AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur fakat belli bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbecilik gündemi vardır." dedi.
Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında video konferansla gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Darbe tartışmalarına ilişkin Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Darbecilik gündemini, gündeme getirerek, şu anda Suriye'de büyük bir misyon icra eden, Doğu Akdeniz'de hak ve menfaatlerimizi koruyan, Libya'daki durumu yakından izleyen ve son derece yoğun bir şekilde terörle mücadeleye katkı veren Türk Silahlı Kuvvetlerine de atılan bir iftira. Bundan sonra devam ediyorlar, kendi getirdikleri gündemden sonra diyorlar ki darbe tartışmasını gündeme getirip, ondan sonra darbeye karşı niye almıyorsunuz deyip, Savunma Bakanınızı görevden alın diyerekten yeniden bir kaos siyasetine, yıkım siyasetine oynadıklarını gösteriyorlar, ellerini açık ediyorlar. Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur fakat herkesin bildiği belli bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbecilik gündemi vardır, bu net."
Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye'de demokrasinin yerleşik olduğunu ve hükümetin iş başında olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Hükümet işinin başında olduğu gibi bütün kurumlar anayasal çerçeve içerisinde görevlerini icra etmektedirler. Türkiye'nin iyiliği için üretmeye, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak için görev yapmaya devam etmektedirler. Bize hem darbecilik tartışması açıp arkasında da darbeye karşı tedbir al diyenlere söyleyeceğimiz tek şey, Türkiye'nin anayasal sistemiyle, rejimiyle ve demokrasinin işleyişle bir sorun yok. Tedbir alınması gereken tek şey, bu iflah olmaz zihniyetin nasıl iflah edileceği, nasıl sağlıklı hale getirileceğidir."
Gençlik ve Spor Bakanlığının gençlere dağıttığı kitaplarla ilgili tartışmalara ilişkin Çelik, şunları söyledi:
"'Türkiye'nin büyük mütefekkiri Türkiye'nin büyük şairi Sezai Karakoç'un kitapları niye dağıtılıyor?' diye Gençlik Bakanlığına eleştiri getirmeye çalışıyorlar. Biz bakanlığımızın Türkiye'nin büyük mütefekkiri ve büyük şairi, hem Türkiye'nin hem dünyanın büyük değeri Sezai Karakoç'un eserlerini gençlere ulaştırmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz ve gurur duyuyoruz. Bunu açık ve net bir şekilde söylemek isterim. Herhangi bir kitaptan herhangi bir cümleyi çekerek bir mütefekkiri yargılamaya kalktığınızda dünyada hiçbir mütefekkiri savunamazsınız. Esas olan eserlerine bütünsel bir biçimde bakıp bu kişilerin, bu büyük değerlerin insanlık için, gelecek için geçmişimizle kurdukları bağ, bugünümüzle kurdukları var, geleceğimizle kurdukları bağ bakımından neler söylediklerine bakmaktır. Aynı şekilde Gençlik ve Spor Bakanlığı, Edip Cansever'den Turgut Uyar'a, Tanpınar'ın eserlerine, düşünce hayatımızın zirvesi Cemil Meriç'e kadar büyük bir yelpazede gençleri kitapla buluşturuyor. CHP'nin içerisinden birilerinin Sezai Karakoç'u hedef almasını anlıyoruz. Çünkü başka bir şeye mecalleri yok."
Ömer Çelik, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının Afrika'da kurtardığı İtalyan vatandaşı Silvia Constanza Romano'a ilişkin, "Türkiye'den bununla ilgili yardım istenmesiyle birlikte, MİT kendi istihbarat kapasitesiyle olaya dahil oldu ve o genç kızın kurtarılmasında temel bir rol oynadı. Buradan İtalya ile her zamanki dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. O genç kızın ailesine selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Dünyanın her yerindeki insani misyonlarımızı yerine getirmenin bir örneği olarak MİT Başkanlığına bu gerçekleştirdiği operasyon yüzünden tebriklerimizi iletiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Libya'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Çelik, "Bir kere şunu ifade etmek isterim ki elçiliğimizin yakınına düşen bu roket bizim açımızdan asla kabul edilemez. Herhangi bir şekilde oradaki misyonlarımız ve insanımız hedef olursa Hafter güçlerini, bu darbeci güçleri bundan sonra meşru hedef kabul edeceğimizi açık bir şekilde söylüyoruz. Herkes yapıp ettiklerine dikkat etsin herhangi bir şekilde Türk hedeflerinin Türk misyonların hedef alınması demek kendilerini bizim için meşru hedef haline getirmeleri demektir." diye konuştu.
Çelik, Suriye'deki ateşkesin sağlanmasına yönelik çalışmalara yönelik, "Kalıcı ateşkesin sağlanması demek hem bundan sonrasında ki istikrarın sağlanması demektir hem Türkiye'deki göçmenlerin oraya dönme imkanın ortaya çıkması demektir. Ayrıca şunu da ifade etmek isteriz Suriye'de Anayasa çalışmaları devam edecekse İdlib bölgesinde kalıcı ateşkesin sağlanması buna en büyük katkıyı ve en büyük enerji verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Koronavirüsle mücadeleye ilişkin Çelik, şunları kaydetti:
"Bu geldiğimiz noktanın bir rehavet oluşturmaması lazım. Bu işten tamamen kurtulmak için tedbirlere uymaya devam etmemiz lazım. Maalesef televizyonlarda haberlerde sosyal mesafe kuralına uymayan bazı vatandaşlarımızı görüyoruz. Ya da sosyal mesafe kuralına uysa bile maske kullanmayan vatandaşlarımızı görüyoruz. Şunu unutmayalım, bu mesele geçmiş değil bu meselede ki eğrinin azalmasına bağlı olarak bu normalleşme adımlarını atıyoruz. Bundan sonrasında dikkat etmemiz gereken şey tedbirlere ne kadar uyarsak, sokağa çıkma yasağı ile ilgili konularda ne kadar titiz olursak sosyal mesafeye ne kadar uyarsak ve en önemlisi maske takmak gibisinden kuralları ihlal etmezsek daha güçlü normalleşme dönemlerine ulaşacağız. Aksi takdirde bunları ihmal eder de her şey bitmiş gibi davranırsak maalesef yeni sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz."
Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Çelik, "Ailelerine sabırlarımızı iletiyoruz. İyileşip şifa bulanlara da hayırlı ömürler temenni ediyoruz. Allah herkese sağlık versin, başta yaşlılarımız olmak üzere. İnşallah daha güzel günlerde hep beraber olacağız." ifadelerini kullandı.