Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal'ın yeni dönem stratejisinde enflasyon ve iktisadi büyüme vurgusunun ön plana çıktığını, etkin iletişim politikasının da önemli olduğunu ifade etti. Merkez Bankası Başkanlığı görevine 8 Temmuz'da atanan Uysal, 15 Temmuz'da yeni dönem stratejilerini anlattığı röportajda iletişimden makul reel getiriye, fiyat istikrarından finansal istikrara, rezervlerden enflasyona kadar birçok alanda ipucu verdi.
MB Başkanı Murat Uysal'ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, yeni başkan Uysal'ın yeni dönem stratejisinin ana temasından, öncelikli hedefin enflasyon ve iktisadi faaliyetin sürekli takibi olduğu sonucunu çıkardığını söyledi. Enflasyon öncelikli bir politikanın Türkiye'nin bugün ihtiyaç duyduğu en önemli yaklaşımlardan biri olduğunun altını çizen Arzova, ancak bunun sadece tek başına Merkez Bankasının yapabileceği bir husus olmadığını vurguladı.
Burak Arzova, Merkez Bankasının rezervlerini artırma konusunda öncelikle model portföyde değişikliğe gidip gitmeyeceği hususunu kamuoyu ile paylaşması gerektiğini ifade etti. Arzova, makul bir reel getiri konusunun hassas olduğunu belirterek, "Makul bir reel getirinin kime göre makul olduğu hususu önemli. Zira ülkenin taşıdığı riski primini de dikkate almak, küresel değişmelerin etkilerini, ticaret savaşlarının sonuçlarını iyi saptamak gerekli. Makul reel getiri yatırımcının almaya istekli olduğu getiri tutarı olup, bunu piyasa koşulları belirler’ değerlendirmesinde bulundu.
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise yeni dönem stratejisinde enflasyon kadar iktisadi faaliyet görünümünün de göz önünde bulundurulacağını belirtti. Bu çerçevede, temmuzdaki PPK toplantısından başlayarak gelecek toplantılarda politika faizinde ciddi miktarda indirim yapılacağını tahmin eden Kanlı, “Bunun yanı sıra, zorunlu karşılıkların etkin bir biçimde kullanılmaya başlayacağının sinyallerini almaktayız. Bu, zorunlu karşılık oranlarının, yükümlülüklere ve bankaların bilanço yapısına göre (örneğin kredilerin payı, kredi artış hızı, yurt dışı ile yapılan swap miktarı gibi) göre çeşitlendirilmesi şeklinde olabilir. Zira, yeni başkanın finansal istikrara dair yaptığı vurgu, bu konuda önemli adımların atılacağına işaret etmekte” ifadelerini kullandı.