdi. Milletimizin devletimizin gündemine uzay çalışmalarını güçlü bir şekilde yerleştirmiş oldu. İşte bu özgüvenle uzay programımızı adım adım hayata geçireceğiz" dedi.
Bilim ve teknolojiyi Türkiye Yüzyılı vizyonunun en iddialı alanlarından biri olarak belirlediklerini vurgulayan Yılmaz, "'Küresel rekabette var olmanın yolu verimliliği sürekli artırmaktan geçer' diyerek, 12'nci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program'da yol haritamızı netleştirdik. Hem planımızda hem programımızda ana eksen olarak, dijital ve yeşil dönüşümü görüyoruz. Bütün dünyanın da gündeminde. Türkiye, dijital ve yeşil dönüşümünün öncü ülkelerinden biri olacak. Başka türlü de üst orta gelir durumundan yüksek gelirli ülkeler ligine terfi edemeyiz. Türkiye artık kritik bir eşiğe gelmiş durumda. Bu eşiği daha yüksek teknolojiyle, daha yüksek katma değeri olan bir üretim ve ihracat yapısıyla aşabiliriz. Milli teknoloji hamlemizi 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, biyoteknolojik ilaçlardan hızlı trenlere, birçok alana yayacağız. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak üreticisi yapan, inovasyonun önünü açan adımlar atmaya devam edeceğiz. AR-GE harcamalarımız 21 yılda yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolar seviyesine yükselmiş durumda. Aynı süreçte milli gelirimiz 4 kat arttı. AR-GE'ye ayırdığımız pay yüzde 0,49'dan yüzde 1,32'ye çıktı" diye konuştu.