AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, TVNET Genel Müdür Yardımcısı Serhat İbrahimoğlu ve Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik'in sorularını yanıtladı.
Kabaktepe'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Dünya Çevre Günü'nde bu konuyu konuşmak anlamlı fakat bu sorunu konuşmak üzücü. Marmara Denizi'nin etrafına akıtılan suların arıtılıp arıtılmaması ve hava durumuyla alakalı bir sorun. Sıcaklığı kontrol etme şansımız yok. Belediyelerin Marmara'ya akıttıkları sulardaki azot ve fosforları minimize etmeleri lazım.
Şehir yaşar, eğer durursanız, şehir çevreden ulaşıma boğulursunuz. Marmara Denizi etrafındaki tüm belediyelerin atık suların arıtılmasıyla ilgili, gerekli ölçülerle yapmaları lazım. 301 noktada var olan artıma tesislerinde kontroller yapılacak. Gerekli artıma işlemlerinin yapılıp yapılmadığına bakılacak.
Bugüne kadar neden karşılaşılmadı? Bir, Marmara'ya atık olarak verilen tesislerin kapasiteleri yeterli şekilde kullanılıyor mu? İki, şehir dinamik bir şehir. Her dönem aynı şekilde gelmez.
İBB'yi aldığımızda 4 tane arıtma tesisi vardı. Biz bunu 21'e çıkardık. Bir tesis yapmadığınızda birimlerde oynama olabilir. Teknik ölçümler yapılamadığı için bir şey diyemiyorum. İstanbul'da, İBB'de temel atmama törenleri yapıldı.
Buradaki temel sorun şu; bir şehri yönetiyorsanız, burada yatırımı durduramazsınız. Herhangi bir yatırımda gecikme, önünü alamayacağınız bir çevre ve sağlık felaketini sonuç olarak ortaya çıkarabilir. Bu yatırımların yapılmaması, günlük yaşam kalitesini değil, çevre ve su kalitesini de düşürecek.
Mevcut tesislerin gerektiği şekilde çalışmadığına dair vatandaşlardan şikayetler var. İstanbul'da üç kademeli deşarj sistemi var. İncelemelerimizi arkadaşlarımız yapıyor. Tespitlerimiz son aşamasına geldi. Bu sorunu biz çözebiliriz ama yarın veya 10 yıl sonra yaşanmaması için İstanbul'un ihtiyacı olan arıtma ihtiyaçlarını karşılamak için tesislerin yapılması lazım. İBB'yi şu an yöneten iradenin, İstanbul'un sorunlarının dışında bir politika izliyor. İstanbul'un içinde bulunduğu sorunları önceleyen bir politikanın gerçekleştirilmesi lazım.
Fotoğrafınızın duvara asılması dışında yönettiğiniz işareti nedir? Yaptığınız görevler sizin hizmetlerini anlatmalı. Ürettiğiniz eserler bunu ispatlamalı. İstanbul gibi bir kentte hizmet ve yatırım bütçesini yüzde 32 kısarak bu kenti geliştiremezsiniz. Bizim İBB yönetimine çağrımız, gelin kenti yönettiğinizi sadece duvara astığınız fotoğraf ile değil ürettiğiniz eserler ile gösterin.
Yıllar sonra geldiler, bu yıllar arasında İBB'yi kimler yönetmiş diye bakacaklar. Aradaki yıllar içerisinde İstanbul'u yönettiğinizi lütfen sadece fotoğrafla ispatlamayın. Atacağınız temeller, güzel tesislerle bunu taçlandırın. İstanbul'un fotoğraf belediyeciliğine değil, hizmet belediyeciliğine ihtiyacı var.
İstanbul'un yaşadığı en önemli sorunlardan birisidir bu. İBB'yi kazanmanın amacı İstanbul'a hizmet etmektir. İki aydır söylediğim guguk kuşu siyasetiyle mi karşı karşıyayız? Buna en önemli örnek bu metro hattı. Bir belediye İstanbul'a yatırım kararı almak isterse alır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ya da bakanlıklardan izin almasına lüzum yoktur. Bunları bilmeyen bir yönetim İstanbul'u yönettiği için bir takım yeteneksizliklerle karşı karşıyayız.
Yenidoğan metrosu, bunlar AK Parti döneminde ihaleleri yapılmış çalışmaları başlamış metro hatlarıdır. AK Parti belediyesi olarak biz, 2018'de başlattık. Dış kredi talebinde bulunacaksanız, onunla ilgili Ulaştırma Bakanlığına yazı yazıp, Strateji Başkanlığına gidersiniz. "Şu an para yok, Cumhurbaşkanı kabul etmedi" deyip naylon algılarla doldurulan hizmet anlayışı var. Biz 2015'de yaptık bu başvuruyu. Bu metro öz kaynakla yapılmalı diye bir geri dönüş aldık. CHP'li İBB bu hattı borçla yapmak istedi.
2021 yılı içerisinde Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin de taleplerine henüz cevap verilmedi. İstanbul'a has bir durum değil bu. Kartal-Kaynarca hattını öz kaynaklarımızla yaptık. CHP'li İBB iradesine soruyorum; siz AK Parti dönemi aldığı cevabı bile almadınız henüz. İlgili izinleri almadan talep gönderiyorlar. Bizim hakikatimiz, bu İBB yönetiminin naylon algılarını patlatacak diyorum. CHP yönetimi Strateji Başkanlığı'na aynı başvuruyu yapıyor. AK Parti'yi reddeden başkanlık CHP'yi reddetmemiş. "Dosyanızı güncellemeniz lazım" demiş.
