31 Aralık 2018 tarihinde sona erecek olan imar barışı kapsamında ödenen tüm bedeller, söz konusu kaçak yapıyı yapan müteahhitten talep edilebilecek. Ödemenin müteahhitten alınabilmesi için, her somut olayın ve sözleşmenin kendi özelinde detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor.
Ayrıca iki taraf arasında yapılan sözleşme zaman aşımına uğramamış olmalıdır. Son olarak yükleniciye ayıp ihbarında bulunulmuş olmalıdır. Bu hususların birlikte gerçekleşmiş olması durumunda, ödenen tüm bedeller müteahhitten talep edilebilecektir. Öte yandan müteahhitle arsa sahibi arasındaki sözleşme zaman aşımına uğramış olsa dahi, haksız fiil hükümleri çerçevesinde Yargıtay’ın 17 Ağustos 1999 depremi ile ilgili verdiği kararlara paralel şekilde hukuki yorum yapılmalı ve yapı kayıt belgesi bedeli kusuru olan müteahhitten tazmin edilmelidir. Çünkü arsa sahibinin imar barışına başvururken mal varlığında oluşan azalma yani zarar olgusu, müteahhitin imar mevzuatına aykırı inşaatı teslim ettiği tarihte değil, hukuk dışı durumları gidermek için özel olarak getirilen imar barışı düzenlemesi kapsamında, yapı kayıt belgesi bedelinin ödenmek zorunda kalınmasıyla meydana gelmiştir.
Dolayısıyla imar barışı düzenlemesi getirilmemiş olsaydı, kusurlu yüklenicilerin yıllar önce yaptıkları imar mevzuatına aykırı inşaatlardan dolayı bu şekilde bir zarar doğmamış olacağı için doğal olarak yapı kayıt belgesi gibi bir ödemenin de müteahhitten tazmini söz konusu olmayacaktı. Bu sebeple 1999 depremine ilişkin kararlarda, inşaatların teslim tarihinden değil, depremin gerçekleştiği tarihten itibaren başlayan zaman aşımı süresi, imar barışı kapsamında da yine inşaatların teslim edildiği tarihten değil, arsa sahibi tarafından yapı kayıt belgesi bedelinin ödendiği tarihten itibaren başlamalıdır. Ancak bu noktada vurgulanması gereken önemli bir husus var. Müteahhitten tazminat olarak yalnızca yapı kayıt belgesi bedeli talep edilebilir, kat mülkiyetine geçişte ödenen bedel ise talep edilemez. Çünkü her ne kadar kat mülkiyetine geçmek hukuken avantajlı olsa da, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda 2009 yılında yapılan değişiklik sonucunda kat mülkiyetine geçiş zorunlu tutulmaktan çıkarılmıştır. Bu sebeple, zararın giderilmesinde zorunlu olmayan bir harcamanın, zarar kapsamına sokularak müteahhitten tazminat olarak talep edilmesi de hukuki olmayacaktır.” dedi.
Arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, eğer müteahhit iskan ruhsatını alarak inşaatı teslim etmeyi yüklenmişse ve bu husus sözleşmede işin teslim şartı olarak özellikle belirtilmişse, bu durumda iskan alınmadığı için hukuken bir teslim gerçekleşmediğinden tazminat talebinin de zaman aşımına uğramamış olacağına vurgu yapan Avukat M. Berkay Nizamoğlu; “Bu gibi durumlarda, iskansız yapılar için imar barışı sürecinde ödenen tüm bedellerin, yani hem yapı kayıt belgesi bedelinin hem de ikinci aşama olan kat mülkiyetine geçiş için ödenen bedelin, zaman aşımı süresi henüz işlemeye başlamadığı için müteahhitten talep edilebilmesi hukuken mümkündür” dedi.