İslam dininde önemli bir yere sahip olan Ashab-ı Kehf kıssası, iman ve sabır üzerine inşa edilmiş etkileyici bir hikayedir. Ashab-ı Kehf isimleri ve yaşadıkları mucizevi olaylar, Kur'an-ı Kerim'de detaylı bir şekilde anlatılır. Ashab-ı Kehf kıssası inananlara umut verirken, inançsızlara da düşünmeye teşvik eder. Peki Ashab-ı Kehf kimdir, ne anlatır? İşte Ashab-ı Kehf isimleri ve kıssası.
Ashab-ı Kehf kıssası hakkında merak ettiğiniz her şeyi buradan öğrenebilirsiniz. Ashab-ı Kehf kimlerdir, neden mağaraya sığındılar ve ne kadar süre uyudukları gibi soruların cevaplarını bulacaksınız. Ashab-ı Kehf isimleri ve yaşadıkları mucizevi olaylar, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Ashab-ı Kehf kıssası, İslam inancında önemli bir sembolik anlama sahiptir. Hikaye, Allah'ın kudretini ve inananlara olan merhametini anlatır. İnançları uğruna zulme direnen ve Allah'a sığınan Ashab-ı Kehf, imanın gücünü ve insanın Allah'a olan bağlılığını temsil eder. Ashab-ı Kehf hakkında merak ettiğiniz her şeye haberimizden ulaşabilirsiniz.
ASHAB-I KEHF NEDİR, KONUSU NEDİR?
Ashâb-ı Kehf (Arapça: أصحاب الكهف) veya Yedi Uyurlar, Hristiyanlık ve İslamiyet başta olmak üzere dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, halkını terk ederek Efes şehrinin (günümüzde Selçuk, İzmir, Türkiye) dışındaki bir mağarada saklanan bir grup Romalı gencin hikâyesidir.
İmparator Decius (Dakyanus) Efes’e gelerek putlara tapınmayı ve hıristiyanların onlara kurban kesmelerini emreder. Gizlice hıristiyan olmakla suçlanan ve imparatorluk sarayında yaşayan yedi genç, imparatorun (başka bir rivayette ise Efes valisinin) huzuruna getirilir.
Baskıya rağmen putlara kurban kesmeyi reddeden gençlere düşünmeleri için mühlet verilir. İmparatorun şehirden ayrılması üzerine gençler kaçarak Anchilus dağı yakınlarındaki bir mağarada gizlenirler. Bu arada gençlerden biri (Diomedes veya Lamblichus), hem olup biteni öğrenmek hem de yiyecek almak üzere tebdilikıyafet ederek şehre iner. Kısa bir süre sonra Efes’e dönen Decius gençlerin huzuruna getirilmesini ister.
Bunu duyan Diomedes arkadaşlarına kralın emrini haber verir ve onlar ilâhî lutuf neticesinde derin bir uykuya dalarlar. Gençleri bulamayan Decius babalarını çağırtır ve onların Anchilus dağındaki mağaraya saklandıklarını öğrenir. Bunun üzerine diri diri gömülmeleri için mağaranın girişinin büyük kayalarla kapatılmasını emreder. Theodore ve Rufinus adlı iki hıristiyan, genç şehidlerin hikâyesini madenî bir levhaya yazıp mağarayı kapatan kayaların altına koyar (başka bir rivayete göre mağara kapanmadan önce bir hıristiyan, hadisenin mahiyetini yazdığı bakır bir levhayı içeriye atar).
307 yıl sonra (158, 197, 353 yıl rivayetleri de vardır) İmparator II. Theodosios zamanında (401-450), papaz Theodore öncülüğünde ölümden sonra dirilişi inkâr eden bir akım baş gösterir. Hıristiyanlığı kabul eden imparator bundan son derece rahatsız olur. Bu sırada Tanrı, mağaranın bulunduğu bölgenin sahibi Adolius’un hatırına sürüleri için bir ahır yapma fikrini getirir. Bu maksatla mağarayı kapatan taşlar kullanılır ve mağara yeniden açılır.
