Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası açıklama yaptı.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Terör, göç, savaş, ekonomik ve sosyal krizler gibi hayati sınamalardan geçen bölgemizde Efes 2022 tatbikatı dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku veren bir faaliyetle başarıyla sona ermiştir. Sınır ötesi harekatlarımızla dost ve kardeş ülkelere verdiğimiz desteklerle, uluslararası platformda ilkeli duruşumuzla farkımızı gösteriyoruz. Ülkemizin güvenlik kaygılarına, kalkınma hedeflerine saygı duymayan hiçbir yapının sahip olduğumuz güçten hiçbir şekilde faydalanamayacağını bir kez daha ifade ediyoruz.
Rabbimden kahraman Mehmetçiğimizi, tüm güvenlik güçlerimizi daima korumasını ve esirgemesini niyaz ediyorum. Günümüzde savaşlar aynı zamanda sanayiden teknolojiye, finanstan sanat ve spora kadar her alanda veriliyor. 10 Haziran'da Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü Bilim ve Teknoloji binamızın açılış törenine iştirak ettik. Araştırma geliştirme faaliyetlerindeki kapasitemizi bir adım daha öteye taşıyacak derin teknoloji üssümüzün bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
11 Haziran'da gittiğimiz Van'da depremin ardından adeta yeniden inşa ettiğimiz şehrin nasıl şahlandığını görme imkanını bulduk. Bölgenin lokomotif şehrini gelecekte daha ileriye nasıl taşıyacağımızı gördük.
13 Haziran'da katıldığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi toplantısında sektör mensuplarıyla bir araya geldik. İhracatçılarımızın coşkusu doğru alanda ilerlediğimizi gösterdi. Yıllık 243 milyar dolara ulaşan iş dünyamızı bir kez daha tebrik ediyorum. Karadeniz'de keşfettiğimiz gazın ilk boru indirme ve kaynak törenine katıldık. Türkiye'nin enerji konusundaki en önemli atılımın bir an önce insanlarımızın hizmetine sunulmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Türksat 5-B uydumuzu hizmete alma töreninde uzay çalışmalarımızı gözden geçirdik. Dünyamızı tehdit eden iklim değişikliği konusunda pekçok devlet ve hükümet başkanının yer aldığı uluslararası koruma 17 Haziran'da çevrimiçi katılarak ülkemizin yaklaşımlarını anlatma imkanı bulduk.
Ukrayna-Rusya savaşından, NATO zirvesi hazırlıklarına kadar çok sayıda ülke ile telefon görüşmeleri yaptım. Marmaris'teki yangını yakından takip ederek, tüm imkanların kullanılmasını sağladık. Gerek Tarım Bakanım Vahit Bey, gerek İçişleri Bakanım Süleyman Bey, gerçekten orada 5 günlük yoğun çalışma ortaya koydular.
Gece gündüz demeden, bütün itfaiyecilerimiz, silahlı kuvvetlerimizin mensupları, STK'larımızla bu çalışmaları yürüterek 12 uçak 44'ü helikopter 3'ü İHA olmak üzere 60 hava aracı, 613 arasöz, 203 iş makinası, 5700'e yakın personel, 2100'ün üzerinde gönüllülerden oluşan bir ekiple müdahale edilmiştir bay Kemal. Tabi yavruların da var, ortakların da var. Onlar da ne yapıldığını böylece duymuş olsunlar.
Dikkat et, Muğla'da büyükşehir belediyesi sende. Acaba ne yaptınız? Ne gibi bir çalışma ortaya koydunuz? Büyükşehir belediyelerin itfaiyesi yok mu? Ama bizler 'burası CHP belediyesidir' demedik. Bakanlarımızla, tüm ekiplerimizle buraya indik, atılması gereken adımları yerinde aldık. Bundan sonra da olsa aynı şekilde atmaya devam ederiz.
İnşallah yarın İspanya'ya NATO zirvesine gidecek ülkemizin hak ve menfaatleri neyi gerekiyorsa onu yapacağız.
