|

Bu 2 uçakta kimler vardı?

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün Suudi Arabistan’dan Atatürk Havalimanı’na iki uçak indi. Getirdikleri 13 kişi ile birlikte aynı gün ikisi de tekrar havalanıp Türkiye’den ayrıldı. Şimdi, diplomatik dokunulmazlıkları olan bu kişilerin kimler olduğu, İstanbul’da kaldıkları süre içinde ne yaptıkları merak ediliyor.

Yasin Yılmaz ve
04:00 - 9/10/2018 Salı
Güncelleme: 11:06 - 9/10/2018 Salı
Yeni Şafak
 Gulfstream 4 tipi HZ-SK1 ve Gulfstream G450 tipi HZ-SK2, Riyad merkezli özel bir VIP şirketinin filosunda bulunuyor.
 Gulfstream 4 tipi HZ-SK1 ve Gulfstream G450 tipi HZ-SK2, Riyad merkezli özel bir VIP şirketinin filosunda bulunuyor.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili soruşturma çok yönlü devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi Velid bin Abdulkerim El-Hireyci'yi önceki gün bakanlığa çağırarak, Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturmada "tam iş birliği içinde olunması" beklentisini iletti. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Büyükelçi El-Hireyci'yi bakanlığa davet etti.

ARAMA İÇİN İZİN İSTENDİ

Kaynaklar, görüşmede, El-Hireyci'ye kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin soruşturma sürecinde "tam bir iş birliği içinde olunması" mesajının iletildiğini kaydetti. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da çok yönlü araştırma yapıyor. Türkiye'nin, Kaşıkçı için Suudi Arabistan Konsolosluğu'ndan arama izni istediği öne sürüldü.

13 KİŞİYLE GELDİ

Soruşturmada yapılan incelemelerde, Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün Atatürk Havalimanı'na Suudi Arabistan'dan gelen 2 uçağın kısa süre sonra tekrar bu ülkeye havalandığı ortaya çıktı. 2 Ekim'de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan kalkan ve kuyruk tescilleri HZ-SK1 ve HZ-SK2 olan iki jet uçağı farklı saatlerde İstanbul Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminaline geldi. Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali’ne inen 2 jette 13 yolcunun bulunduğu ve yolcuların farklı araçlar ile Genel Havacılık Terminali'nden ayrıldığı öğrenildi.

ARANMADILAR

HZ-SK1 kuyruk tescilli uçağın akşam saatlerinde İstanbul’dan ayrılarak Mısır’a gittiği ve burada 1 gün kaldıktan sonra Riyad’a geçtiği öğrenildi. Diğer HZ-SK2 kuyruk tescilli uçak ise 2 Ekim sabah 03.13’de geldiği ve aynı gece 22.46 da Dubai’ye hareket ettiği öğrenildi. İki farklı özel jet ile gelenlerin diplomatik dokunulmazlığı bulunduğu ve bu yüzden beraberinde getirdikleri ya da götürdükleri çantaların aramaya tabi tutulmadığı iddia edildi. Bu uçaklarla Kaşıkçı’nın kaçırıldığı ya da cesedinin götürüldüğü iddia ediliyor.

ÖZEL ŞİRKETİN FİLOSUNDA

Atatürk Havalimanı'na inen 2 uçağın Riyad merkezli özel VIP uçuşları düzenleyen bir şirkete aid olduğu öğrenildi. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad merkezli şirket, iş seyahatlerinde tercih ediliyor. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de kaybolmasının ardından birer saat arayla Atatürk Havalimanı’na gelen Gulfstream 4 tipi HZ-SK1 ve Gulfstream G450 tipi HZ-SK2 iki uçak bu şirketin filosunda yer alıyor.

Nişanlısı ifade verdi

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdiği sırada yanında olan nişanlısı Hatice Cengiz'in İstanbul Emniyeti'nde ifade verdiği öğrenildi. Suudi Arabistan hanedanına yönelik muhalif yazıları ile bilinen bir isim olan gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için salı günü saat 13.12'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu’na gitmişti. Kaşıkçı’nın binadan bir daha çıkmadığı belirtilmişti. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı, “Cemal Kaşıkçı vahşice öldürüldü. Hepimizin başı sağ olsun. Biz gıyabi cenaze namazı için hazırlanıyoruz. Bundan sonra dünya vicdanı ile Suudi Arabistan karşı karşıya gelecek" demişti.

Konsolosluk araçlarına MİT kıskacı

Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili Türk güvenlik güçleri çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu kapsamda konsolosluğa ait 26 aracın 1-3 Ekim arasında nerelere gittiği konusunda hem GPS üzerinden hem MOBESE kayıtları üzerinden ayrıntılı inceleniyor. Güvenlik güçleri, araçların ulaştığı noktalarda Kaşıkçı’nın canlı ya da cansız bedenine dair ipuçları taşıdığı inancını taşıyor. Türk makamları, söz konusu olayda kullanıldığı düşünülen araçları da yakın takibe aldı. Buna göre konsolosluğun kullanımındaki 26 araç tek tek incelenecek. Bu araçların olay günü ve sonrasında ne zaman çıktıkları, sürücülerinin kimlikleri, araçların nereye gittiği ve yeniden ne zaman konsolosluğa döndükleri gibi sorulara cevap bulunacak.


