AK Partili Özcan Mansur Yavaş'ın 'Ankapark' oyununu belgelerle ortaya çıkardı

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın 4 Milyarlık borçlanma yetkisini alabilmek için yaptığı oyunları belgesiyle açığa çıkardı.

İlk önce “EGO zarar ediyor” ardından “Personel maaşlarını ödeyeceğim” diyerek ABB meclisinden 4 milyar 300 milyonluk borçlanma yetkisi olmasına rağmen 4 milyarlık başka bir borçlanma yetkisi isteyen Yavaş, istediğini alamayınca şimdi de 4 buçuk yıldır kaderine terk ettiği Ankapark’ın ‘bakım onarımı yapacağım’ diyerek meclisten yetki istedi. Yavaş’ın borçlanma yetkisi için yaptığı oyunları AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan belgesi ile açığa çıkardı.

Burada asıl amaç borçlanma değil. Asıl amaçları mağduriyet oluşturmak. Madem Ankapark’ı bu kadar önemsiyordun niye bir çivi çakmadınız. Canım ağaçları kuruttunuz. Oyuncakların zarar görmesine, hırsızların orayı yağmalamasına göz yumdunuz. 4 buçuk yıldır bir çim dahi sulamadınız orada. Şimdi para için Ankapark aklınıza geldi. ABB’nin kendi öz kaynakları ile bunu yapamayan 4 milyar ile mi yapacak” dedi.

ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçtiğimiz temmuz ayında ABB meclisinden 4 milyar borçlanma yetkisi istedi. ABB Meclisinde görüşülen konu daha sonra reddedildi. Reddedilme sebebi olarak da Yavaş’ın hali hazırda 4 milyar 300 milyon kredi kullanma yetkisinin olması gösterildi. Söz konusu yetkiyi alamayan Yavaş ‘Engelleniyoruz’ diyerek algı operasyonlarına başladı. ‘Sizin yüzünüzden personel maaşlarına iyileştirme yapamadık’ diyerek topu AK Partili meclis üyelerine atan Yavaş, aynı borçlanma yetkisi için şimdi de Ankapark’ı öne sürdü.

Göreve geldiği günden beri bir inat uğruna Ankapark’ı çürümeye terk eden ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçtiğimiz temmuz ayında istediği ve alamadı borçlanma yetkisini alabilmek için bir anda Ankapark sever oldu. Yavaş’ın ikiyüzlülüğünü AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan ortaya çıkardı.

'Asıl amaç borçlanma değil mağduriyet oluşturmak'

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, “Geçtiğimiz ay ilk 4 milyar TL’lik borçlanma yetkisi isteği ABB meclisine geldiğinde ‘EGO’nun taşımalarında zarar ettiği, bütçe açığı oluşması halinde bu paranın oraya transfer edileceği ve bu bütçe açığının kapatılacağı’ söylendi. Plan ve Bütçe Komisyonumuz da bunun detaylandırılmasını istedi.

Bu isteğin ardından Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ‘Şu anda ihtiyacımız yok. Olursa kullanmak için istiyoruz’ diyerek cevap verdi. Daha sonra biz buna karşı çıktık ve dedik ki, ‘Zaten sizin 4 milyar 300 milyon hali hazırda kullanılmayı bekleyen bir borçlanma yetkin var.

Önce bunu kullan’ cevabını verip geçen ay istediği 4 milyarlık borçlanma yetkisini reddettik. Biz bu talebi reddedince bu sefer ‘Biz sizin yüzünüzden personelin zammını veremedik. EYT’lilerin tazminatlarını ödeyemedik’ diye yaygara koparmaya başladılar.

En başta EGO üzerinden borçlanma istediler. Daha sonra personel zamları, EYT’lilerin hakları dediler. Şimdi de aynı borçlanma yetkisi için Mamak Kentsel dönüşüm, Hıdırlıktepe projesi, 4 buçuk yıldır göz ardı ettikleri Ankapark’ın bakım onarımını vs. işleri bahane ediyorlar. Burada asıl amaç borçlanma değil. Asıl amaçları mağduriyet oluşturmak.” Şeklinde konuştu.

