Hayatı boyunca yaptığı birikimi, üye olduğu kooperatife ödeyerek daire sahibi olmayı ümit eden Mehmet Çetin, Tapu Müdürlüğünde dairesinin, yönetim kurulu tarafından üçüncü bir şahsa satıldığını öğrendi.
Mağdur Çetin, bununla birlikte kooperatif yönetiminin, satıştan 7-8 ay sonra buranın darp, cebir ve hile ile başkaları tarafından sattırıldığına yönelik şikayet yapıldığını öğrendiklerini söyledi.
Çetin, bununla ilgili ‘Resmi Belgede Sahtecilik’ ve ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçlarından hukuk mücadelesini devam ederken, aynı binada 2 dairesi bulunan mağdurlardan Bayram Kutlu ise, bu tür durumlara isyan etti.
Kutlu, “Eline malayı ve keseri alan, müteahhit olarak ortaya çıkıyor. Bunlar, bir kontrol altına alınsın. Kimsin, nesin, neyin var, servetin var mı, bu binayı bitirebilecek misin kimse bilmiyor. Bu, şu anda çok kötü bir durumda. Buradaki herkes, hep mağdur” dedi.
Yönetim kuruluna gidip sorduğum ve tapunun bana verilmesi gerektiğini söyledim. Onlar da bana, kendilerinin mafyalar tarafından tehdit edildiğini ve tapuyu da üçüncü kişilere vermek zorunda kaldıklarını söylediler. Ben de hukuki süreci başlattım, mağdurum” dedi.
Kooperatifte yapılan binanın alt kısmında bulunan 2 dükkanın da genel kurulda herhangi bir karar alınmamasına rağmen farklı kişilere satıldığını öğrendiklerini anlatan Çetin, “Genel Kurul’da böyle bir karar almamıza rağmen, hatta kura çekimlerinde de dükkanı buna dahil etmedikleri için CİMER’e şikayette bulunmuştum. Şu ana kadar herhangi bir sonuç gelmedi ama oradan da bir sonuç gelmesini bekliyorum. Bu 2 dükkan için hem kura çekilişi yapılmadı, hem de daha sonra yaptığım araştırmalarda da kooperatif yönetimi bu dükkanları kendi üzerilerine alıp, bu dükkanların da üçüncü kişilere satıldığını öğrendim” ifadelerini kullandı.
“Konu araştırıldığında, kooperatif yönetiminin, bir genel kurul kararı olmadan kendilerine daire satma yetkisi verdiklerini ve ‘Hükmü Şahsiyet Belgesi’ ile beraber kooperatife ait bir daireyi, kat karşılığı sözleşmede kooperatifin olması gereken arkadaki 2 tane iş yerini de üçüncü kişilere sattığını gördük” diyerek açıklamalarını sürdüren Avukat Muhammed Ali Kaya, “Kooperatiften bir yer satın aldığınız zaman, şahısların muhakkak ki genel kurullara katılması gerekir. Genel Kurul’dan bir yetki alınmadan, kooperatif yetkilileri ve yönetim kurullarının, bu daireyi üçüncü kişilere satma yetkisi bulunmamakta. Bu dairelerin üçüncü şahsa satıldıktan sonra olayın daha da vahamet içeren kısmını gördük.
Üçüncü şahıs, satışı vekaletname ile satın alıyor. Ardından, vekaletname ile satın aldığı müvekkile ait bu tapu ve dairenin üzerine yaklaşık 600 bin liralık bir ipotek koyuyor. İpotekli olan bir dairenin, artık hukuki olarak geri dönüşü çok mümkün değil. Bunun yerine yapmamız gereken işlem, burada haksız fiili, yani dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren kişilere karşı tazminat başvurusu yapmak. Savcılığa suç duyurusunda bulunarak, şahıslar hakkında, ‘Resmi Blegede Sahtecilik’, ‘Özel Belgede Sahtecilik’ ve ‘Nitelikli Dolandırıcılık’, kooperatif yönetiminden kaynaklı cezai müeyyideleri uygulanmakta. Biz de bunu uyguladık. Şu an itibariyle, savcılıkla müşterek bir şekilde dosyamız devam etmekte” dedi.
İnsanların bu denli hayatlarını yakından ilgilendiren işlemler yapacakları zaman, konuyu hukukçulara danışması gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Son olarak bu denli büyük bir işlem yaparken, hayatınızı ilgilendiren bir meselede, özellikle tapu alımı - satımı, kooperatif üyeliği, gibi işlemlerde, muhakkak ki hukukçunuza ve avukatınıza danışmanız gerekir. Yoksa, bu denli mağduriyetlerin yaşanması, hayatta her zaman karşımıza çıkan meselelerdendir. Bu mağduriyetlerin önlenmesi için muhakkak ki avukatınıza danışın” dedi.
Aynı binada kendisinin de 2 dairesinin bulunduğunu ve birçok mağduriyet yaşandığını aktaran Bayram Kutlu ise, “Burada 2 tane dairem var. Kayınbiraderlerimle birlikte toplam 6 dairemiz var. Burası yapılırken, bize inşaatın bitmesi gereken bir süre verildi. Zaten o süre içerisinde bitirmediler, üzerinden bir buçuk sene geçti. Arıyoruz, müteahhit bulunmuyor, telefonlara cevap verilmiyor. Başka telefonlarla aradığımız zaman, hemen haftaya ‘İskanı aldık, bitiyor, şu - bu’ diyerek, sürekli yalanla bizi dolandırıyorlar.
Eline malayı ve keseri alan, müteahhit olarak ortaya çıkıyor. Bunlar, bir kontrol altına alınsın. Kimsin, nesin, neyin var, servetin var mı, bu binayı bitirebilecek misin kimse bilmiyor. Bu, şu anda çok kötü bir durumda. Buradaki herkes, hep mağdur. Bakıyoruz, çoğu yerde müteahhit, inşaata başlamış, yarısı yapmış bitirmiş, gerisi olduğu gibi duruyor. İnşaat bitmiyor. Yıllar sonra bitiyor. Bize, ‘Kira bedeli öde’ diyorsun, ‘Ben ödeyemeyeceğim’ diyorlar. O zaman, bu müteahhidim diye niye ortaya çıkıyor? Bizi neden mağdur ediyorlar? Bu, gerçekten kontrol altına alınması lazım. Buradaki insanlar hep mağdur. Bir sürü inşaat var, ruhsatını ve iskanını alamıyorlar. Bunlara bir el atılması lazım” dedi.
Şu anda bu dükkanlar satılmış, haberimiz yok. Bu dükkanları kime sattı? Kimdi? Buranın parasını nereye harcadılar? Yani bu, çok rezalet bir şey. Sürekli, insanları mağdur ediyorlar. Bunların bir kontrol altına alınması lazım” ifadelerini kullandı.