AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta parti genel merkezinde yoğun bir mesaisinin olduğunu ifade eden Çelik, yerel seçimlere hazırlık anlamında teşkilatların davet edildiğini, istişarelerin yapıldığını söyledi.
Teşkilatlar vasıtasıyla illerdeki vatandaşların politikalara ilişkin değerlendirmeleri ve taleplerinin ele alındığını belirten Çelik, seçimlerden Cumhur İttifakı'nın en güçlü şekilde çıkması için çalışmaların her boyutuyla değerlendirildiğini ifade etti.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında şu ana kadar Ankara, Adana, İzmir, İstanbul, Balıkesir, Samsun, Bursa, Denizli, Kayseri, Kocaeli, Sakarya, Gaziantep, Ordu, Malatya ve Trabzon illerinde temayül çalışmalarının tamamlandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdirlerine bağlı olarak diğer illerle de önümüzdeki günlerde bu çalışmaların devam edeceğini vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sözcü Çelik, bütün bu yoğunluk içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış siyasetle ilgili en önemli gündem maddesinin Gazze olduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın Gazze ile ilgili temaslarını sürdürdüğünü, yapılan temasların basın mensuplarıyla paylaşıldığını ifade eden Çelik, "Gazze'deki bu insanlık dışı durumun sona ermesi, iki devletli çözüme giden yolun açılması aynı zamanda da Gazze'de bu soykırıma imza atanların cezalandırılması yönündeki siyasi iradesini devam ettirerek uluslararası düzeydeki temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın aldığı bu inisiyatif çerçevesinde bütün bu görüştüğü devlet başkanlarıyla yakın istişaresi devam edecek. Gazze'deki bu insanlık dışı durumun sona erdirilmesi ve sorumluların cezalandırılması yönündeki diplomasi devam edecek. Esas olan bütün bu insanlık dışı durum sona erdikten sonra iki devletli çözüme giden yolun açılması."
Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın depremin yaşandığı illerle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yaptığı çalışmaları yakından takip ettiğini, cumartesi günü depreme hazırlıkla ilgili İstanbul'da bir toplantı gerçekleştirileceğini bildirdi.
Belediye başkan adaylarının ne zaman açıklanacağına ilişkin soru üzerine Çelik, şunları söyledi:
Bir gazetecinin, MHP'nin hangi illerde belediye başkan adayı çıkaracağı ve Cumhur İttifakı ölçeğinde netleşen illerin olup olmadığına ilişkin sorusuna Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin talimatlarıyla oluşmuş heyetler arası görüşmenin verimli şekilde devam ettiğini söyledi.
Bu görüşmelerin yoğun bir emek ve tam bir işbirliği içerisinde gerçekleştirildiğini vurgulayan Çelik, "Bu bahsettiğiniz illerle ilgili bu müzakereler sona erip, liderler son kararı verdikten sonra bu zaten açıklanacaktır. Nihayetinde bütün bu komisyonlar çalışmalarını yapıyor, en son liderlere arz edilecek ve o şekilde gidecek." dedi.
Çelik, "Şurada sorun var, burada sorun var" gibi zaman zaman haberlerin çıktığını belirterek, bunların müzakerenin doğasında olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli'nin, "AK Parti'yle MHP arasında çözülmeyecek sorun yoktur." sözlerini anımsatan Çelik, "Dolayısıyla bu gayet verimli, karşılıklı anlayış içerisinde sorun alanlarını giderip, işbirliği alanını büyütecek şekilde yapılıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhur İttifakı'nın diğer bileşeni olan siyasi partilerin liderleriyle görüştüğünü ve ortaya çıkan sonuçlar olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
Çelik, heyetlerin görüşme takviminde kaç tane konuları kaldığını bilemediğini belirterek, konu kalırsa "bir kere daha görüşelim, netleştirelim" derlerse görüşmelerin devam edebileceğini ama konular tamamlanırsa biteceğini söyledi. Çelik, "Yani orada katı bir tutum söz konusu değil." dedi.
Büyükşehirler dışında 51 ilde ittifakın görülüp, görülmeyeceğine ilişkin soruya ise Çelik, "Müzakere heyetinin yaptığı çalışmaya saygı gösterelim. Müzakereler tamamlansın. Liderler son kararı versin. Onu ayrıntılı bir şekilde açıklarız." dedi.
CHP'nin köklü bir parti olduğuna işaret eden Çelik, CHP'de üslubun bu noktaya gelmiş olmasının CHP'ye gönül verenleri de rahatsız edip inciten bir durum olduğunu söyledi.
Bu açıklamaya sebep olan konunun haberlerde, "Teğmenler arası tartışma" diye verildiğini aktaran Çelik, şöyle konuştu:
Çelik, silahlı kuvvetler içerisinde birtakım gruplaşmaların olduğu, birtakım yapıların bazı oluşumlara girdiğine yönelik konulardan bahsedildiğine de değinerek, "Türk Silahlı Kuvvetleri bir bütün ve emir komuta zinciri içerisinde hareket ediyor, onun dışında hiçbir oluşuma, hiçbir yapıya hiçbir şekilde müsaade edilmez." diye konuştu.
Elde bir bilgi veya belge varsa bunun Bakan'la paylaşılmasının iyi niyetli yaklaşım olduğunu belirten Çelik, "Bunun dışında biz 'ya aklınızı başınıza alın ya da aklınızı başınıza getiririz.' gibisinden böyle bir üslup, yakışıksız bir üsluptur. Bu üslup sadece sahibinin alnına yazılır. Başka kimse de bu üslubu ciddiye almaz." dedi.
Çelik, Bakan Güler'in çekirdekten yetişmiş ve görevlerini başarıyla icra eden bir bakan olduğuna dikkati çekerek, "CHP Genel Başkanı'nın anlamadığı konularda konuşmaması gerekir. Kendilerini zaman zaman bu vesayet zamanlarından kalma şeklinde, memleketin sahibi herkese emir ve talimat verecek konumda görüyorlar. Onlar önce parti içi meselelerini halletsinler sonra diğer konulardaki üsluplarını düzeltmeye baksınlar." ifadelerini kullandı.
6'lı masa, 7'li masa, bu kadar cumhurbaşkanı yardımcısı gibi bir üslupla memleketin ve siyasi partinin yönetilemeyeceğini söylediğini anımsatan Çelik, masanın ne kadar işlevsiz bir masa olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Ancak artık bunun millete saygısızlık aşamasına geldiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Sonuç olarak siyaset millete yaslanarak yapılır, milletin desteğiyle yapılır ve millet için yapılır. Dolayısıyla demokratik bir tutum olmadan sadece 'gibi' yaparak sadece birtakım imajları bir araya getirerek ortaya çıkacak siyasi tablo, işte bu bahsettiğim siyasi tablodur. Konuşulan şey nedir? Bütün bu siyasi partilerin nasıl yönetildiği değil, nasıl yönetilemediğinin ibretlik bir durumudur. Bırakın siz siyasi partileri bir araya getirerek bir ittifak kurmalarını, kendi partilerinin içindeki tartışmaları toparlayamayan bir siyasi aşamaya gelmişlerdir. Bu da gerçekten siyasetin nasıl yapılmaması gerektiğine dair, siyasetin ne olmaması gerektiğine dair ibretlik bir durum olarak kayda geçmiştir."