İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de sistematik biçimde sürdürdüğü soykırıma karşı tavır alan Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi ülkelerin sayısı artıyor. İspanya'nın Filistin'i tanımasının ardından 32 üyesi bulunan NATO’da, Filistin'i resmen tanıyan ya da tanımaya hazırlanan ülke sayısı 14'ü buldu.
Türkiye, Arnavutluk, İspanya, Bulgaristan, Çekya, İzlanda, İsveç, Macaristan, Norveç, Polanya, Karadağ, Slovenya, Slovakya, Romanya çeşitli tarihlerde Filistin devletini resmen tanıdı. İttifak içinde ABD, Almanya, Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İtalya, Kanada, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Letonya, Litvanya ise Filistin'i “devlet” olarak tanımıyor. Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 193 ülkeden 145'i Filistin'i devlet olarak tanırken, tanımayan ülke sayısı ise 48.
Üye olmamasına karşılık NATO karargahında temsilciliği bulunan İsrail'e karşı ittifak üyesi ülkelerin Filistin'i tanıması, görüş ayrılığı olarak tanımlandı. Diplomatik kaynaklar, Filistin'e yaklaşımın temmuz ayında ABD'de yapılacak NATO Liderler Zirvesi’nde de gündeme geleceğini ifade ediyor. Türkiye zirvede, İsrail'in saldırılarının durdurulması gerektiğini vurgulayacak. Zirvenin geneli ve ikili görüşmelerde, Gazze'nin işgal edilip sivillerin hedef alınmasının bölge güvenliğini tehdit ettiği teması işlenecek.
İsrail, NATO’da “stratejik ortak” statüsünde. İsrail'e, 2016'da tüm üyelerin onayı ile NATO karargahında daimi temsilcilik açma hakkı tanındı. Bu ofis aracılığı ile İsrail'in, NATO'nun askeri tatbikat ve faaliyetler dışındaki iş birliği mekanizmalarına katılmasına onay verildi.
NATO ülkelerinin dışişleri bakanları, gayriresmi formatta senede bir kez müttefik ülkelerden birinde toplanarak, yıllık zirve hazırlıklarını ele alıyor. Bu yılki toplantı, dün Çekya'nın başkenti Prag'da yapıldı. Toplantıda, Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil etti. Temaslarının ardından değerlendirmelerde bulunan Fidan, gün boyu yoğun görüşmeler yaptığını aktararak Ukrayna-Rusya çatışmasının ana gündemlerinden birisi olduğunu söyledi. Fidan, şunları kaydetti: "Türkiye olarak biz Ukrayna konusunda yardımların devam etmesini, Ukrayna'nın caydırıcılık konusunda yeterli olmasını destekliyoruz ama NATO'nun bu savaşın bir parçası olmasını da istemiyoruz. Bu ikisi arasındaki dengenin, NATO ülkeleri tarafından gözetilmesi görüşümüz de genel kabul gören bir görüş."
İsrail-Filistin meselesinin, bölgesel bir sorun olmanın yanı sıra, küresel bir güvenlik sorununa dönüşme probleminin olduğunun da gündeme getirildiğini kaydeden Fidan, şunları söyledi: "Türkiye, Gazze sorununa dikkati çeken hemen hemen tek ülke oldu. Burada eğer Gazze'deki katliam, soykırım durdurulamazsa, hemen bir ateşkes anlaşması ve insani yardım hamlesi başlatılmazsa, akabinde iki devletli çözüme gidilmezse, bu sorunun giderek daha da büyüyeceğinin, evrileceğinin, başka aktörleri de içine alacağının ve küresel bir soruna dönüşeceğinin altını tekrar çizdik." Uluslararası Adalet Divanında devam eden davaya taraf olma meselesinin de gündeme getirildiğini bildiren Fidan, İspanya ve birkaç ülkenin de davaya taraf olma konusuna olumlu yaklaştığını kaydetti. Fidan, "Biz de malumunuz geçtiğimiz ay taraf olacağımızı ilan etmiştik bizim arkamızdan da artık ülkeler teker teker bunu ilan etmeye başladılar" dedi.