Siyah araba kanıt

Dünyanın önde gelen yayın organları, Cemal Kaşıkçı ile ilgili iddialar konusuna odaklanan haberler yayınlıyor. Gazeteler, yetkililerin elinde siyah bir arabaya odaklanan kanıt niteliğinde görüntü olduğunu ifade etti.

* WASHINGTON POST:
Kaşıkçı’nın çalıştığı Washington Post haberinde, "Cinayet için görevlendirilmiş 15 kişilik bir ekibin önceki hafta İstanbul’a gönderilerek bu planlanmış eylemi hayata geçirdikleri ancak delillere ulaşılmadığı" belirtildi.
* THE GUARDIAN:
İngiliz Guardian gazetesinin haberinde, yetkililerin elinde siyah bir arabayla ilgili kanıt niteliğinde bir görüntü olduğu belirtildi.
* BBC:
BBC’nin haberinde de, Kaşıkçı’nın Türk nişanlısı Hatice Cengiz’in konsolosluk önününde 11 saat Kaşıkçı’yı beklediği ve Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne inanmadığını söylediği yer aldı.
* THE TELEGRAPH:
Telegraph’ın haberinde ise, Türk polisinin beyanına göre, Kaşıkçı’nın cesedinin parçalanarak dışarı çıkarıldığı belirtildi.
* CNN INTERNATIONAL:
CNN’de yer alan haberde ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bizzat konuyla ilgilendiğini söylemesi yer aldı.
* THE INDEPENDENT:
Independent haberinde de, Türk polisinin soruşturmaya devam ettiği ve Riyad’ın da konsoloslukta yapılacak araştırmalar için gerekli izinleri verdiği belirtildi.
* THE JAPAN TIMES:
The Japan Times da, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkililin, "Bu iddiaları doğrulayacak pozisyonda değiliz; ancak, konuyu yakından izliyoruz" yolundaki sözlerini yayınladı.
  • Bedeli ağır olacak!
  • Kaşıkçı’nın hunharca katledilmesine bütün dünyadan tepki yağıyor. Bir grup ABD’li senatör, cinayet ispatlanırsa bunun Suudi yönetimi için ağır bir bedeli olacağını açıkladı. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, senatörler Bob Corker ve Ben Cardin’in de kendisiyle aynı fikirde olduğunu belirtti. Graham, şöyle devam etti: “Bay Kaşıkçı’nın başına ne geldiyse bunu ortaya çıkarmamız, Suudi yönetiminin net cevaplar vermesi bir zorunluluktur. Eğer iddialarda herhangi bir hakikat payı varsa, bu durum ABD-Suudi ilişkilerine yıkıcı etki yapacağı, ayrıca hem ekonomik hem de diğer açılardan bunun ağır bir bedelinin olacağı konusunda hemfikiriz”
  • GERÇEKLER ORTAYA ÇIKSIN
  • İngiltere Dışişleri, suçlamaların son derece ciddi olduğunu açıkladı. Bakanlık açıklamasında, “ S. Arabistan hükümetiyle de gerçeklerin acilen ortaya çıkması için çalışıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Almanya Dışişleri de Kaşıkçı’nın kaderi konusunda endişeli olduklarını söyledi. Açıklamada olayın hızlı şekilde aydınlatılmasının önemli olduğu ifade edildi. Fransa Dışişleri ise açıklamasında“Fransa Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasından endişe duyuyor” ifadelerini kullandı. BM’den yapılan resmi açıklamada ise de “Genel Sekreter, Antonio Guterres’in, olaydan endişe duyduğunu ve yakından takip ettiğini belirtti.

Siyasi değil kişisel


Evlilik işlemleri için 2 Ekim Salı günü saat 13.12'de Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndaki randevusuna giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçı'nın en büyük oğlu Salah Kaşıkçı, Suudi Arabistan'a ait Al Arabiya televizyonuna konuştu. "Sorun şu ki bir Suudi vatandaşı kayıp. Durumu açıklığa kavuşturmak için Suudi yetkililerle işbirliği içindeyiz" diyen Salah Kaşıkçı, babasının ortadan kaybolmasını 'kişisel bir mesele, siyasi çerçeveden uzak' olarak niteledi. Ailenin güvenilir bilgiler peşinde olduğunu vurgulayan Salah Kaşıkçı, babasıyla en son Washington'dayken iletişim kurduğunu ve babasının Türkiye'ye gittiğinden haberi olmadığını söyledi.

NİŞANLIYI TANIMIYORUZ

Babasının nişanlısı olarak kendisini tanıtan Hatice adlı kişiyi tanımadığını söyleyen Kaşıkçı, "Basında çıkan haberler dışında kendisiyle ilgili hiçbir şey duymamıştım" dedi. Söz konusu kadına babasının durumuna müdahil olmaya çalışmasını kesme çağrısı yapan Salah Kaşıkçı, "Onun ailesi biziz" vurgusu yaptı. Salah Kaşıkçı, ailesinin Suudi Arabistan'ın yürüttüğü resmi soruşturmaya destek verdiğinin de altını çizdi.


#Cemal Kaşıkçı
#Suudi Arabistan
#Konsolosluk
6 yıl önce