Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çalışma ziyareti kapsamında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geldi. Bakan Çavuşoğlu temasları kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi.
Çavuşoğlu’yla görüşme fırsatı bulduğu için mutlu olduğunu belirten Aliyev, "Elbette bugün Türkiye-Azerbaycan müttefik ilişkilerinin gelecekteki gelişimi hakkında görüş alışverişinde bulunacağız. Üç ay sonra Şuşa Beyannamesi’nin 1. yıl dönümünü kutlayacağız. Bu tarihi bir belgedir. Aslında Türkiye-Azerbaycan ilişkileri her zaman ittifak düzeyinde olmuştur ve ittifak halklarımızın kalbindedir. Bunu geçen yıl Şuşa’da teyit ettik.” dedi.
Türkiye-Azerbaycan kardeşlik ilişkilerinin hem iki ülkenin halkları hem de bölge için her zaman büyük önem taşıdığını ifade eden Aliyev, “Çünkü ilişkilerimiz sadece ikili formatta değil, bölgesel güvenlik açısından da büyük önem taşıyor.
Dünyada Türkiye ve Azerbaycan’dan daha fazla birbirine bağlı başka bir ülke yoktur. Bu bizim büyük zenginliğimiz ve onu koruyor ve güçlendiriyoruz, her duruma hazırız ve her zaman birbirimizin yanındayız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sürekli iletişim halinde olduğunu vurgulayan Aliyev, Erdoğan ile telefonla görüştüğünü ve atılacak adımlara beraber karar verdiklerini kaydetti.
Kabulden dolayı Aliyev’e teşekkür eden Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti. Çavuşoğlu, "Şuşa Beyannamesini hazırlamak ve imzalamak sizlerin fikriydi. Biz de Ceyhun kardeşimle birlikte bunu üzerinde çalıştık.
Yaklaşık 1 sene önce, 9 ay önce kardeşiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte imzaladınız ve yaklaşık 1 ay önce iki gün arayla iki meclisten de onaylanması aslında sizin ortaya koyduğunuz bu iradeyi daha da güçlendirdi. Halkımızın temsilcilerinin de buna ses vermesi önemliydi." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, "Şuşa Beyannamesi gerçekten de biz zaten doğal müttefikiz. Bir millet iki devlete yakışan gibi oldu. Bunu sadece resmileştirdik sizlerin imzalarıyla. Şimdi bunun içindeki unsurların hayata geçmesi konusunda da biz yoğun bir şekilde kardeşlerimizle çalışıyoruz. Sadece harici işleri nazırları değil, tüm kurumlarımız çalışıyor. Somut adımlar atmamız lazım.
Sizin de söylediğiniz gibi bizim aramızda bağların güçlenmesi iki ülkenin ve halkın bağlarının güçlenmesi ya da çıkarına değildir, bölgenin istikrarı, huzuruna da çok faydası olacaktır. O nedenledir ki biz Şuşa Beyannamesinin içindeki unsurları bu üçlü, dörtlü formatlarda bölgedeki ülkelerle münasebetlerimize de yansıtmak için işleyeceğiz."