Orta Vadeli Program'da yer alan yeni düzenlemelerle, prim gün sayısının emekli aylığını doğrudan etkilemesi sağlanacak. Bu düzenleme ile sistemde daha uzun süre kalanlar, daha yüksek emekli maaşı alacak. Türkiye'de emeklilik sistemine bakıldığında, aylık ödenen dosya sayısı 16 milyona ulaşmış durumda. Mevcut durumda 1.8 çalışana bir emekli düşerken, olması gereken ideal oran ise 4 çalışana bir emekli olarak belirtiliyor. Bu dengesizlik, uzun vadede emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğini tehlikeye atabilir. Hal böyle olunca yeni düzenlemeler gündeme geldi.
Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan yeni sistem ile çalışanların daha uzun süre sistemde kalmaları teşvik edilecek. Bu sayede daha fazla prim günü olanlar için emekli aylıklarının yüksek olması sağlanacak. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, emeklilikte üç ana başlığın öne çıktığını belirterek, bu konuda önemli detayları paylaştı. Peki, bugün yaşanan emeklilik sorunları neler ve bu sorunlara çözüm hangi noktalarda yapılmalı? İşte emekli maaş hesaplamasını köklü bir şekilde değiştirecek sistemin ana hatları...
Orta Vadeli Program'da (OVP) emeklilik sistemi ve maaş hesaplama yöntemlerinde köklü değişiklikler yapılması planlanıyor. Yeni düzenlemelerle, sigortalıların daha uzun süre sistemde kalmalarını teşvik edecek modeller hayata geçirilecek. OVP'de bu modelin amacı, "Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha fazla istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler yapılarak sistemin mali sürdürülebilirliğini güçlendirmek" olarak açıklandı.
ÇALIŞMA SÜRESİ ÖNEM KAZANACAK
Planlanan düzenlemelere göre, emeklilikte alınacak aylıkları belirleyen parametrelerde de değişiklik yapılması öngörülüyor. Sadece Prime Esas Kazanç (PEK) miktarları değil, çalışma gün sayıları da emekli maaşı üzerinde etkili olacak.
Bu sistemle, daha yüksek emekli maaşı almak isteyenlerin sistemde daha uzun süre kalmaları teşvik edilecek. Şu anda karma bir sistem olan aylık bağlama modeli üç farklı dönem üzerinden hesaplanıyor: 1999 öncesi, 1999-2008 arası ve 2008 sonrası. Bu dönemler için yapılan hesaplamalar, dilekçe verilen tarihe göre belirlenen güncelleme katsayısı ile çarpılarak emekli aylığını belirliyor.
MAAŞ HESAPLAMASINDA KULLANILAN PARAMETRELER
Maaş hesaplamasında kullanılan başlıca parametreler şunlar:
Sigortalının çalışırken ödediği primler (PEK)
Üç dönem için aylık bağlama oranları
Önceki yılın güncelleme katsayısı
Önceki yılın enflasyon oranı
Önceki yılın büyümesinin %30'u
İçinde bulunulan yılın enflasyon artışları
DİLEKÇE TARİHİ AYLIĞI ETKİLİYOR
Maaş bağlanırken kullanılan güncelleme katsayısı, yıllar içinde aylıkları etkiliyor. Örneğin, 2024 yılında dilekçe veren bir sigortalı, 2025'te emekli olacak bir sigortalıya göre yaklaşık %30 daha yüksek maaş alabiliyor. Yeni sistemle bu güncelleme katsayılarında sabitleme düşünülüyor, böylece yıllar arasında maaş farklılıkları ortadan kaldırılacak.
GÜNDEMDE OLAN KONULAR
Yeni sistemde şu başlıklar öne çıkıyor:
Aylık bağlama sistemindeki karma yapının sadeleşmesi
Ocak ve Temmuz aylarında yapılan enflasyon artışlarının yeniden düzenlenmesi
Bozulan aktüeryal dengenin (çalışan-emekli oranı) yeniden sağlanması
Sistemde kalmanın emekli aylığı açısından daha cazip hale getirilmesi
ÜÇLÜ YAPI DEĞİŞMELİ
Emekli aylığı hesaplanırken uygulanan üçlü yapı, sistemi karmaşıklaştırıyor. 1999 öncesi, 1999-2008 arası ve 2008 sonrası dönemler için farklı aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayıları kullanılıyor. Bu karma yapı, hem hizmet alan hem de hizmet veren için kafa karışıklığı yaratıyor.
Yeni sistemle tek bir oran ve güncelleme katsayısı kullanılarak sadeleştirme yapılabilir. Bu sistem, daha fazla prim ödeyen ve daha uzun süre çalışan sigortalıların daha yüksek maaş almasını sağlayacak.
TABAN MAAŞ UYGULAMASI
Pandemi döneminde getirilen taban maaş uygulaması, düşük maaş alan emekliler için avantaj sağladı. Ancak bu uygulama, sıfır zam sorunu ve maaş adaletsizliği gibi yeni sorunlara yol açtı. Bu sorunların giderilmesi için taban maaş uygulamasının gözden geçirilmesi gerekiyor.