Salgınla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden küresel krizin başında enerji geliyor. Türkiye kimi ülkeler gibi kendisine yetecek münbit enerji kaynaklarına maalesef sahip değildir. Elimizdeki sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanırken diğer taraftan yerli ve yenilebilir enerji sistemlerine ciddi yatırımlar yapıyoruz.
Elimizdeki sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanmaya çalışırken, diğer yandan da yenilenebilir enerji için yatırım yapıyoruz. Yeni kaynaklar bulmak için sahip olduğumuz 4 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisiyle hem Karadeniz'de hem Akdeniz'de çalışmaları yapmakta kararlıyız. Adana'da 2 yüksek kaliteli petrol bulduk. Rezerv değeri yaklaşık 1 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Aynı sahada 8 tane daha sondaj kuyusu açarak 10 kuyuda çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz.
Hali hazırda nadir elementlerin üretimleri ve bunların nihai çalışmaların yüzde 95'i Çin'de gerçekleştirilmektedir. Bu ürünlerin üretimi ve tedariğinde sorunlar çıkmıştır. Geçmişte türlü kampanyalarla, engellemelerle ülkemizin dışında tutulduğu bu alana artık güçlü bir şekilde girme vaktinin geldiğine inanıyoruz.
Küresel ekonomide yaşanan dalgalanma emtia fiyatından artışa, tedarik zincirine kırılmaya kadar etkisini sürdürüyor. Türkiye bu krizi fırsata çevirmek için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Ülkemizi yeniden eski istikrarsızlık, güvensizlik içine sokma gayreti maalesef hız kesmeden devam ediyor.
Bugün bir yandan küresel krizi yeni bir kalkınma hamlesinin kaldıracı haline dönüştürmenin, bir yandan da maruz kaldığımız saldırıları elemine etmenin gayreti içindeyiz. Gizli açık ambargo, içeriden ve dışarıdan tuzaklara rağmen hamdolsun ülkemize diz çöktüremediler. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla üzerine kurulu Türkiye Ekonomi programımızı tüm sabotajlara ve direnişlere rağmen uygulamayı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz.
Büyüme kesintisiz devam ediyor. Cari fazla veren ticaret dengemiz var. Turizm toparlandı. Tarımda iyi sezon yaşadık. Sanayimiz harıl harıl çalışıyor. Savunma sanayimiz dünyada rüştünü ispat etmiş şekilde katlanarak gelişiyor. Konut projeleri adeta yok satıyor. Dünyanın pekçok ülkesinin finansal dengeleri yerle yeksan iken bir kısım mandacı iktisatçının Türkiye'nin üzerine adeta beton dökmeye çalışmasını esefle takip ediyoruz.
Geçmişteki krizleri, beşinci kol faaliyetiyle ülkemizin burnunu sürtme aracı olarak kullananlar, giderek daha çok hırçınlaşıyor. Yalan, iftira ve çarpıtma üzere kurula kampanyalarda kullanılan kimi doğru malzemeler niyetin ve ortaya çıkan fotoğrafın kötülüğünü değiştirmiyor.
Bu bedellerin bir kısmını terörle mücadele, sınırlarımızın tacizinde, 15 Temmuz'da canımızla, kanımızla zaten ödedik. Bu bedellerin bazılarını tecrit edilerek ödedik. Kur faiz enflasyon üzerinden yürütülen ekonomik dalgalanmalarla ödedik. Salgın ve savaş gibi olumsuz küresel faktörler ödediğimiz bedellerin yükünü daha da artırmıştır.
Gelişmeler öyle bir noktaya geldi ki, bize tuzak kuranlar bizden daha fazla bedel ödeyecek duruma düştüler. Dünyayı takip eden akıl ve vicdan sahibi herkes yaşananları ve işin nereye gittiğini anlıyor, görüyor ve biliyor. Bizim vazifemiz milletimize en iyisini vermektir. Bizim için önemli olan Türkiye'nin ne durumda olduğu, insanlarımızın hangi sıkıntıları çektiğidir.
