BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, tvnet canlı yayınında, Gazeteci Cüneyt Özdemir'in gündeme ilişkin sorularına yanıt verdi.
Muharrem İnce'ye sopanın ucunu gösterdiler. Kasetler, dekontlar ortaya çıktı. Doğru olmadığını söyledi biz bunu esas alıyoruz. Kılıçdaroğlu'nun çevresindeki tüm ekip, PKK'lılar da dahil ümitlerini kazanmaya bağlamış. Azerbaycan ile ilişkileri askıya alacaklar, terör örgütü mensupları işe dönecek, Türk ordusu Suriye'den çekilecek... Bütün bunlar Kılıçdaroğlu'na bel bağlamış kesimler. Muharrem İnce'yi buna engel gördüler. Bu şantaj, kumpas sürecini başlattılar.
Çok çirkin ve kabul edilemeyecek bir şey. Siyasi çıkarları için her yolu mübah göreceklerini gösteriyor. Bunların hepsi planlı, en son Rusya'yı işaret etmesi de bunun sonucu. Kılıçdaroğlu ve ekibinin bundan haberi vardı, ön alarak bu işin içinde biz yokuz algısını oluşturmaya başladı.
Özellikle sosyal medyadaki gelişmelere bakarsak, bir parmak olduğu ortaya çıkıyor. Kılıçdaroğlu'nun bunlara bel bağlaması, İnce'yi ekarte etmeye çalışması siyasi tarih adına kara lekedir. Bu iddiaların hangi çevreler tarafından dillendirildiğinde baktığımızda Kılıçdaroğlu'nu destekleyenler olduğunu gördük. İnce'yi tamamen yarış dışına itmek istediler. İnce'ye oy vereceklerin demokratik hakları gasp edildi. Az da olsa bir etkisi olacaktır, pusulada bir değişiklik olmayacak. Oylar sayılacak ama alacağı oy büyük olarak düşecek. Adaylıktan çekilmese oylarında artış da olabilirdi.
Akşener masadan kalkıp döndükten sonra figüran olduğu için hiçbir şeye müdahale edemiyor. Sözde milliyetçi ama özerklik ve terör örgütleriyle iş birliği sözlerine bir şey diyemiyor. HDP meşru bir parti diyorlar, Akşener de HDP eşittir PKK diyor. Demirtaş'ın açıklamasını okumuş Mansur Yavaş, PKK silah bırakabilirmiş diyor. Terörist başının heykelini dikeceğini duymamış mı?
Bir kere daha altını çizerek söylüyorum. Kılıçdaroğlu söylüyor 'Ben özerkliği getireceğim' diye. PYD olsun, bir başkası olsun Suriye'nin kuzeyinde diyen Kılıçdaroğlu, 'Bizim Libya'da ne işimiz var' diyen Kılıçdaorğlu, 'Bizim Suriye'de ne işimiz var. Ben gelirsem askerleri çekeceğim' diyen Kılıçdaroğlu. Ermenistan'la Azerbaycan'ı iki farklı ülke gibi değerlendirip aralarında hiçbir fark gözetmeden aynı şekilde eşit muamele yapacağını dile getiren yine CHP'liler. Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı, dış politika danışmanları bunları söylüyor. Şimdi bütün bunları gören bir Türk milliyetçisinin eli nasıl olur da Tayyip Erdoğan'dan başkasına oy verebilir ki? Yani neye oy verceksiniz o zaman. Kaosa oy vereceksiniz. Yani ikinci tura kalma şansı yok, seçilme şansı yok. O zaman tam da Kılıçdaroğlu'nun, onu destekleyen PKK'nın FETÖ'nün, emperyalistlerin Amerika'nın istediğini yapmış olacaksınız. Seçimi ikinci tura bırakmayı istiyoarlar. Birinci turda kazanma şanslarının olmadığını onlar da biliyor. Bir kargaşa çıkararak daha güçlü bir şekilde terör örgütlerini, Batı'yı ve farklı çevreleri devreye sokarak seçimi her türlü hileyi de, her türlü kumpası kurarak da kazanmak için bir hazırlık içinde olduklarını görüyoruz.
Seçimi kaybedecekler. 14 Mayıs akşamı inşallah Cumhur İttifakı'mızın cumhurbaşkanı adayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ilk turda seçimi yüzde 51'in üzerinde oyla kazanacak. Peki bundan sonra Yedili Masa'da ne olacak? İYİ Parti diyecek ki, 'Biz zaten Kemal Bey'in kazanamayacağını ifade etmiştik. Ama ortak karara uyduk o yüzden kaybetti. Ve orda masada bir ayrışma başlayacak. Masa hemen dağılır. Bir kere artık İYİ Parti o masada olmaz. Ama tabi sonra belli bir süre sonra yine oturabilir o ayrı bir şey. belediye başkanları burada tekrar hemen bir belediye seçimi olacak onunla ilgili hazırlıkları olabilir. Diğerleri genel başkanları Meclis'te olmayacakları için başıboşluk da meydana gelebilir.
Ben CHP'de Kılıçdaroğlu'nun kolay kolay koltuğu bırakacağını zannetmiyorum. Kendisine şöyle bir gerekçe çıkarabilir. 'Ben Tayyip Erdoğan'ın karşısında en yüksek oyu alan cumhurbaşkanı adayıyım' der. Çünkü CHP'nin, HDP'nin, İYİ Parti'nin, PKK'nın, FETÖ'nün, diğer devrelerin destekleri, TİP'in, bu Marksist Leninist, LGBT'lilerin. Yani gerçekten insan sayarken bile haya ediyorum. Bu kadar terör örgütü nasıl bir adaya destek verebiliyor? Ya da bu sapkın düşünce sahip olan topluluklar, kuruluşlar. Bunların hepsi bir adayın etrafında birleşti. Bunu birisi yaptı. Bir güç bunları birleştirdi. Yedi benzemez, sekiz, dokuz benzemez bir araya gelebildi. Sonuç olarak Yedili Masa dağılır, Kılıçdaroğlu koltuğunda oturur.
Delege hakimiyeti olduğu söyleniyor. Şu ümide de kapılacaktır. Cumhurbaşkanımızın, Tayyip Erdoğan'ın ikinci cumhurbaşkanlığıdır. 'Bundan sonra da aday olamayacak' deyip şimdiden 2028'in hazırlıklarına başlayabilirler.