Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışı sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı ve sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘güvenli bölge’ mutabakatına rağmen PKK/PYD’ye desteğini kesmeyen ABD’yi eleştirdi: Amerika ile yaptığımız görüşmeler var. Karşılıklı helikopterlerimiz hava harekatı yürütüyor. Ama yeterli mi? Değil. Henüz istediğimiz tavır yok.
Cuma namazını Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Diyarbakır'daki terör saldırısına ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Olayda ilk etapta 4, daha sonra oradaki şehitlerimizin sayısı 7'ye yükseldi. Şu anda 10 kadar da yaralımız var. Allah yaralılarımıza şifalar versin, şehitlerimize rahmet eylesin. Hemen İçişleri Bakanımı oraya gönderdik, aynı zamanda genel başkan yardımcımı oraya gönderdim. Valimizden anbean bilgileri aldığım gibi şehit aileleriyle dördüyle birebir aynı zamanda görüşme fırsatım oldu. Fakat onların tevekkülü, onların bütün bunlar karşısında 'Zaten biz yıllardır aşiret olarak çok şehit verdik. Bunlar bizi yıldırmayacak.' diyor."
Erdoğan, "Ne olursa olsun bu mücadelemizi yılmadan devam ettireceğiz. Sonunda inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ordusuyla polisiyle jandarmasıyla güvenlik güçleriyle bu işten galip çıkacaktır. Şu anda da orada gerek HDP İlçe başkanı gerekse belediye fen işleri, şimdilik ilk etapta bunlar alındı ve daha başkaların da bu süreç içerisinde alınıyor, alınacak diye düşünüyorum" diye konuştu.
Pazartesi günü Rusya ve İran'ın katılımıyla gerçekleşecek üçlü zirvede konuşulacaklara yönelik soruya Erdoğan, şu karşılığı verdi:
"Bu zirve bir süreç. Soçi'de başladı, Ankara ile devam etti. Daha sonra Tahran'la bu süreci devam ettirdik. Tekrar dönüşü yaptık, Soçi ve şu anda Ankara'da devam ediyoruz. Ankara'da yapacağımız bu zirveyle beraber de ağırlıklı olarak İdlib'teki gelişmeleri ele alacağız. İdlib'teki gelişmelerde de gözetleme noktaları dahil olmak üzere bunlardaki gelişmeler ve buradaki terör örgütleriyle verilen mücadele, bunları ele almak suretiyle bu süreci devam ettireceğiz.
HENÜZ İSTEDİĞİMİZ TAVIR YOK
Koalisyon güçlerinin kendilerine göre yaptığı bazı çalışmalar var. Bizim Silahlı Kuvvetler mensuplarıyla Amerika'nın yine aynı şekilde görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler neticesinde varılan bazı noktalar var. Nitekim şu anda karşılıklı olarak helikopterlerimiz hep birlikte lojistik olarak bir hava harekatı yürütüyorlar. Ama tabii bu hava harekatı yeterli mi? Değil. Burada terör örgütü PYD, YPG bunlara karşı Amerika'nın tavrını çok önemsiyoruz. İstediğimiz tavır var mı şu anda? Henüz istediğimiz tavır yok.
TRUMP İLE BM'DE GÖRÜŞECEĞİM
Bu istediğimiz tavrın gelişmesi, oluşması lazım. Bir hafta önce Sayın Trump'la bir görüşmem olmuştu. Şimdi de biliyorsunuz Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gidiyorum. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda büyük ihtimalle Sayın Trump'la orada bir görüşmemiz olacak. Gerek dar kapsamlı, gerekse belki ikili. Bu görüşmelerimizde bunları tekrar ele alacağız. Buna göre de bu bölgedeki çalışmalarımızı hassasiyetle yürüteceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile varılan güvenli bölge mutabakatının oyalama siyasetine dönüştüğünü ifade ederek “Sabrımız taşıyor” dedi. Erdoğan, uluslar arası haber ajansı Reuters’in gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan satır başları ile şunları kaydetti:
YPG/PYD PKK'nın bir koludur bunu Batı'ya anlatamadık. ABD buraya on binlerce TIR dolusu mühimmat getirdi. NATO ortağınıza parayla vermediğinizi bunlara bedava veriyorsunuz. Güvenli bölge anlayışı beklentilerimizi karşılamıyor. Oyalama siyasetine dönüşüyor. Sabrımız taşarsa başımızın çaresine bakmak durumunda kalacağız.
3,6 milyon mülteciyi barındıran Türkiye Suriye'den gelecek milyonlarca insanı da alamaz, bunun altından biz kalkamayız. Batılı ülkelerin olası bir göç dalgasında sorumluluk alması gerek. Batılı dostlar bundan rahatsız oluyorlar ama kusura bakmayın, gerekirse kapıları açmak durumundayız dedim.
Uluslararası hukuka göre her şey nüfusa göre paylaşılır. Alakası olmayanlar burada söz sahibi olmaya çalışıyor. Doğu Akdeniz'de KKTC haklarını alacaktır.
Gerek ekonomi olsun gerek diğer alanlarda olsun şu anda arkadaşlarımın hepsi de ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar. Eğer böyle bir şeyde, aksama olur da gerek duyulursa onu zaten yaparız. Kabine değişikliği ile alakalı ihtiyacımız olduğu anda bu tür bir şey yaparız, sipariş üzerine böyle bir şey yapmayız.
Bu bir taarruz değil savunma sistemi. Bizim de böyle bir bu savunma sistemine ihtiyacımız vardı… S-400 sistemi ile ilgili adımı atınca bu bizi biraz rahatlatacak. Neden, çünkü en geç Nisan ayına kadar bunlar yerlerine monte edilmiş olacak ve bunlar monte edildiği anda da bizler savunma sistemleri olarak çok daha huzurlu bir hale gelmiş olacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da çocuklarını terör örgütünden kurtarmak için nöbet tutan annelerin hatırlatılması üzerine, “Bu annelerin duruşu sıradan bir olay değil. Tabii burada canı yanan anneler. Yani evlat acısı nedir, bunu anneler gayet iyi bilir. ‘Ağlarsa anam ağlar’ diyor ya. Şimdi bu iş adeta serbest bırakılmış olsa burada öyle 28 aile filan değil, belki binler oraya akacak ama tabii bir yerde de bir korku olayı da var. Tüm bunlara bunlara rağmen sivil toplum kuruluşları vesaire, bunlar da artık Diyarbakır’a gelmeye başladılar. Bu daha da artacak.” Diyarbakır annelerine, “Bir defa biz devlet olarak yanınızdayız. Bundan hiç endişeniz olmasın. Bu süreci biz de takip ediyoruz” diye seslenen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Burada PKK, siyasi uzantısı HDP, bunlar yapacakları bir şey varsa bunu yaparlar. Bu işi adeta Meclise taşımak suretiyle kendilerini meşrulaştırma gayretine prim vermeyiz. Onlardan gelecek bir tehditle bunu yapmamıza gerek yok, zaten biz yapılacak olanı yapıyoruz. Bu arada da peyderpey sayı artıyor, daha da artacak diye düşünüyorum.”
#Recep Tayyip Erdoğan
#PKK/PYD
#ABD