Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı, düzenlenen törenle açıldı. Deniz Harp Okulu’ndaki törene Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu da katıldı.
Bölge genelinde askeri ve siyasi alanlarda yoğun değişim ve gelişmelerin olduğunu, bunları yakından takip ettiklerini ifade eden Akar, gelişmeler sonucunda Türkiye’ye yönelebilecek her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı alınması gereken tüm tedbirlerin alındığını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin uluslararası alanda özne haline geldiğini bildiren Akar, bununla birlikte Türkiye’nin etki ve ilgi alanının da genişlediğini aktardı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının tarihindeki büyük denizcilerden aldığı ilhamla başarıyla görevlerini yerine getirmeyi sürdürdüğünü dile getiren Bakan Akar, “15 Temmuz sonrasında bazı fitne fesat yuvaları çalıştı ama muvaffak olamadı. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bir bütün halinde kendisine verilen görevleri yaptı, yapmaya devam ediyor. Deniz Kuvvetlerimiz 2020 yılında bir yılda 200 bin saat seyir yaparak Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdı. 182 gün kıyıya gelmeden görev yapan gemimiz oldu. Deniz Kuvvetlerimiz hainlerden temizledikçe güçlendi, güçlenmeye devam ediyor” diye konuştu.
Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta Yunanistan ile yaşanan problemlere değinen Akar, şunları söyledi: “Biz Yunanistan ile problemlerin uluslararası hukuk çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri içinde diyalog yoluyla siyasi çözümler bulunarak çözülmesini, barış ve huzur ortamında iki taraf halklarının zenginliklerden yararlanarak güven ve refah içinde yaşamasını istiyoruz. Bizim samimi kanaatimiz, dileğimiz bu. Maalesef özellikle Yunanistan’daki bazı siyasiler saldırgan eylem ve söylemleriyle ikili ilişkileri bozmak için sorunlara aklen ve mantıken çözüm bulmak yerine gerilimi tırmandırıyor. Bunların beyhude gayretler olduğunu, bu tür eylem ve söylemlerle Türkiye’ye galebe çalamayacaklarını bilmeleri gerekir.”
“Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir takım tatbikat, faaliyetlerle bir yere varabileceklerini zannediyor” diyen Akar, şöyle konuştu:“Yunanistan’da özellikle son dönemlerde bazı ülkelerin teşvik ve kışkırtmalarıyla bazı anlaşmalar yapmak suretiyle bir silahlanma sevdası başladı. Önce matematik, önce tarih bunlara bakın. Bu tür girişimlerle Türkiye’ye karşı üstünlük sağlayamazsınız bu gayretten vazgeçin. Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik durum malum, ciddi borç içindeler. Silahlanma sevdasıyla bir takım boş harcamalar yaparak ekonomiyi daha da kötüleştirmekte ve Yunan halkının refahına kastedilmektedir. Bunu Yunanistan’daki aklıselim kişilerin görmesi lazım. Bu girişimlerin hiçbirinin ilerlemesi mümkün değil. Buna karşı alınması gereken ne tedbir varsa aldık, alıyoruz. Bu konuda son derece azimli, kararlı ve muktediriz.”
Türkiye ve Yunanistan arasındaki istişari, güven ve güven artırıcı önlemler görüşmeleriyle NATO Karargahı’ndaki ayrıştırma usulleri toplantılarını diyaloğun geliştirilmesi için birer fırsat, uygun birer ortam olarak değerlendiren Akar, “Güven ve güven artırıcı önlemler çerçevesindeki toplantıyı üç kere yaptık. Dördüncü toplantı için Türkiye’ye bekliyoruz" diye konuştu. Nautical Geo araştırma gemisinin Türkiye’nin kıta sahanlığını ihlal etme teşebbüsüne de değinen Akar, “Girit’in doğusu, Kıbrıs’ın güney batısında bizim deniz yetki alanımızı ihlal etmek suretiyle araştırma yapma çalışmaları var. Buna asla müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Orada Deniz Kuvvetleri unsurlarımız gereğini yaptı ve o gemiyi söz konusu bölgeye sokmadı. Bu konuda kararlıyız, hakkımızı hukukumuzu çiğnetmeyeceğiz” dedi.
Bazı kesimlerin Türkiye’ye yönelik fitne fesat peşinde koştuğunu aktaran Akar, şunları kaydetti: "Türkiye hiçbir şekilde kimseye tehdit değil, kendi hak ve hukukunu korumanın dışında kimsenin hakkını çiğnemenin peşinde değil. Biz herkesin sınırlarına, hak ve hukukuna, egemenliğine saygılıyız. Türkiye’nin güvenli, güçlü ve etkin bir müttefik olduğunu herkes bilmeli. Bundan bir önceki dönemde Yunan muhataplarımızla yani bakanlar, genelkurmay başkanları düzeyinde diyalog imkanımız, irtibatlarımız vardı. Görüşmeler yoluyla muhtemel krizleri önleme şansımız vardı. Şimdi bu yok oldu. Biz görüşmeye konuşmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz fakat muhataplarımız bu yaklaşımı sürdürmediler”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adada yüzlerce yıldır devam eden Türk varlığını yok saydığını belirten Akar, "Türk varlığını kabul etmeden herhangi bir çözüm üretemezsiniz, buna asla müsaade etmeyiz, hiçbir şekilde mümkün değil. Egemen, bağımsız, eşit haklara sahip iki devletten bahsediyoruz. Amacımız, görüşümüz budur, bu kabul edilecek, bu çerçevede görüşmeler yapılacak ve devletler kendi alanlarında hayatlarını sürdürecek" diye konuştu. Akar, Türkiye’nin Azerbaycanlı ve Libyalı kardeşlerinin yanında olmaya onlara haklı davalarında destek vermeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi.