AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Ayasofya’nın ibadet açılması hususunda Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e çağrı yaparak kanaatlerinin önemli olduğunu açıkladı. Turan ayrıca, Ayasofya'ya ilişkin milletin hassasiyeti ve beklentisi doğrultusunda, gönüllerde karşılık bulan hukuki bir karar vermesini ümit ettiklerini belirterek, "Fethin sembolü Ayasofya, kendi topraklarımızda artık mahzun kalmamalı, aslına rücu etmeli ve bu tartışmalar da bitmeli." ifadesini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Danıştaydan, Ayasofya'ya ilişkin milletin hassasiyeti ve beklentisi doğrultusunda, gönüllerde karşılık bulan hukuki bir karar vermesini ümit ettiklerini belirterek, "Fethin sembolü Ayasofya, kendi topraklarımızda artık mahzun kalmamalı, aslına rücu etmeli ve bu tartışmalar da bitmeli." ifadesini kullandı.
Turan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ayasofya'nın ibadete açılması konusundaki kanaatlerinin belli olduğunu vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Zulmün perdesi 567 yıl önce kapanmıştır. Ayasofya, Müslüman Türk milletinin fetih camisidir. Ayasofya'dan çan sesi değil, Allah'ın izniyle ezan sesi yükselecektir." yönündeki açıklamasının çok kıymetli olduğunu kaydeden Turan, konunun siyasi değil hukuki olduğunu ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de kanaatlerini açıklamasının, verilen mesaj açısından anlamlı olacağını belirtti.
- Turan, "Yakında kararı beklenen Danıştaydan da milletimizin hassasiyeti, beklentisi doğrultusunda, gönüllerde karşılık bulan, hukuki bir karar vermesini ümit ediyoruz. Fethin sembolü Ayasofya, kendi topraklarımızda artık mahzun kalmamalı, aslına rücu etmeli ve bu tartışmalar da bitmeli." değerlendirmesinde bulundu.
GÖZLER DANIŞTAY'DA
Son günlerde ibadete açılması tartışılan Ayasofya için gözler Danıştay’a çevrildi. Danıştay, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu Kararının iptali için açılan davada karar vermek üzere 2 Temmuz’da duruşma yapacak.
KRİTİK GÜN 2 TEMMUZ
Dosyayı ve davacı vakfın iddialarını inceleyen Daire, önemli bir adım attı. Daire, 2 Temmuz gününe Ayasofya’yı görüşmek üzere duruşma açtı. Yapılacak duruşmada, Ayasofya ile ilgili kararın çıkması bekleniyor. Danıştay savcısı, görüşünde, Ayasofya’nın müze olarak kullanılmasının idarenin takdir yetkisi kapsamında olduğunu ve hukuka aykırılık bulunmadığını ifade etti. Ancak savcı görüşünün karar üzerinde bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Daire, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu kararını hukuka aykırı bulur ve söz konusu kararı iptal ederse 86 yıldır müze olarak kullanılan Ayasofya’nın tekrar cami yapılmasının önü açılmış olacak.
KARİYE ÖRNEĞİ
Danıştay, Ayasofya gibi yine bir Fatih Sultan Mehmet Vakfı eseri olan Kariye Camii’nin müzeye dönüştürülmesine yol açan Bakanlar Kurulu kararını iptal etmişti. Yeni Şafak, söz konusu kararı, 5 Kasım 2019’da ‘Ayasofya için emsal’ manşetiyle duyurmuştu. Haberde, Kariye’nin yeniden cami olmasının önünü açan kararın, sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal olacağı vurgulanıyordu. 29 Ağustos 1945 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla müze yapılan Kariye ile ilgili Danıştay’ın tarihi kararında, Kariye Camii’nin Osmanlı döneminde özel hukuk hükümlerine göre vakfedildiği ve mazbut Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait hayrat taşınmazlardan olduğu belirtilirken, hayrat taşınmazların ise vakfın belirlediği kullanım şekli dışında bir kullanım amacına tahsis edilemeyeceğine dikkat çekildi. Kariye’nin cami olarak kullanılmasında kanuna ve kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceği ifade edilen kararda, dava konusu Bakanlar Kurulu kararının yetki, şekil, sebep, maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu vurgulandı.