Aldığımız tedbirlerden biri TBMM'de görüşülmekte olan Ek Bütçe teklifidir. Bu yılda bütçe disiplinine önem veren hükümet olarak temel göstergelerde sıkıntıya meydan vermedik. Yüksek enflasyonun gelir ve gider rakamlarında yol açtığı değişkenlik ek bütçe ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Giderlerin 880 milyar lira gelirlerin 1 trilyon 80 milyar lira arttırılması öngörülmektedir. Yılbaşında öngörülen bütçe açığı 78 milyar liraya düşmekte, kamunun borçlanma ihtiyacı azalmaktadır. Bu performansın herhangi ek vergi konmadan, vergi oranları arttırılmadan sağlandığına özellikle dikkat çekmek istiyorum.
Hükümete geldiğimiz 2002 yılında toplanan her 100 liranın 86 lirası faize gidiyordu. Bugün her 100 liranın 15 lirası faiz ödemesinde kullanılmaktadır. Ek bütçede yüzde 8,3'e gerilemektedir. Hakikat budur, gerisi lafla peynir gemisi yürütme çabasıdır. Ek bütçenin 217 milyar lirası personel ödemeleri, 154 milyar lirası sosyal güvenlik kuruma yapılacak transferler, 134 milyar lirası vatandaşlarımıza elektrik, doğalgaz giderleri, 105 milyar lirası stratejik yatırımların tamamlanabilmesi, 103 milyar lira mahalli idareler, 45 milyar lira dezavantajlı kesimlere yardımlar, 37 milyar lirası tarımsal destekler için kullanılacaktır.
Kamu çalışanları ve emeklilerimize enflasyon farklarını zaten vereceğiz. 13,7 milyon emeklimizin bu çalışmanın tamamını kapsadığının altını çizmek istiyorum. Hiçbir çalışan ve emeklimizin hayat pahalılığın altında ezilmesine müsaade etmemekteyiz. Detaylarını bilahare açıklayacağımız bu artışların şimdiden çalışanlarımıza ve emeklilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Çalışma Bakanım süratle Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile biraraya gelip çalışmalarını bitirecekler, ardından NATO görüşmelerinden döner dönmez tüm işçi ve emeklilerimizle bunu paylaşma imkanını bulacağız.
Yılbaşında çalışanlarımızın, emeklilerimizin yeniden gözden geçireceğiz. Ne yapılması gerekiyorsa onu da vereceğiz.
Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri takip ediyor, milletimize fayda getirecek her hususun üzerine gidiyoruz. Yeni yatırımlarla, yeni fırsatlarla, yeni finansman kaynaklarıyla istihdamı, üretimi destekliyoru, ihracatçılarımızı pazarlarını büyütme konusunda teşvik ediyoruz.
Bize yan gelip yatmak yoktur. Dünyada başı dik gezebilmenin tek yolu budur. Türkiye'yi birilerinin peyki haline dönüştürmek, boyun büken, el açanlar için bu mücadele bir anlam ifade etmiyor olabilir. Ama milletimiz bizim ne yapmak istediğimizi, nereye varmak istediğimizi gayet iyi biliyor. Gayret bizden tevfik Allah'tandır.
Okulların tatil olmasıyla birlikte gençlerimizin yaz aylarını verimli şekilde değerlendirmelerine katkı sunacağımıza inandığım iki projeyi başlatıyoruz. Spor okulları 81 illerimizin tamamında açık olacaktır. Yüzme, tenis, eskrim, jimnastikten güreşe sporun her alanında faaliyet gösteren bu okullarımızdan evlatlarımız istifade etmiştir.
Tüm çocuklarımızı, gençlerimizi spor okullarımıza davet ediyoruz. Yaz aylarında gönüllerince seyahat edebilmelerine imkan sağlayacak bir kolaylıkla ilgilidir diğer haberimiz. Yurtlarımız 15 Temmuz1 Eylül tarihleri arasında 18-25 yaş grubu arasındaki evlatlarımızın ücretsiz konaklama imkanlarına sahip olacaktır.
Yaşlı ve engelli aylıkları da bayram öncesi ödenecektir. Öğretmen adaylarımız için de müjdemiz var. Bu yıl için söz verdiğimiz 20 bin yeni öğretmen ataması ile ilgili süreç önümüzdeki günlerde Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından başlatılacaktır.
Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.