Tahıl Koridoru anlaşması ve sektörün ihracatına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Tiryakioğlu, dünyadaki her ülkenin gıdaya erişim konusunda eşit imkanlara sahip olmadığını, bu durumun Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler arasındaki Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın önemini artırdığına dikkati çekti.
Başta Afrika kıtası olmak üzere pek çok ülkenin Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan gelecek haberi beklediğini ifade eden Tiryakioğlu, "Ukrayna’dan tahıl çıkışını engelleyen Rusya’nın, bu ülkenin limanlarındaki altyapılara saldırması, gıdaya erişim konusundaki riskleri daha da artırıyor. Ukrayna’nın karşı saldırıya geçme ihtimali, ülkemizde ve dünyada gıda fiyatlarında artışa sebep olabilir. Bu nedenle Tahıl Koridoru’nun acilen tekrar tahsis edilmesi sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için elzemdir." şeklinde konuştu.
Tiryakioğlu, Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’nı yeniden tahsis etme çabalarını tüm dünyanın takdirle takip ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Rusya’nın, Tahıl Koridoru’ndan gelişmiş ülkelerin daha fazla faydalandığı, az gelişmiş ülkelerin ise pek faydalanmadığı yönündeki şikayetlerini gidermek olumlu bir adım olur. Bu beklentiyi karşılamak üzere; tahıl gemilerinin, BM tarafından ortak kararla belirlenecek olan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere gitmesi konusunda bir anlaşma sağlanabilir.
Türkiye bu konunun garantörü olarak gemilerin Ukrayna’daki belirlenmiş limanlardan ülkemize varışlı olarak gitmesini de sağlayabilir. Daha önceki anlaşma kapsamında Tahıl Koridoru’nda 4 ülkenin denetiminde yapılan gözetimlerin artık yapılmaması; transit ticaret kapsamında denetim görevini Türk makamlarının alması da sürece önemli bir katkı sağlar. Ülkemiz tarımsal üretim altyapısıyla olduğu kadar, diplomatik gücü ve girişimleriyle de ihtiyaç sahibi ülkelerin gıdaya erişimden mahrum kalmaması için, her zamanki gibi elinden geleni yapacaktır."
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün ihracatı yılın ilk 7 ayı sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 artarak 6,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Haziran ayında 781 milyon dolara ihracata imza atan sektörün temmuz ayındaki ihracatı 1,4 milyar dolar ile tarihi seviyeye erişirken en fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, ABD ve İtalya oldu.
Gelişmiş ülkelerde uygulanan parasal sıkılaşma politikalarının ekonomik daralmaya neden olan etkilerinden en az etkilenen faaliyet alanlarının başında gıda sektörünün geldiğine dikkati çeken Tiryakioğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Parasal genişleme son bulduğunda insanlar harcamalarını kısıp, acil olmayan alışverişlerini erteleyebilirler. Gıdada ise böyle bir durum söz konusu değil. Özellikle buğday unu, makarna, bitkisel yağ, bakliyat gibi temel gıda ürünlerinde talep hiçbir zaman bitmez.
Bu alanlarda güçlü üretim merkezleri olan ülkelerin ihracat potansiyeli de azalmaz. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir ailenin sofrasında ihtiyaç duyabileceği çoğu besini üretebilme kapasitesine sahip bir ülke olmamız, bizler için büyük bir nimet ve şans. Tarımsal ürün üreticilerimizin çabaları ve ürünleri tüketime uygun şekilde işleyen firmalarımızın yatırımları sayesinde, gıda sektörümüz büyümeyi sürdürecektir. Yurtiçinde 85 milyon insana hizmet eden sektörümüz, aylık ortalama 1 milyar dolar seviyesindeki ihracatını artırmaya da devam edecektir."