Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu'nun amatör balıkçı ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi amacıyla anatomik yapısını incelediği 60 santimetre uzunluğunda ve 2 kilo ağırlığındaki 'lagocephalus scerelatus' türü dişi balon balığının midesinden çelik olta ucu ile avlandığı balıkların kılçığı çıktı. Etinin tamamında zehir bulunan balon balığında zararlı toksinin en yoğun karaciğer ve yumurtalıkta bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Gökoğlu, "Yendikten yarım saat sonra zehirlenme etkisi ortaya çıkıyor. Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunum duruyor" dedi.
Türkiye'deki tropik balık çeşidinin 100'e yaklaştığını ifade eden Prof. Dr. Gökoğlu, ekonomik değeri olan balıkların yanı sıra balon balığı gibi zehirli türlerin de popülasyonunun yayıldığına dikkati çekti.
Türkiye'de balon balığının ilk defa 19 yıl önce görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, sularımızda şu an 7 tür balon balığı bulunduğunu dile getirdi.
Balon balığının yenilmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gökoğlu, amatör balıkçılar başta olmak üzere insanların bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bir amatör balıkçı tarafından yakalanan 60 santimetre uzunluğunda ve 2 kilo ağırlığındaki 'lagocephalus scerelatus' türü dişi balon balığının anatomik yapısı hakkında bilgi verdi.
Balon balığının karnını açan Prof. Dr. Gökoğlu, zehrinin en yoğun olduğu karaciğer ve yumurtalık bölgesini gösterdi.
Prof. Dr. Gökoğlu, incelemesi sırasında balon balığının midesinden baragadi iğnesi ile daha önce avlandığı bir balığın kılçıklarını çıkardı.
Balığın mide ve bağırsaklarını açan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Etçil bir balık olduğu için midesinde olta, balık kalıntıları görülebilir. Balon balığı avını yakaladıktan sonra sindirir, yakalandığında da kusar. Ancak olta hala duruyor. Balıkçının baragida olta iğnesinde takılı balığı yutmuş misinayı keserek, avını almış. Yaklaşık 7 santimetre misinayı koparmış, baragidedeki avını almış. Midesinde hala avlandığı balığın kılçıkları var. Balon balığı balıkçının malzemesine de zarar veriyor. Balıkçılarımızın oltasını da yiyor" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'lagocephalus scerelatus' türü balon balığının avlanmasına teşvik amacıyla bir dönem kuyruğuna 5 lira ödeme yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Gökoğlu, bu türün derisinin siyahımsı benekli, yanlarında gümüş renginde şerit, karın bölgesinin de dikenli yapıda olduğunu söyledi. Balığın derisinden, göz sıvısına kadar tüm dokusu ile organlarında, etinde zehir olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Gökoğlu, zararlı toksinin en fazla karaciğer ile yumurtalıkta yoğunlaştığını, avlanılan balon balığının öldükten sonraki bekleme süresinde karaciğerin erimesi nedeniyle zehrin tüm balığa yayıldığına dikkati çekti.
Balon balığının hızlı ürediğini aktaran Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, cinsel olgunluğa kadar büyüyen dişi anaç balon balığının yaz aylarında yavru verdiğini söyledi. Balon balığının çene yapısının bütün olduğu için çok güçlü ve keskin olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökoğlu, diş yapısının kerpetene benzediğini belirtti. Balon balığının misinayı, tenekeyi kesebildiğini ifade eden Prof. Dr. Gökoğlu, "Balıkçılar yanlışlıkla elini ağzına yaklaştırırsa parmağı koparabilir. Balon balığı yenilmemesi gerekiyor. Balığın her yerinde zehir var. Sadece karaciğer ve yumurtalıkta değil. Vatandaşın yanlış bildiği konu var. Karaciğer ile yumurtalık, iç organları temizlenip atıldığında etinin yenilebileceği düşünülüyor. Balığın her bölgesinde toksin var. İnsan vücudunun tolere edebileceği sınırı aştığında zehirlenme gelişiyor" diye konuştu.
İncelemesinin sonunda balon balığının derisini yüzen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, yapılacak araştırma sonrası sağlam yapıdaki derinin ticari amaçla değerlendirebileceğini söyledi. Balon balığı sırtındaki ana iskeleti çıkarıldığında et olarak kaldığını aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, şunları kaydetti:
"Vatandaşımız etine aldanıp, tavuk eti, fileto balık gibi yemeye kalkışıyor. Bu çok yanlış bir davranış. Bazıları 'yedik bir şey olmadı' diyor. Belki orada balon balığı etindeki toksin yoğunluğu insan vücudunun tolere edemeyeceği seviyeye yaklaşmamış olabilir. Ancak zehirlenme yaşanır. Balık yendikten yarım saat sonra zehirlenme etkisi ortaya çıkıyor. Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunum duruyor. Balığın bütün organlarında ve etinde zehri bulunuyor. Özellikle karaciğer ve yumurtalıklarındaki toksin yüksek miktarda. Pişirilse de bu balık zehirliyor. Yumurtalık ve karaciğeri çıkarıldıktan sonra etinin yenileceği düşünülüyor. Hiçbir şekilde yenmemeli. Balon balığının bütününde toksin var. Sularımızda 7 tür balon balığı var. Her türde toksin yoğunluğu farklı miktarda bulunuyor. Akdeniz'de en çok çıkan ve büyük tür olan 'lagocephalus scerelatus' türü balon balığının tüketilmesi, avlanılması yasak."
Sokak aralarında fileto şeklinde balık etinden zehirlenme vakalarının yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Gökoğlu, şu uyarılarda bulundu:
"İnsanlarımız bildiği balıkçılardan balık almalı. Bazı balıkçılar büyük balon balığını ekonomik olarak değerlendirmeye kalkışıyor. İnsanlarımız kafası ve kuyruğu kesilse de et yoğunluğundan balon balığını anlayabilir. İnsanlarımız fileto şeklinde satılan bilmediği balığı almasın. Sokak aralarında satılan balıklar hijyenik olarak da uygun olmaz.