'Personel maaşlarının borçlanma yetkisine bağlamak yanlış'

“Aslında bu borçlanma yetkisini ellerinde hali hazırda 4 milyar 300 milyonluk bir yetki olmasına rağmen istemelerinin tek sebebi algı oluşturmaktır” diyen Özcan, “Bunlar en iyi algı ve manipülasyon oluşturmayı bilirler.

Şu anda bu yazıyı Plan ve Bütçe Komisyonu’na değerlendirmeleri için tekrar gönderdik. Baktığımız zaman personelin zamlı maaşının borçlanma ile hiçbir ilgisi yok. Bilindiği üzere 2021 yılının Aralık ayında asgari ücrete Cumhurbaşkanımız tarafından ciddi oranda zam yapıldı.

Bunlar da seçimi kazandıklarında ciddi bir personel alımı yaptılar. Bu alımlardan sonra Yavaş ‘ben bu oranı karşılayamam’ diyerek AK Parti döneminde yapılan sözleşmelerini fesih edip kendi sözleşmesini dayattı.

AK Parti döneminde yapılan sözleşmelerde bir asfalt işçisi asgari ücretin yüzde 72 fazlası ile çalışmasını kabul ediyordu. Ancak bugün Yavaş’ın dayattığı sözleşmelerde personel asgari ücrete razı edilmiş durumda. 2021 Aralık ayından beri ABB personeli bu çileyi çekiyor.

Ama Yavaş işin içinden sıyrılmak için alamadığı borçlanma yetkisini kullanıp algı oluşturmaya çalışıyor. El insaf personel 20 aydır bu zulmü çekiyor. Bu mağduriyet borçlanma yetkisinden kaynaklı değil. Bunu oraya bağlamak tamamen yanlıştır.” İfadelerini kullandı.

'Ankapark'ın bu hale gelmesinin tek sorumlusu yavaş ve ekibidir'

Özcan şöyle devam etti;

“4 buçuk yıldır Ankapark’ı kaderine terk ettiler bir anda Ankapark sevdaları başladı. Ankapark’ın işletme sözleşmesinin 5’inci maddesinde ABB’nin denetim yetkisi ve sorumluluğu bulunmaktadır. Buna rağmen 3 buçuk yıldır bir inat uğruna ABB bu yetkiyi kullanmadı. Bilerek Yavaş’ın ekibi Ankapark’ın çürümesine göz yumdu.

Orada ki oyuncakların zarar görmesine, hırsızlık olaylarının yaşanmasına göz yumdular. Bununla alakalı da suç duyurusunda bulunulacak. Ankapark’ın bu hale gelmesinin tek sorumlusu Yavaş ve ekibidir. Bunu da seçimlerde kullanmak istiyorlar.

2022 Temmuz ayında mahkeme tamamen Ankapark’ı ABB’ye devretti. 3 buçuk yılı geçtik yahu bari 13 aydır Ankapark’a sahip çıksaydınız. 13 aydır niye çivi çakmadınız. Canım ağaçları kuruttunuz. Şimdi utanmadan ‘4 milyar borçlanmayı verseydiniz Ankapark’a harcayacaktık’ diyorlar.

70 milyar bütçe ile oraya sahip çıkamadın 4 milyar ile mi yapacaksın bunu. Bu tamamen mağduriyet algısı oluşturma çabasıdır. EGO üzerinden, işçi maaşları üzerinden başaramadıklarını buradan başarmaya çalışıyorlar.

'Yavaş 4 buçuk yılda 300 milyar liralık bir bütçe kullandı'

Bütün beceriksizliklerinin üstünü örtmeye çalışıyorlar. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bugüne kadar 30 milyar borçlanma yetkisi verildi. 220 milyar bütçe kullanıldı. 15 milyar üzerinde gayrimenkul satıldı.

Yavaş bu paralar dahil toplamda 300 milyar bütçe kullandı. Bu para karşılığında Ankara’ya çivi çakmadı. Arkadaş 300 milyar ile hiçbir iş yapmadın. 4 milyar ile mi yapacaksın bu işleri. Personelin maaş haklarını bile elinden aldın.

Personeli açlığa mahkum etti. Kendi emekli personeline sahip çıkmadın. Hala emekliye yardım edeceğim diyorsun. Bu tamamen seçim öncesi propaganda çalışmasıdır."