Son yılların en büyük havacılık krizlerinden birinin tam ortasında yer alan Boeing, karıştığı iki ölümlü kazanın ardından dünya genelinden gelen 737-MAX adımlarına karşı çıkış yolu arıyor.
Kazaların hemen ardından Türkiye'nin de dahil olduğu çok sayıda ülke 737-MAX'lerin uçuşunu yasaklamakla kalmamış, kendi hava sahalarını da bu uçaklara kapadığını açıklamıştı.
İlk etapta 'Sorun yok. Uçuşlara devam' kararı alan ABD de dün itibariyle bu kararını askıya aldı ve uçakların ikinci bir emre kadar uçuşunun yasaklandığını duyurdu.
Uluslararası Hava Hukuku konusunda uzman olan Avukat Serkan Cavaklı, Boeing'e dava açılmasının mümkün olup olmadığı, mümkünse hangi aşamaların yaşanacağı ve Türkiye'nin atması muhtemel adımları değerlendirdi.
"Şuan uçaklarda gizli bir ayıp olup, olmadığı araştırılıyor" diyen Cavaklı, uçakların bu kapsamda tebdiren uçuşlarının durdurulduğunun altını çizdi.
"Boeing firmasına şuan uçakların alımı konusunda yapılan sözleşmeden kaynaklı ihtar çekmek veya tazminat davası açmak hukuken yanlış olur" ifadesini kullanan Cavaklı, şöyle devam etti:
"Bizim de 5/6/1945 tarih 4749 sayılı yasa ile taraf olduğumuz ICAO'dan (Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı) resmi ve kesin bir açıklama yok.
Ayrıca Şikago konvansiyonu Ek-13 ve Ek-17 protokolü gereği güvenlik standartları ve uygulama prosedürlerini sivil havacılık yasasına göre yapmamız ondan sonra çıkacak nihai karara göre izlenecek yol belli. Nedir bu madde?
Avukat Cavaklı, "Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bu konuda yetkiler verdi. Bu iş onlar eliyle takip edilecek.
Denetçinin oluşturacağı rapor sonucuna göre uçakların uçuş izinlerinin süresiz iptali hatta işletmecinin (bu tüzel yada özel olsun fark etmez) uçuş operasyonunun veya işletmecinin faaliyetini durdurmaya kadar gidebilir."