Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 24 TV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'nin Ermenistan ile normalleşmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Karabağ Zaferi'nden sonra Güney Kafkasya'nın istikrarı ve barışı anlayışıyla Ermenistan'la ilişkilerin normalleşmesi için pozitif mesajlar verdiklerini hatırlattı.
Çavuşoğlu, özel temsilcilerin ilk toplantıda, güven artırıcı adımlar dahil hangi adımların atılabileceği konusunda bir yol haritası üzerinde görüş alışverişinde bulunacağını ifade ederek, daha sonra bu görüşmelerin telefon ve videokonferans yöntemiyle devam etmesi gerektiğini söyledi.
Güney Kafkasya'da 6'lı formatta yürütülen platformun bölgede 6'lı bir çözümü sağlayıp sağlayamayacağına ilişkin soruya da Çavuşoğlu, 3+3 formatında bir araya gelme fikrini Türkiye'nin desteklediğini anımsattı.
Çavuşoğlu, bu formattaki ilk toplantının Moskova'da olduğunu, ikincisinin de Türkiye'de yapılması önerisinde bulunduklarını ve bunun prensipte hiç kimse tarafından reddedilmediğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, bölgede ulaştırma ve ekonomik iş birliği gibi hususların hayata geçmesi konusunda ikili düzeyde, bazı konularda da Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan olarak 3'lü formatta adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan 6'lı formatta da atılabilecek adımlar bulunduğuna ve bunların birbirini tamamlayıcı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Önemli olan burada iyi niyet girişimlerine bazı ülkelerin karşı çıkmaması. Mesela Gürcistan'ın 3 3 toplantısına katılmasına karşı çıkan bazı Batılı ülkeler var. Bize de söylüyorlar işte Gürcistan'a fazla baskı yapmayın, Rusya'dan dolayı katılmak istemez. Bu baskıyla olmaz. Tam tersi, biz teşvik ediyoruz. Belki Gürcistan ile Rusya arasında da gerçek anlamda bir diyaloğun başlamasına da vesile olur."
Ermeni diasporasının Ermenistan ile normalleşmede baskı yapıp yapmadığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, Ermenistan'da Karabağ Savaşı'nın kaybedilmesinin de etkisiyle daha da radikalleşen bir grup olduğunu belirtti.
Bu aşırı grupların Erivan'a baskı yapmaması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, şu ana kadar bu diasporayı olumsuz yönde kullanan bir ülke görmediklerini, ABD ve Avrupa'daki ülkelerin bu normalleşme sürecini güçlü şekilde desteklediklerini belirtti.
Çavuşoğlu, Ermenistan'ın normalleşme sürecinde 1915 olaylarını ön şart olarak sunup sunmadığına ilişkin soru üzerine de böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, Ermenistan tarafından da gelen mesajlardan normalleşme süreci konusunda olumlu bir bakış açısı olduğunu söyleyebileceğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı 8. Zirvesi'nin tarihi bir zirve olduğunu, konseyin yalnızca isminin değişmediğini, ayrıca 2040 vizyon belgesini kabul ettiklerini vurguladı.
Teşkilata gözlemci ve ortaklık statülerinin kriterlerini belirlediklerini kaydeden Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) belirleyecekleri kriterlere göre Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olabileceğini söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin dönem başkanlığında, teşkilatın daha da güçlenmesi için çalışacaklarını belirterek, Rusya'nın da bu teşkilatı ya da üyelerini kendisine rakip olarak görmemesi gerektiğini dile getirdi.
Afganistan'da Kabil havalimanının işletilmesi konusuna ilişkin soruya Çavuşoğlu, havalimanını işletme konusunda Katar ile hareket etme fikrinin ortaya çıktığını söyledi.
İki şirketi bir araya getirerek birlikte teklif verme konusunda mutabık kaldıklarını kaydeden Çavuşoğlu, havalimanının işletmesi, ekonomik boyutu, yapılacak yatırımlar ve güvenlik meselesi gibi meseleleri içeren teklifin karşı tarafa iletildiğini belirtti.
Afganistan'da kadın ve kız haklarının gelişimine ve bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla Afganistan'ı ziyaretine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, gelecek dönemde 5 ya da 6 dışişleri bakanı olarak gitmek istediklerini söyledi.
Çavuşoğlu, Afganistan'da Taliban yönetimiyle görüşme konusunda ağır ön koşullar koyarak bir mesafe kat edilemeyeceğini, kadın ve kız haklarının korunmasında Taliban'ın attığı adımların istenilen düzeyde olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin Etiyopya'daki meseleye dahil olup olmadığına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin dünyanın dört bir yanında aktif dış politika izlediğini, dünyada var olan sorunlara çözüm konusunda katkı sağladığını ve birçok zirveye de ev sahipliğini yaptığını anlatarak örnekler verdi.
Çavuşoğlu, Etiyopya ile Sudan arasındaki sınır problemi konusunda her iki ülkeyle görüştüklerini, Etiyopya içinde de ülke yönetiminin yanı sıra Tigray yöneticileriyle de görüştüklerini belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Latin Amerika'daki uluslararası örgütlerde statüsünün de olduğunu ve o bölgede aktif bir ülke olduğunu belirtti, Antalya Diplomasi Forumuna (ADF) katılmak için şimdiden 6 ülkenin dışişleri bakanının katılımını teyit ettiklerini söyledi.
Katar ile ilişkiler ve BAE ile yakınlaşma hakkındaki soruları cevaplayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin hep iyi gittiğini dile getirdi.
BAE ile ilişkilerin normalleşmesinin birçok alana etkisi olacağını ve bu etkileri şimdiden görmeye başladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta yapacağı BAE ziyaretinin de ilişkilere yeni bir ivme kazandıracağını söyledi.
Çavuşoğlu, öte yandan BAE ile İran arasında bölgesel gerginliğin ilişkilere yansıdığını ancak buna rağmen yatırımlar ve ticaretin her zaman arttığına şahit olduklarını belirtti.
Bunu ikili düzeyde yapmanın yeterli olmayacağını, çünkü bu kara taşımacılığının şimdilik İran üzerinden geleceğini kaydeden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
Çavuşoğlu, bunu özellikle Irak üzerinden de gerçekleştirmek istediklerini belirterek, bu demir yolu ve kara yolu projelerinin hayata geçmesi durumunda sürenin daha da kısalabileceğine dikkati çekti.
Libya'daki gelişmeler ve son duruma ilişkin olarak Çavuşoğlu, Libya'nın içinde bulunduğu durumun çok kritik olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Libya konumundaki bir ülkenin birliğinin sağlanabilmesi için en önemli yöntemlerden birinin seçimlerin yapılması olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu, seçimlerin zamanlanmasının önemine işaret ederek, seçime kadar ülkede meşruiyet tartışmasının olmaması ve gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Somali'de Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında seçim ve yetki odaklı yaşanan krizi yatıştırma konusunda Türkiye'nin girişiminin olup olmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, Somali'de Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasındaki gerginliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Somali'yi her konuda desteklediğini belirtti.