UCM'nin, Gazze kasapları Netanyahu ve Yoav Galant’ı savaş suçlusu ilan edip, yakalama kararı çıkarması, BM'de 1975 yılında alınan “Siyonizm Irkçılıktır” kararını hatırlattı. BM Genel Kurulu'nun bugün de benzer bir karar alıp, Gazze'de soykırım suçu işleyen İsrail’e yönelik küresel baskıyı artırabileceği belirtiliyor.
Dünya, 76 senedir işgalci olduğu Filistin topraklarında bir halkı yavaş yavaş öldüren İsrail’in, barbarlıkta çıtayı her geçen gün biraz daha yükseltmesine şahit oluyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başbakan Binyamin Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Galant’ın savaş suçlusu olduğunu açıklayarak iki isim hakkında yakalama kararı çıkardı. Karar pozitif bulunsa da söz konusu vahşetin önüne geçmek için uluslararası kuruluşların başka ne gibi kararlar çıkarabileceği tartışılıyor. 1975 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda çıkarılan, “Siyonizm Irkçılıktır” kararının yeniden oylamaya sunulması seçenekler arasında. Zira söz konusu kararla 1991 yılına kadar Siyonizm’in ırkçı bir görüş olduğu dünya genelinde kabul görmüş, İsrail’e karşı küresel baskı en üst düzeye çıkmıştı. 1991 yılında Filistin’le barış görüşmelerinin ve iki devletli çözümün ön koşulu olarak İsrail yasanın iptal edilmesini istemiş, BM Genel Kurulu’nda ilk ve son defa bir karar iptal edilmişti. Sonrasında ise İsrail’in işgali genişleterek ve iki devletli çözüme giden yolları tıkayarak tüm dünyaya yalan söylediği ortaya çıktı.
1975’TE TARTIŞMAYA AÇILDI
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1975 yılında aldığı kararda, Siyonizm ırkçılığın bir biçimi olarak tanımlanmıştı. 1948’de 700 bin Filistinliyi süren, 1967’de 6 Gün Savaşları ve 1973’te Yom Kippur Savaşı ile tüm Arap dünyasına karşı meydan okuyan işgalci güç, gerekçe olarak Yahudi ırkının seçilmiş ırk olduğunu ve bu toprakların kendilerine vaat edildiğini ileri sürdü. 1975 yılında Siyonizm’in ırkçılık olduğu, Sovyetler Birliği öncülüğünde BM kürsüsünde tartışmaya açıldı. 10 Kasım 1975’te, “Siyonizm bir ırkçılıktır ve ırk ayrımcılığı biçimidir” kararı oylamaya sunuldu. Karar 72’ye karşı 35 oyla kabul edildi. 32 ülke ise çekimser kaldı. Türkiye de kararı destekleyen ülkeler arasında yer aldı. 10 Kasım 10 Kasım 1963'te kabul edilen, “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge” bağlamında ele alınan karar, Siyonizm kaynaklı ayrımcılıkla mücadeleyi hedefliyordu. Kararda İsrail devletinin ideolojisi olarak Siyonizm kabul gördü ve kınandı.
'İPTAL EDİN FİLİSTİN’İ TANIYALIM'
1987 yılında başlayan birinci İntifada ile Filistinliler İsrail işgaline karşı ayaklandı ve bölgede tansiyon yeniden tavan yaptı. Batı Şeria, Kudüs, Sina Yarımadası ve Gazze’de işgalci pozisyonunda bulunan terör devleti ile Filistinliler arasında barış sağlanması için ABD ve Sovyetler Birliği aracı oldu. İsrail’in Filistin’i tanıması, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve kalıcı barışın tesisi gibi şartlarla Filistin tarafı masaya oturdu. Kasım ayında Madrid Konferansı’na katılan İsrail ise BM’de Siyonizmi ırkçılık kabul eden BM kararının iptalini, barış ve diğer şartların kabulü için ön koşul olarak sundu.
TÜM DÜNYAYI ALDATTI
16 Aralık 1991’de BM Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile 3379 Nolu “Siyonizm Irkçılıktır” kararı iptal edildi. 111 ülke iptal için oy kullanırken 25 ülke aleyhte oy kullandı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 13 ülke çekimser kaldı. İsrail 1993’te Oslo Anlaşmasını imzalayarak Filistin’i tanıyacağını taahhüt etti. Ancak geçen 30 yıla aşkın sürede işgal politikalarını sertleştirdi ve sözünde durmadı. “Siyonizm Irkçılıktır” kararını iptalini sağlayan İsrail, tüm dünyayı aldatmış oldu.
ULUSLARARASI BASKI ARTAR
UCM’nin tutuklama kararı sonrası iptal edilen 3379 numaralı kararın yeniden kabul edilmesi gündemde. Uzmanlar, kararın çıkması ile İsrail’in uluslararası arenada ciddi bir baskıyla karşılaşacağı görüşünde.
Küstah tehdit
- ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, UCM'nin Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrine uyacağını açıklayan ülkeleri yaptırım uygulamakla tehdit etti. Fox News kanalına konuşan Graham, ABD Kongresi'nde bu konuda yeni bir yasa tasarısı hazırlığı içinde olduğunu belirterek "Mümkün olan en kısa sürede yasanın geçmesi için çalışıyorum." dedi. Graham, söz konusu tasarının ABD'nin müttefiklerini de kapsayacağını dile getirerek, "Yani Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, eğer herhangi bir müttefik UCM'ye yardım etmeye çalışırsa, yaptırıma tabi tutacağız." tehdidinde bulundu. Sunucunun, özellikle Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun, herkesin UCM'nin kararına uymaya çağırmasının cezasının ne olması gerektiği sorusu üzerine Graham, "Onun ekonomisini yerle bir etmeliyiz" ifadesini kullandı.