İBB'nin bütçesi 10 tane bakanlıktan fazla. İstanbul'un para sorunu yok. Biz öz kaynaklarımızla bir sürü iş yaptık. Belki de bunlar bilerek yapılıyor. 3 kilometrelik 6 hatlık bir metroyu yapamayan bir İBB ile karşı karşıyayız. Astığınız reklam pankartlarının parası bile o metro hattını yapar.
İstanbullular müsterih olsun. İstanbul'umuzun tıkanan noktalarında yasalara, hukuka, özgürlük anlayışına halel getirmeden pozisyon almaya devam edeceğiz.
İBB yönetimi, reddedilen bir kredi başvurusu olmadığı halde, böyle bir algı balonu ortaya çıkardı. Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Halkımız bunu değerlendirecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB Başkanı olduğu dönemde temizlediği, balık tutulacak hale getirdiği Haliç'i kendiniz yapmış gibi yeniden açıyorsunuz. İstanbullular yapılan hizmetleri değerlendirir. Sandıkta da gereken davranış biçimini gösterir.
Çok basit bir soru. 978 ata ne oldu? Cevabı çok basit. İBB iradesi bu soruya hala cevap vermedi. Bizim bulduğumuz yanıtlar şu; 200'den fazla atın bir takım hastalıklar nedeniyle öldüğü biliniyor. Atların, bakımlarından gömüldükleri yere kadar raporlanması lazım. Temin edebildiğimiz kadarıyla, 978 atın 400'ünden fazlası hakkında bir bilgi yok. Bir at var. Hollywood setlerinde mi çekilmiş bilmiyorum. O sahnede sergilendiği gibi bir bakımın olmadığını biliyoruz. Burada da bir algı balonu oluşturarak Tarım Bakanlığına atılıyor. Çip uzaydan takip işlemi değil. Basit bir künye işlemi.
Bakanlığın kime vereceğinizi belirleme, nakliye gibi sorumlulukları yok. Atlar öldü deniyor, öldü belgesi yok. İBB'ye soruyoruz; Hangileri hala yaşıyor, nereye gitti, hangileri kayboldu, kaybolmalar gerçek mi, ölümler gerçek mi? 40 kuruma verildi deniyor; kurumlara sorduk, haberleri yok. Biz zan ile hareket etmeyiz, hakikat ile ilerleriz.
Bizim de anlayamadığımız bir durum var. İnsani su hakkı denilen bir yaklaşım var. Hem bunun iptali isteniyor hem de yeni bir zam isteniyor. AK Parti döneminden beri uygulanan indirimi kaldırmak istiyorlar. Bu kaldırıldığında da otomatikman zam olacak. İkisi toplandığında yüzde 50'lilik bir durum var. İSKİ'nin masraflarının yüzde 90'ında değişiklik yok. Melen projesi misal, su ihtiyacının yarısını karşılıyor. Yatırım, maliyet girdilerinde bir değişkenlik yok.
Kasım ayından bu yana beşinci kez zam talebinde bulundular. Bu konunun kasım döneminde konuşulması gerekir, 3-6 ayda bir zam talebi gelmemeli.
İBB, Türkiye Cumhuriyeti yasalarında aykırı olan yeşil alana temel atarken kanunu görmüyor. İBB Meclisi kararlarını görmüyorlar ama Sayıştay'ı görüyorlar.
İBB faaliyet raporu açıklandı ve bu rapora ilişkin meclis toplantısı yapıldı. Buna karşılık olarak bize dair herhangi bir usulsüzlükten bahsetmelerine gerek yok. AK Parti dönemine ait belgeler varsa dava açsınlar. Dosyaları versinler biz götürüp teslim edelim. CHP'li meclis üyeleri de buna tam inanamadıkları için ittifak yaptıkları partilerin üyeleri bunları gündeme getiriyor. AK Parti ne yaptı denirse, çok şey sayılabilir; ama 2019'dan bu yana yok.
Soruyoruz; bugüne kadar 139 milyar liradan fazla bütçe kullandınız, bu parayla ne yaptınız?
Oyun yapımcılarına sesleniyorum. Üç aşamalı bir oyun geliştirin. AK Parti'nin yaptıkları, CHP'nin yaptıkları ve CHP'nin karşı çıktıkları olarak üç farklı yol olsun.
Bu ücretlerle ilgili görüşmelerimizi yapalım. Dünya standartlarında nasıl bakalım. İlgili kurumlarla görüşeceğiz. Çamlıca Kulesi hem bir çevre projesi hem de dünya standartlarında bir dijital radyo ve seyir kuledir. İyi bir turizm noktası olacağını düşünüyoruz. Eser ve hizmet siyasetine devam edeceğiz.
Gençlerin AK Parti'ye ilgisini değerlendirdiğimizde AK Parti birinci parti. AK Parti ilk girdiği seçimde yüzde 34 milyon oy aldı. AK Parti'nin en son seçimde aldığı oy ortalama yüzde 45. Bu yeni gelen yeni seçmenden hatırı sayılır bir oy aldığımızın işareti. 20 yıllık seçim sonucu gösteriyor ki; AK Parti gençlerin birinci partisi. Türkiye'nin iki gücü var, gençler ve dijital evren. Gençleri dijital evrene yönlendirebilirsek; büyük sıçrama yapabiliriz.
Asfalt döküldü 5 bin ton hoşumuza gitti. Süt dağıtıldı, güzel bir şey ama maliyetleri sormamız gereken bir şey. "Engelleniyoruz" algısı var ya, biz İBB'nin Meclis'e getirdiği dosyaların sadece yüzde 2'sini geri çevirmişiz.
Arıtma, ulaşım, metro ile ilgili bir şey yok. Başlattığımız metro inşaatlarında iki durak ilerlemişler. Tebrik ediyorum. İki durak için açılış yaptılar demek ki 8 tane daha tören yapacaklar. Tebrik ediyoruz.
Programın tamamını izlemek için;