Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, kekik yağı üretimi hakkında bilgi verdi. Sarıca, "Biz Burdur'da Lisinia Proje Alanı, Akçaköy Lavanta Deresi ve MAKÜ'de toplam 280 dekarlık alanda kekik üretimi yapıyoruz. Bu yıl itibarıyla yaklaşık 25 tona yakın kekik üretimimiz olacak ve toplamda 500 kilograma yakın kekik yağı ve bir o kadar da kekik suyu üretimimiz gerçekleşecek" dedi.
Tüm dünyanın kekik yağının yüzde 75'i ile yüzde 95'ini Türkiye'den aldığını kaydeden Sarıca, "Kendi doğal eczanelerinde ve pek çok endüstriyel ürünlerinde bunu kullanıyorlar. Oysa ki ülkemizde kekik yağı kullanımı son yıllarda artacağına azalmış durumda. Yurt dışındaki doğal eczanelerde doğal antibiyotik olarak pazarlanan kekik yağına maalesef ülkemizde yeteri kadar önem verilmiyor. Ülkemiz antibiyotik kullanımında üst sıralardayken yurt dışında antibiyotik kullanımı çok daha alt sıralarda. Ülkemizde antibiyotik kullanımı alışkanlıklarını değiştirmek açısından kekik yağının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle bakteri, virüs ve mantarların yüzde 75'i ile yüzde 95'inde etkili bu kadar doğal bir maddenin antibiyotikten çok daha önce tercih edilir olması aslında insan sağlığı, halk sağlığı ve ülkemizin sağlığı açısından çok önemli. Ülkemizin yurt dışından ciddi anlamda para vererek aldığı antibiyotiklere, hem bunların yan etkilerine hem de yurt dışına döviz çıkışı noktasında ülkemiz ekonomisine çok ciddi katkıları olacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de kekik sektörünün önünün açık olduğunu, üretimin yaygınlaşması için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini aktaran Öztürk Sarıca, "Su tüketmeden yetişiyor. Zaten Lisinia'nın hedefi su tüketmeden yetişen aromatik bitkiler. Bunun başında lavanta gelmesine rağmen adaçayı ve kekik üretiminin ülkemizde yaygınlaşması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.