Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün yapılan kabine toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik "kimyasal silah" iddiasının hatırlatılması üzerine tepkisini dile getiren Akar, "Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde kimyasal silah yok. Böyle bir şey söz konusu değil" diye konuştu. Akar, "Bu tür iftiralar neden atılıyor?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bunu o iftiraları atanlara sorun. Aslında maksatları, niyetleri ortada; ne zaman terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, yöntemi olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısını karalamaya, insanların zihninde bulanıklık oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik 'çamur at izi kalsın' anlayışından hareketle, ne ahlaki ne hukuki ne insani değerlere uyacak söylemlerde bulunuyorlar, iftira atıyorlar. Bunların kabul edilmesi asla söz konusu değil. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Biz uluslararası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz."
Söz konusu söylemi "bir iddia değil, son derece alçakça bir iftira" olarak değerlendiren Bakan Akar, "Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip. Hem planlama hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz." ifadesini kullandı.
Kimyasal silah kullanımının asla söz konusu olmadığını vurgulayan Akar, "Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net şekilde tavrını göstermesi, tarafını belli etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım. Şu ana kadar da siyasi partiler, kuruluşlar ciddi şekilde bu iddiaları lanetlediler." dedi.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın perşembe günü Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyarete ilişkin soruya Akar, "Yıllardan sonra ilk defa bu düzeyde bir ziyaret olacak. Genel durumu değerlendireceğiz. Bizim politikamız, görüşlerimiz belli. Türkiye Cumhuriyeti devleti son derece şeffaf bir politika uyguluyor, bunları anlatacağız. Gelişmelere göre de müteakip safhaların neler getireceğini göreceğiz." yanıtını verdi.
Türkiye'nin küresel gıda krizinin çözümüne yönelik devreye girerek oluşumunda büyük rol oynadığı tahıl koridoruna ilişkin anlaşmanın geçerliliğinin 19 Kasım'da dolacağının hatırlatılması üzerine Akar, "İstanbul'da faaliyetini sürdüren Müşterek Koordinasyon Merkezinde arkadaşlarımız, taraflar yoğun şekilde çalışıyor. Tahılın sevkiyatı için 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Bizim başından beri amacımız belli; gıda krizinin önüne geçilsin, aç insan kalmasın, siyasi istikrar bozulmasın. Bunun için çalışıyoruz. Biz tabii ki bu anlaşmanın devamından, uygulamanın sürmesinden yanayız. Hatta Rus limanlarındaki tahılın taşınmasına yönelik de neler yapılabileceğinin araştırılmasının gayreti içindeyiz." açıklamasında bulundu.