AK Parti Grup Başkan Vekili Özlem Zengin, AK Parti ve MHP milletvekilleri ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Zengin, "Biz uzun bir yoldan geliyoruz. Bugüne gelene kadar arkadaşlarımla beraber bu anayasa değişikliğine çalışırken geçmişte biriktirdiğimiz ne kadar hatıra varsa her şey canlandı. Doğruyu söylemek gerekirse ben çokça ağladım. Düşündüm 'Bugüne bizi getiren nedir' diye, bu kadar uzun yıl. 50 yılı aşan bir tarihsel yaradan bahsediyoruz. Bizi bugüne getiren inancımıza dayanan ümittir. Başörtüsü yasaklarının çözümü için sadece ve sadece hukuka, sivil hayata itimat ettik" dedi
AK Parti'li Zengin, teklifte ilk imzacıların TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici olduğunu söyledi. Zengin, bağımsız İstanbul Milletvekili Mehmet Fatih Şeker ile birlikte teklifte 336 vekilin imzası olduğunu kaydederek, "Başörtüsüne ‘bez parçası’ diyenler bu konuyu hiç anlamamışlardır. Bunun nasıl bir travma olduğunu asla anlayamamışlardır. Eğer anlamış olsalardı, bugünkü çözümleri de konuyu anlatma şekilleri de çok farklı olurdu. AK Parti ve MHP’nin temel konularda fikri anlamda birlikteliği var. 2008 yılında biz bir araya gelerek bir anayasa değişikliği yaptık. Hatırlayınız şu malum '411 el kaosa kalktı'; şimdi bunu yazan kişiler gezi yazıları, gastronomi yazıları yazıyorlar ama o zaman bence Türkiye tarihinin en utanç verici manşetini atanlardı. Cumhuriyet mitingleri yaptılar. Özgürlük ve bağımsızlık üzerine kurulmuş cumhuriyete hakarettir yasaklar üzerine toplaşmak" diye konuştu.
Ayrıca teklifin TBMM’den halk oylamasına gitmeden çözülmesi çağrısında bulunan Zengin, "Diyorum ki geliniz, bu anayasa değişikliğine destek veriniz. Bu, TBMM’de çözülmelidir. 400 milletvekilini geçerek referanduma ihtiyaç olmadan TBMM’ye yakışan budur" dedi.
Zengin, teklifin ne zaman Meclis Genel Kurulu’na geleceğiyle ilgili soruya, "Sayın başkanımız Anayasa Komisyonu'muza yönlendirecektir. Nihayetinde ocak ayı sonunda görüşülüp, şubatta Meclis’e gelecektir. Daha evvel olduğu gibi 400'ün üzerinde rey alarak referanduma gitmeden, Meclis’in onuru olarak Meclis’ten çıkmasıdır temennimiz. Zaten biliyorsunuz, 360 ile 400 oy almanız halinde mecburen referanduma gitmesi gerekiyor. Bizim amacımız 400 oyu aşması ve referanduma gerek kalmadan Meclis’in hep beraber bu tarihi yaraya noktayı koymasıdır" dedi.
Özlem Zengin'in açıklamalarının satır başları şöyle:
"AK Parti, MHP ve BBP'nin 336 vekilinin imzaladığı teklifi Meclis'e sunacağız.
Başörtüsü meselesine, bir bez parçası diyenler bu konuyu hiç anlamamışlardır. Bunun nasıl bir travma olduğunu anlayamaz. 90'lara geldiğimizde bizler başka boyuta geçtik.
Nihayetinde diyebilirim ki, dini hassasiyeti olan insanlar için biz başörtülü kadınlar birer işarettik. Bu anayasa teklifi Meclis'ten geçse de biz bunları anlatmaya devam edeceğiz. "Helalleşelim olsun bitsin edasını" çok alaycı buluyorum. Bu konunun hiç anlaşılmadığını düşünüyorum.
Bu konuyla ilgili en çok arzu ettiğimiz şey anlaşılmak. Biz özellikle siyasetin gücüyle bu problemi aslında çözmüştük. Türkiye'de kanun olarak başörtüsünü yasaklayan bir kanun zaten yoktu. Temel bazı temel haklardan istifade etmek istediğimizde ortaya çıkıyordu.
Bir mesleği ifa etmekte engellerle karşılaşıyorduk. Biz avukatlara 'meslek onuruna yakışmayan bir tavır' olarak söyleniyordu başörtülü olmak.
Rahmetli Özal, bu problemi çözmek için uğraştı. Önce yönetmelik değişikliği yaptı. YÖK Kanunu'nda değişiklik yaptı. Bunlar Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü. 'Yorumlu ret' şeklinde bir karar uyduruldu.
