Anadolu Selçuklu döneminin ünlü saraylarından biri olan Kayseri'deki Keykubadiye Sarayı'nda kazı çalışmaları sürüyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş başkanlığında devam eden çalışma, alanda ortaya çıkan tonozlu yapının etrafında yoğunlaştı. Kayseri Şeker Fabrikası içerisinde bulunan Şeker Gölü'nün yanındaki Keykubadiye Sarayı'ndaki çalışmalarda Anadolu Selçuklu döneminin saray yaşantısı ile ilgili bulgular da ortaya çıkıyor.
Çalışmalar hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş, “Biz 2022 yılı çalışmalarına haziran ayında başladık. Haziranda başladığımız kazı sürecinde, geçen sene bu alanda bazı çalışmalar yürütmüştük. Bu sene hem burada hem de alanda bulunan dört kemerli yapı diye tanımladığımız yapının etrafında çalışmalar sürdürdük.
Belli bir zaman sonra tonozlu yapı etrafında çalışmalara hız kazandırdık. Bu alan bizim için önem kazandı. Ortaya çıkan mekanlar, veriler ve bulgular bize buradaki düzenlemenin çok daha iyi bir fikir verebileceğini göstermişti. Buna bağlı olarak da bu yapının etrafında çalışmaları sürdürüyoruz.
Bu tonozlu yapı çok harap durumda bir yapı. Bu yapının restorasyonuna yönelik de çalışma yapmak adına bu yapının etrafının açılmasını tercih ettik. Bu sene kazı sonuna kadar burada olacağız. Tonozlu yapı çevresinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Tonozlu yapının ön ve arka tarafındaki çalışmalarda ortaya çıkan verilerin alanla ilgili önemli yorumlamalara sevk ettiğinin altını çizen Baş, “Bazen de birçok farklı döneme ait duvarların ortaya çıkması ‘acaba’ sorusunu da gündeme getiriyor.
Burada özgün Selçuklu dönemi sonrasında da belli bölümlerde çok daha fazla tahribatın ve oynamanın olduğunu görüyoruz. Buna bağlı olarak da mekanların, duvarların, döşemelerin ve zeminlerin farklı dönemlere ait olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemleri tespit etmemiz çok fazla mümkün değil.
Tarihlendirme açısından biraz sıkıntımız var ama büyük bir ihtimalle kesintili de olsa buradaki yerleşimin 20. yüzyıl başlarına kadar devam ettiği, daha sonrasında da şeker fabrikasının lojmanlarının buraya inşa edildiğini biliyoruz. Tahribatın boyu çok fazla. Buna bağlı olarak da ortaya çıkan veriler çok küçük parçalar halinde elimize geçiyor. Sağlam olarak çok fazla örnekle karşılaşmıyoruz. Buna rağmen Selçuklu döneminin o saray yaşantısı ile ilgili olarak bu küçük buluntular bize çok önemli veriler sunmaktadır. Bize desteklerini esirgemeyen Kayseri Şeker Fabrikası ve yerel yönetimlere teşekkür ederim” şeklinde konuştu.