Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında "Paris İklim Anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Bugün AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı'dan Paris İklim Anlaşması'na ilişkin bir açıklama geldi.
1 Ekim'de yeni yasama yılına başlayacak TBMM Genel Kurulu'nun ilk işinin Paris İklim Anlaşması olacağını söyleyen Bostancı, "Paris İklim Anlaşması dediğimiz husus; esasen 1992’deki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin bir uzantısı. 1992'de Paris İklim Değişikliği Sözleşmesi imzalanırken, Türkiye'yi New York'ta temsil eden kişiler biraz da konuya ilişkin tafsilata (ayrıntı) yeteri kadar sahip olamadıkları için olsa gerek, 'Avrupa Birliği’ne aday Türkiye'nin yeri gelişmiş ülkelerdir' diyerek, o çerçevede bir anlayışla, böyle bir sınıflandırma, ek bir protokolle ülkeler yazılırken, Türkiye’yi de o sınıfa dahil etmişler" dedi.
Bostancı, iklim değişikliğinin gündemde olduğunu, bütün ülkelerin dünyayı kurtarmak, sıcakların artmasına mani olmak, sera gazı emisyonlarını azaltmak için çaba içinde olduğunu, Türkiye'nin de bunun için çaba harcadığına vurgu yaparak, "Gelişmiş ülkelerin uzun yıllar boyunca sera emisyonları çok yüksek derecedeyken, Türkiye gibi gelişmiş ülkelerin ise sera emisyon dereceleri düşük kaldı. Dolayısıyla dünyanın buraya gelmesinde, bu noktaya ulaşmasında, sıcaklıkların 1-2 derece yükselmesi sonucu gelecek felaketlere ilişkin, gelişmiş ülkelerin yıllar içerisindeki dahli var, çabaları var, dünyaya ödettikleri bir bedel var. Türkiye'nin sera gazı emisyonuna yapmış olduğu olumsuz etki sınırlıyken bile onu gelişmiş ülkeler statüsünde görerek, bir takım ek maliyetler üstlenmesini sağlamak haksız bir uygulama olur" diye konuştu.
Bostancı, Türkiye’nin, Paris İklim Anlaşması'nı onayladığını; ancak Meclis'ten şu ana kadar geçirmediğine işaret ederek, "Türkiye’nin statüsüne, geçmiş maliyetleri de hesaba katan hakkaniyetli bir perspektife uygun olarak davranmak lazım. Türkiye bir uygulanma yönetmeliği olan Paris İklim Değişikliğini onayladı ama Meclis'ten geçirmeme nedeni; oradaki hakkaniyete ilişkin kaygılarıyla ilgiliydi. Emisyon hacimlerine baktığımızda Amerika’da kişi başı karbon salınımı 16 ton, Rusya'da 12 ton, Hindistan'da 7 ton, Japonya'da 9 ton, Almanya'da 8 ton, İran'da 8 ton; Türkiye’nin 4,5 ton. Dolayısıyla bugün Türkiye'nin sahip olduğu kömür santralleri eleştiriliyor. O yüzden hakkaniyetli bir uygulama gerekiyor. Mutlak surette Türkiye gibi ülkelere finansman desteğinin sağlanması gerekiyor. Anlaşma çerçevesinde bir fonda para toplanması ve her yıl bu paranın 10 milyar, 20 milyar dolar olması gerekirken, 8 yıl içerisinde toplanan para 8 milyon doları geçmiş değil. Dolayısıyla gelişmiş olan ülkeler dahi işin finansman boyutuna yönelik ellerini taşın altına koymuyorlar" ifadelerini kullandı.
Bu vahim durumu aşmak ve el birliği ile müşterek bir tavır sergilenmesi gerektiğine dikkat çeken Bostancı, "Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nı imzaladık. Muhalefet partilerine de götüreceğiz. Onların da yaklaşımının müspet olacağını ümit ediyoruz. En hızlı şekilde geçirmeyi planlıyoruz. Meclis'e arz edeceğiz. Hep birlikte bu anlaşmayı geçireceğimizi ümit ediyoruz. Meclis'in en önemli başlangıç işlerinden biri olacak" dedi.