Süveyş Kanalı'nın açılmasının ardından gemilerin Akdeniz’de su boşaltması nedeniyle Akdeniz ve Ege kıyılarına yerleşen istilacı balık türü sayısı 600’e yaklaştı. Özellikle zehirli aslan balıkları ile balon balıkları, Akdeniz için çok büyük tehlike oluşturuyor. Deniz ekosistemlerinde milyonlarca yıl hayatta kalmayı başarabilmiş yaklaşık 36 bin balık türünden ikisi, gündemdeki yerlerini korumaya devam ediyor.
Balon ve aslan balıkları hem zehirli olmaları hem de çevrelerine verdikleri zararla adından söz ettiriyor. Özellikle balıkçıların ağlarına zarar veren, kendi türlerini tüketen, her türlü canlıya saldıran ve tenekeyi dahi güçlü dişleriyle parçalayan balon balığının Akdeniz’deki popülasyonu arttı.
Siyanürden 1200 kat etkili zehre sahip balon balon balığının tüketilmesi bir tarafa dokunmak dahi ölümle sonuçlanabiliyor. Özellikle karaciğerinde, derisi ve etinde biriktirdiği zehriyle bir insanı kolayca öldürebilecek balon balığının popülasyonunu azaltmak için Tarım ve Orman Bakanlığı kuyruğunu getiren balıkçıya 5 lira verdi. 1 aydan az sürede Antalya kıyılarında 36 bine yakın balon balığı kuyruğu yetkililere teslim edildi.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığı ve zararlarına ilişkin geniş çaplı araştırma yapan uzman ekip içerisinde yer alıyor. Balon balığının 2005, aslan balığının ise 2016 yılında kıyılarımızda görülmeye başladığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu balıkların Akdeniz’e yerleştiğini ve artık Akdeniz balığı olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığının popülasyonunun kontrol altına alınması için ekonomik olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Derisinden cüzdan gibi aksesuar ya da süs eşyaları yapılmasını öneren Prof. Dr. Gökoğlu, bu balığın Akdeniz’deki yerli balık türlerinden olan barbun, mercan ve melanur gibi balık türlerini avladığı için tezgaha da zarar verdiğini söyledi.