Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesi 2019'da tamamlanacak, diğer üç ünite de birer yıl arayla devreye girecek. Santralde görev alacak personelse, eylül ayında Rusya'da eğitim almaya başlayacak. Japonlara felaketi yaşatan Fukusima'dan farklı olarak, Akkuyu'da, aktif ve pasif güvenlik sistemi kombinasyonu yer alacak
Hükümetler arası anlaşması geçen yıl imza altına alınan Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ile ilgili düğmeye basıldı. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin Genel Müdürü Alexander Superfin, bu ayın sonuna doğru geniş kapsamlı mühendislik etüt ve saha çalışmalarına başlanacağını belirterek, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun da (TAEK) projenin güvenliği kriterleri konusunda dikkatli izleme yapacağı söyledi. Superfin, santralin yapımında yerli materyaller ve Türk insan gücü kullanılacağını belirtirken, yerli tedarikçi şirketlerin seçiminde oldukça katı kurallar uygulanacağını vurguladı. Rusya'da nükleer enerji konusundaki yaklaşık 30 yıllık çalışmaların bir yansımasının Akkuyu santralinde olacağını belirten Superfin, nükleer alanda son yaşanılan olayları da dikkate alarak santralin güvenlik sisteminde katı bir disiplin uygulayacaklarını söyledi. “Proje dünyadaki en katı güvenlik sistemli proje olacaktır” diyen Superfin, şöyle devam etti:
“Çok iyi tasarlanmasına rağmen Japonya'daki Fukusima nükleer santrali 1960'lı yıllarda tasarlanıp, projelendirildi. 1970'lerde ise inşa edildi. Akkuyu ise 2015'lerin teknolojisi ile, olasılığı zayıf dahi olsa, tsunami yıkım gücüne dayanıklı ve öngörülmeyen (uçak düşmesi gibi) kazalara da dayanıklı olacak ve otomatik olarak kendisini kapatacak şekilde tasarlanacak. Fukusima'da yakıt çubuklarını soğutma sistemi elektrik kesintisi nedeniyle devre dışı kalmıştı. Akkuyu'da Fukusima'da olmayan aktif güvenlik sistemi ile pasif güvenlik sisteminin kombinasyonu olacak. Pasif güvenlik sisteminin çalışmasında elektrik güç kaynağı kesilirse enerjiye ihtiyaç duymadan santral kendisini kapatacak. Fukusima'da soğutma sisteminin devre dışı kalması ve erimenin meydana gelmesi yaşanmıştı. Akkuyu'da klasik elektrik devreli soğutma sistemine ilave olarak hava sirkülasyonlu doğal soğutma sistemi olacak, ilave enerjiye gerek olmayacak. Ayrıca Fukusima'da hidrojen sıkışması sonucu bir infilak olmuştu. Rus teknolojisinde bir katolojik emilim sistemi var. Elektrik enerjisinin olmadığı durumlarda çalışıyor. Bu sistemi de Akkuyu'da yapacağız.”
Santralin depreme dayanıklılığının maksimum 8 şiddetinde olmasının kararlaştırıldığını belirten Superfin, “Türk bilim adamlarının öngörüsü kapsamında bunun 9 şiddetinde olacak şekilde tasarlanması kararlaştırıldı. Tekrarlama olasılığı hesaba katılınca 10 bin yılda bir olacağı hesaplanarak, tekrarlanma şiddetinin de 8 olacağı öngörüldü” dedi. Superfin, 8 büyüklüğündeki şiddete yönelik kriterlerin santralin çalışma kriteri olduğunu da vurguladı.
Superfin, bu yılın eylül ayından itibaren 50 öğrencinin Rusya'da nükleer enerji üzerinde eğitim görmesi için MEB ve YÖK ile bir anlaşmanın yapıldığını belirterek, bu öğrencilerin 5-6 yıl boyunca tüm masraflarının Rusya hükümeti tarafından karşılanacağını ve okulun bitiminde de Akkuyu Nükleer Enerji Santralinde görev alacaklarını söyledi. Superfin, “Böylece bu öğrenciler yeni teknolojilerin Türkiye'ye transferi için öğrenip çalışacaklar” diye konuştu. Bu arada 60 yıl işletilecek santral işletim süresi boyunca yeni teknolojilere uyum sağlayabilecek teknolojik yeniliklere göre projelendirilecek. Santralin yakıtı Rusya'dan tedarik edilecek, kullanılmış atıklar da Rusya'ya gönderilecek.