Tanrı gençleri uyandırır. Onlar sadece bir gece uyuduklarını zannetmekte ve Decius tarafından öldürüleceklerini düşünmektedirler. Önceden olduğu gibi Diomedes tekrar şehre gider. Şehrin kapıları üzerinde haç görünce çok şaşırır ve yoldan geçen birine bu yerin gerçekten Efes olup olmadığını sorar. Gördüklerini arkadaşlarına bildirmek için sabırsızlanır, fakat daha önce, yanında bulunan ve Decius dönemine ait olan parayla yiyecek almak ister. Satıcı ve esnaf bu eski parayı görünce gencin hazine bulduğunu zannederler ve bu hazineyi paylaşmayı düşünürler.
Bu haber yayılınca pek çok insan toplanır. Diomedes ise tanıdık var mı diye şaşkınlık içinde topluluğa bakar. Şehrin papazı ve vali onu sorguya çekerler. O da başlarından geçeni anlatır ve arkadaşlarını görmeleri için onları mağaraya davet eder. Efesliler tepeye tırmanırlar ve gençlerin hikâyesini anlatan iki kurşun levha bulurlar. Daha sonra mağaraya giren halk gencin arkadaşlarını sağ ve sakin bir vaziyette görür. Theodosios’a haber verilir, o da mağaraya gelir.
Gençlerden biri (Maximilian veya Achillides), yeniden dirilmenin gerçek olduğunu göstermek için Tanrı’nın kendilerini derin bir uykuya yatırdığını ve kıyametten önce dirilttiğini söyler. Daha sonra gençlerin hepsi ölüm uykusuna yatar ve oraya bir bazilika yapılır (ERE, XI, 428).
ASHAB-I KEHF KUR’AN-I KERİM’DE GEÇİYOR MU?
Ashâb-ı Kehf kıssasının anlatıldığı Kur’ân-ı Kerîm’in on sekizinci sûresine, bu kıssanın önemi dolayısıyla “Kehf” adı verilmiştir. Sûrenin 9-26. âyetlerinde bildirildiğine göre, putperest bir kavmin içinde Allah’ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç bu inançlarını açıkça dile getirip putperestliğe karşı çıkmış, taşlanarak öldürülmekten veya zorla din değiştirmekten kurtulmak için mağaraya sığınmışlardır. Yanlarındaki köpekleriyle birlikte orada derin bir uykuya dalan gençler muhtemelen 309 yıl sonra uyanmışlardır.
Bu süre Kur’ân-ı Kerîm’de, “Onlar mağaralarında 300 yıl kaldılar, dokuz da ilâve ettiler” şeklinde belirtilmektedir. 300 yıla 9 ilâvesi, şemsî takvimle belirtilen sürenin kamerî takvime göre ifadesi olmalıdır. Müfessirlerden bazıları, bu âyetteki ifadenin meseleyi aralarında tartışan grupların sözü olduğu görüşünü benimsemekte, gerçek süreyi sadece Allah’ın bilebileceğini bildiren âyetin de bunu gösterdiğini söylemektedir.
ASHAB-I KEHF İSİMLERİ NELERDİR?
Kuran-ı Kerim'de Kehf Suresi 25. ayette anlatıldığına göre yüz yıllar sürdüğü görülmektedir. Ayette şu şekilde geçmektedir: "Onlar mağaralarında dokuz fazlasıyla üç yüz yıl kaldılar. " (el-Kehf,18/25).Bu gençlerin sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte bazı rivayetlere göre yedi kişi oldukları söylenmektedir.
ASHAB-I KEHF MAĞARASI NEREDEDİR?
Yedi Uyurlar Mağarası Mersin'in Tarsus ilçesinde bulunur. Tarsus ilçesinin 14 kilometre kuzey batısınde yer alan Yedi Uyurlar Mağarası, Dedeler köyü yakınındadır. Anadolu'nun farklı noktalarında Yedi Uyurlar Mağarası olduğuna inanılan mağaralar bulunmaktadır.