FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1994 yılından 17 Aralık 2013’e kadar avukatlığını yapan Orhan Erdemli’nin 23. Ağır ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dilekçe, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un hem FETÖ hem de CHP’ye akıl hocalığı yaptığını deşifre etti.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) avukat yapılanması davasında tutuksuz olarak yargılanan Avukat Orhan Erdemli, yargılamanın yapıldığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılı bir savunma gönderdi. 1994’ten 17 Aralık 2013’e kadar FETÖ elebaşının avukatlığını yapan Erdemli, mahrem yapılanmasının siyasi bağlantılarıyla ilgili bilgialer verdi.
Bu yapının üyesi olmadığı ve avukatlar yapılanmasına boyun eğmediği için Şerif Ali Tekalan, Mustafa Yeşil, Ali Bayram, Ahmet Kara, Süleyman Uysal, Harun Tokak gibi üst düzey FETÖ’cülerin baskısına maruz kaldığını anlatan Erdemli, bu ekibin kendisini yıldırmak için 28 Şubat’ın aktörlerinden Hüsamettin Cindoruk’un ofisine çağırdıklarını ve tehdit ettiklerini anlattı.
Dava sürecinde bu isimlerin çağırdığı toplantılardan birinde öfkeli bir şekilde, “Duruşmalarda pasif davranıyorsunuz, televizyonlara çıkıp propaganda yapmıyorsunuz, savcıya ve hakimlere yüklenmiyorsunuz. Mahkemenin altını üstüne getireceksiniz. Televizyonlara çıkarak ortalığı ayağa kaldıracaksınız, avukatlık böyle yapılır” diyerek kendilerini suçladıklarını anlatan Erdemli dilekçesinde şu bilgileri verdi:
“Bu tür olaylardan duyduğumuz sıkıntıyı, bize işi veren kişi olması nedeniyle Ali Çelik’e anlatarak bu baskıyı kabul edemeyeceğimizi ve Gülen’in avukatlığından istifa etmek istediğimizi söyledik. Bunun üzerine bir gün (İstanbul İmamı) Ahmet Kara telefonla aradı Sayın Hüsamettin Cindoruk’un adresini verdi, orada birlikte kendisiyle görüşelim dava ile ilgili tavsiyeleri olacak dedi. Gitmesem başıma bela olacaklardı. Beyoğlu’nda Mısır Apartmanı’ndaki Hüsamettin Cindoruk’un ofisine gittim. Oradaki konuşmalardan bu grubun akıl hocasının Hüsamettin Cindoruk olduğunu anladım.”
CHP-FETÖ ve darbe ilişkileri tartışılırken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 11 Haziran’da Cindoruk’u Nişantaşı’ndaki evinde ziyaret etti. CHP’li Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasından iki gün önce gerçekleşen ziyarette Kılıçdaroğlu görüşmeyle ilgili, “Sayın Cindoruk siyaset dünyamızın deneyimli ve birikimli bir insanı. Bazı konularda düşüncelerini aldım, birikiminden yararlanıyoruz. Hem Türkiye’nin sorunlarını hem dış politikayı konuştuk. Bir ufuk çizgisi” dedi.
Cindoruk ise görüşmeyle ilgili, “Türkiye’de siyasal hayat bir çıkmaza girmiştir. Bugün yarı başkanlık sistemini yaşıyoruz, bir süre sonra başkanlık sistemine geçeceğiz. Bu sadece başkanlık sistemi değil tek parti sistemidir. Tünelin ucunda ışık yoktur. O ışığı yakmak için Sayın Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı.
11 Haziran günü gerçekleştirilen bu ziyaretten sadece 4 gün sonra Kılıçdaroğlu’nun kaos oluşturmaya çalışmakla suçlandığı “adalet yürüyüşü” başladı. Kılıçdaroğlu, Cindoruk’tan aldığı tavsiyeyle başladığı düşünülen yürüyüşün 6. gününde, 15 Temmuz’daki kahramanlık destanına gölge düşürmeyi amaçlayan açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz gecesi, askeri okul öğrencilerinin linç edilerek öldürüldüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, “Bu öğrencinin de hakkını biz arayacağız. Binlerce akademisyen atıldı, bunların da hakkını hep beraber biz arayacağız. Bu yürüyüşü onlar için yapıyoruz” diyerek hain darbe girişiminin 1. yıldönümünün yaklaştığı bir süreçte yeni bir algı oluşturmayı amaçladı.
Erdemli’nin, FETÖ’nün en üst düzey isimlerinin akıl hocalığını yaptığını deşifre ettiği Hüsamettin Cindoruk 28 Şubat darbesinde de başroldeydi. Refah-Yol hükümetini devirmek için hükümetin küçük ortağı olan Doğru Yol Partisi’nden istifa eden milletvekilleri, darbe projesi kapsamında Cindoruk’un kurduğu Demokratik Türkiye Partisi’ne katıldı. Refah-Yol’un düşürülmesinin ardından Cindoruk’un DTP’si ANAP ve DSP ile birlikte yeni hükümeti kurarak 28 Şubat kararlarını uygulamaya geçirdi.