ÖZETLE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Aylık bağlama sistemi, üçlü karma yapıdan kurtarılmalı ve sadeleştirilmeli.
Taban maaş uygulaması olumlu olsa da, yeni sorunlara yol açmaktadır. Yüksek prim ödeyenlerin daha yüksek emekli aylığı almasını sağlayacak sistemler oluşturulmalıdır.
Belirlenecek ortalama bir güncelleme katsayısı ile yıllar arasında emekli olanların aylık farklılıkları ortadan kaldırılabilir. 6 aylık enflasyon artışları yerine aylık enflasyon artışları yapılmalıdır.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK HEDEF GÖSTERİLDİ
Orta Vadeli Program'da yeni düzenlemeler için tarih olarak 2024 yılı üçüncü çeyreği gösteriliyor. Teknik çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak taslakların yeni yasama döneminde gündeme gelmesi bekleniyor.
"DAHA ADİL BİR EMEKLİLİK SİSTEMİ İNŞA ETMELİYİZ"
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, emeklilik sisteminin güncellenmesi ve haftalık çalışma süresinin düşürülmesi yönündeki iddialar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"EMEKLİLİKTE ÜÇ TANE BAŞLIK ÖNE ÇIKIYOR"
Güler, emeklilik sistemini incelerken dünyadaki örneklerin dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Gelişmiş ülkelerdeki uygulamayı esas alırsak emeklilikte üç tane başlık öne çıkıyor. Bir tanesi, ödediğiniz prim miktarı, ödediğiniz süre ve yaş. Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde bizim ülkemizde olduğu gibi 40'lı, 45'li ve 50'lili yaşlarda bir emekliliğe rastlayamazsınız. Avrupa'da emeklilik yaşı 65'tir, 67'dir. Kimi ülkelerde de 70 yaşına kadar emeklilik yaş durumu vardır. Bu, sürdürülebilirlik çizgisi açısından önemlidir. Dünya ortalamasına baktığımızda 3 ila 4 çalışana karşılık bir emekli vardır. Ama şu an ülkemize baktığımızda halihazırda yaklaşık 32 milyon çalışan ve 16 milyon 100 civarında emekli olduğunu görüyoruz. Yani 2 çalışana 1 emekli olduğunu görüyoruz. Bizim bu manada mutlaka hem prim miktarını ve yaşı hem de ödenen süreyi esas alacak şekilde daha adil, daha dengeli ve sürdürülebilir mahiyette bir emeklilik sistemini inşa etmemiz lazım. Vatandaşlarımızın da seçmiş oldukları tercih noktasında ona göre bir emekli maaşına kavuşması lazım" ifadelerini kullandı.
"GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ UYGULAMAYI HAYATA GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR"
Güler, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın desteğiyle en düşük emekli aylığının 12 bin 500 lira olduğunu belirterek, "Bu desteğin uygulanmadığı takdirde emekli maaşı daha düşük oranda olacaktır. Dolayısıyla bu durum düzeltilmeli, bu durum sürdürülebilir hale gelmeli; daha dengeli, daha adil bir hale gelmeli. İnşallah önümüzdeki dönemlerde evrensel, dünya ülkelerinde gelişmiş ülkelerin de uyguladığı bu sistem üzerinden benzer bir uygulamayı, çalışmayı bizim ülkemizde de hayata geçirmemiz gerekiyor. Şu anda bizim toplumun her kesimiyle yeni istişareler yapmamız lazım ve dünya örneklerini, gelişmiş ülke örneklerini ortaya koymamız lazım. Bu çerçeve içerisinde de bunu daha makul bir çerçevede ortaya koymamız lazım. Tabii bakanlığımızın bu konuda çalışmaları var ama henüz şu anda bir yasal düzenleme açısından elimizde böyle bir metin yok. Bunu ilerleyen zaman dönemi içerisinde daha geniş çerçevede çalışmak lazım" diye konuştu.
"HAFTALIK ÇALIŞMA SAATLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİYLE İLGİLİ DÜZENLEMEMİZ YOK"
Kamu ve özel sektörde haftalık çalışma saatlerinin düşeceği yönünde bir çalışmanın da olmadığını kaydeden Güler, "Öyle bir çalışma söz konusu değil. Gerek haftalık çalışma saatleri gerekse günleri açısından gündemimizde böyle bir çalışma yok. Ancak pandemiyle beraber belli sektörlerde, belli meslek gruplarında daha kısa süreli çalışma, daha esnek çalışma modelleri de tabii burada gerek işveren, gerekçe çalışanlar açısından öneriliyor, çalışılıyor. Bu mahiyette eğer olabilecekse sadece belli meslek kollarında ve belli mesleğin icrası noktasında uzaktan çalışma modeli gibi daha kısa süreli haftalığın belli günlerinde çalışabilecek bazı öneriler ve teklifler var. Bu yönüyle olabilecektir. Yoksa mevcut çalışma hayatımız içerisinde gerek haftalık çalışma günleri gerekse de haftalık çalışma saatleriyle ilgili düşürülmesiyle ilgili herhangi bir düzenlememiz yok. Herhangi bir hayata geçecek bir çalışma şu anda bulunmuyor" dedi.