Bu şeyler, bu ızdıraplar o kadar büyüdü ki, bununla beraber AK Parti'nin kurulmasında yaşanan bu ızdırabın büyük bir imzası vardır. AK Parti'nin siyasi tezlerini anlatacak olursak, en büyük tez budur. Bizim hamurumuzda var. Mücadelemiz sonradan değil.
Vesayetin etkisi uzun zamandır devam etti.
2008 yılında o zamanda AK Parti ve MHP bir araya gelerek anayasa değişikliği yaptı. Biz seçim kazanmak için bir araya gelen iki parti değiliz. 2008 yılında biz bir araya gelerek bir anayasa değişikliği yaptık.
Bu anayasa teklifi referanduma gitme ihtiyacı duymadan TBMM'den geçti.
Vesayet odakları daha dinamikti, hemen eylemler başladı. Bir araya gelerek eylemler yaptılar. Anayasa Mahkemesi'ne gittiler iptal davası açtılar.
Türkiye'de 2013'ten itibaren bu yasaklar fiilen hafiflemiştir. Biz kendi aramızda çok uzun yıllar tartıştık. Bir düzenleme yapmaya ihtiyacımız yok aslında. Başı açık kadın açıklar için böyle bir şey yokken, başı kapalı kadınlar için neden olsun.
Hep şikayet ettikleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmasaydı, milletimizin önüne gidip yüzde 50+1 oy almak zaruriyeti olmasaydı böyle bir şey yapmayı düşünürler miydi sizce? Ben kendi vicdanımda cevabını veriyorum. Sadece kendi mahallelerinde siyaset yapmak yetmiyor. Tereciye tere satıyorlar.
Başörtüsü meselesi, AK Parti'nin varlığının en önemli unsuru. Bizim buna yaklaşamımız siyasi olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımız, partisinin kapatılmasını göze olarak bunu yaptı. Siyasi bir rant için değil.
Bu ülkede milletin değerleriyle bir mücadele vardı, AK Parti kurulana kadar.
Bu aslında bu konuya dair yaklaşımın ne kadr zayıf olduğunu gösteriyor. Çünkü kanunla teminat altına alınan kanunla değiştirilebilir.
Kanunla verdiğinizi kanunla alıyorsunuz. Anayasa ile verdiğiniz şeyi kanun ile alamazsınız. Kanunların içeriği var. Kanun metnini okumuşsunuzdur CHP'nin verdiği. İçinde çok da yasaklamaya kapı açan maddeler var.
Sonuç olarak CHP'nin kanun teklifine siyaseten değil, hukuk mantığıyla hayır diyoruz. İçeriğine toptan hayır diyoruz.
Neden CHP böyle bir kanun teklifi verme ihtiyacı duydu? Sebebi, biz önceden çok düşömanlık ettik, biz vazgeçtik ama sözlerimiz itibar görmüyor. Bunlara 'Size güvenmiyorlar. Yazılı bir şeylere ihtiyacınız var.' dediler.
Biz onlara bir fırsat veriyoruz. Gelin anayasa teklifine destek verin. TBMM'ye yakışan budur. Bu Meclis'in onurudur.
Bu anayasa değişikliği çok önemlidir. Hayatımızın bir 30 senesini bir daha çöpe atar mısınız? Hayır derler. Bu 30 yılda çok şey öğrendik. Türkiye'de kadınlarda erkekler de çok şey öğrendi. Bunu hayati bir mesele olarak görüyoruz. Mesele çözüm ise referanduma götürmeden çözelim."
Biz başı açık ve başı kapalı kadınların özgürlüğü için bu teklifi veriyoruz.
Bir diğeri de değerli arkadaşlarım aile müessesesine dair. Bir toplumu tahrip etmek istiyorsanız, sadece bizde değil, önce aileyi tahrip etmeniz gerekir. Biz anayasaya, 'Evlilik birimi bir kadın ve bir erkek arasındaki hukuki bir müessese' ifadesini koyuyoruz.
Ben Türkiye'nin bu hak mücadelesinde kadınlara destek veren bütün iyi insanlara arkadaşlarım adına, Türkiye adına teşekkürlerimi iletiyorum, şükranlarımı sunuyorum."
Özlem Zengin, vakıf yöneticisinin 6 yaşındayken kızını evlendirmesiyle ilgili Meclis’te araştırma komisyonu kurulup kurulmayacağı yönündeki soruya "Hem grup başkanımız İsmet Yılmaz bey hem de Sayın Cumhurbaşkanı'mızla görüştüm. Onların görüşlerini de alarak bu araştırma komisyonunu kurmaya karar verdik" diye konuştu.