Parasal genişlemeler, küresel çapta bir yüksek enflasyon dalgasına neden oldu. Gıda, lojistik ve enerji maliyetlerindeki aşırı artışlar, enflasyonun kontrolünü zorlaştırdı. G20’deki dünyanın en büyük ekonomileri dahil 50 ülkedeki geçim zorlukları birbirini aratmıyor.
BAŞLARKEN
Kovid-19 salgınının ülke ekonomilerine verdiği hasar bir türlü tamir edilemiyor. Sağlık endüstrisine olan etkisi kırılsa da, salgın hastalığın ekonomideki etkileri, günlük hayatın birçok alanında devam ediyor. Pandeminin ilk şokunu atlatmak için başvurulan parasal genişlemeler, küresel çapta bir yüksek enflasyon dalgasına neden oldu. Merkez Bankalarının, piyasaları rahatlatmak için karşılıksız
para basması, alım gücünü düşürdü. 2021’in ikinci çeyreğinden itibaren küresel çapta baş gösteren yüksek enflasyon dalgası büyüyor.
31 YILIN EN YÜKSEĞİ
Bu durum, gelişmiş ülke ekonomileri başta olmak üzere hükümetlerin politikalarını zorluyor. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’de tüketici fiyatları son 31 yılın en yüksek değerine ulaştı. Almanya, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de durum bundan farklı değil. Gıda, lojistik ve enerji maliyetlerindeki aşırı artışlar, ekonomi yönetimlerinin enflasyonu kontrol etmesini zorlaştırdı. Mutfak masrafları başta olmak üzere elektrik, doğal gaz ve akaryakıt gibi enerji kalemleri ile konut kiralarındaki dengesiz artışlar, alım gücünü düşürdü. Aşırı fiyat artışları; İspanya, İtalya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerde protestolara bile konu oldu.
DÜNYANIN YENİ GÜNDEMİ: FİYAT ARTIŞI
Bu küresel gelişmelerden Türkiye de etkilendi. Türkiye’de de TL’deki değer kaybına bağlı olarak alım gücünün zayıflaması dikkat çekiyor. Yüksek miktarda üretime rağmen, iç piyasada yaşanan aşırı fiyat artışları hane halkının alım gücünü zayıflattı. Bununla beraber, Türkiye’de ekonomik büyüme, yatırım artışı, ihracat artışı ve son 16 ayda 1,5 milyonu aşan istihdam artışları, iç eve dış talepteki, siparişlerdeki canlılık Türkiye ekonomisinin canlı, diri ve dinamik gücünü yansıtmaktadır. Ancak dünya genelinde yaşanan hayat pahalılığını Türkiye’ye özgü olarak yansıtılmaya çalışılması dikkat çekiyor. Yeni Şafak; G20’deki dünyanın en büyük ekonomisine sahip 20 ülkesinin de aralarında bulunduğu 50 ülkedeki geçim zorluklarını araştırdı.
DOĞALGAZI UCUZA SUNAN ÜLKEYİZ: 100 LiRAYA ALDIĞIMIZI 24 LiRAYA SATIYORUZ
Dünya genelinde yaşanan arz-talep dengesizliği nedeniyle rekor seviyelere ulaşan doğal gaz ve elektrik fiyatları, birçok ülkede çeşitli kısıtlamaları beraberinde getirdi. Çin’de doğal gaz tedariğinde yaşanan problemler sebebiyle pek çok fabrikada üretime ara verilirken, özellikle Avrupa’da sıfır emisyon politikasıyla azalan gaz üretimi de fiyatların tırmanışında önemli rol oynadı. Gaz kontratlarını kısa süreler üzerine kuran Avrupa ülkeleri, Rusya ile ilave gaz için kıyasıya bir pazarlık halinde.
AVRUPA’DA RUS DOĞAL GAZI SANCISI
ABD’nin baskısından dolayı Kuzey Akım2 projesinin kullanıma açılmasını onay vermeyen Avrupa Birliği makamları, soğuk kış günlerinin yaklaşmasıyla büyük telaş içinde. Avrupa, Rusya’nın doğal gazı politik bir baskı aracı olarak kullandığını ileri sürerken, Brüksel-Moskova hattındaki gerginlik nedeniyle Avrupalıların konutlarda kullandığı doğal gazı fiyatları aşırı dalgalı seyrediyor. Bu durumdan etkilenen Avrupalı tüketici, bu kış evini yeterince ısıtacağından emin değil.
ELEKTRİK İTHAL AMA UYGUN
Bunun yanısıra elektrik piyasası da yaşanan enerji krizinden etkilendi. Biz de hem enerji krizinin etkilerini ortaya koymak hem de Türkiye’nin doğal gaz ve elektrikte konutlara uygulanan fiyat ortalamasını yakın ekonomiler üzerinden değerlendirmek adına bir tablo oluşturduk. Türkiye, tabloda yer alan ülkeler arasında konutta doğal gazı en uygun fiyata kullanan ülkeler arasında yer aldı. Özellikle Avrupa ülkelerinin tamamında hem elektrik hem de doğal gaz fiyatları Türkiye’den çok daha pahalıya sunuluyor.
DOĞAL GAZIMIZI GARANTİYE ALDIK
Avrupa’nın aksine uzun vadeli kontratlarla doğal gaz alımı sağlayan Türkiye’nin kontratlarında fiyatlar ortalama 6 ayda bir yenilendiği için küresel çaptaki enerji krizinin kısa süreli etkisi tam olarak Türkiye’ye yansımadı. Türkiye ise uzun vadeli kontratları sayesinde doğalgazı kilovatt/saati 0,16 dolardan yani dünya ortalaması olan 0,58'den daha ucuza sunuyor. Türkiye ayrıca, yazı dizisi kapsamında incelediğimiz 50 ülke içinde en uygun fiyata doğalgaz sunan yedinci ülke konumunda bulunuyor. Bunun yanısıra Türkiye, arz güvenliğini sağlamak için Rusya ve Azerbaycan ile anlaşırken, Azerbaycan’dan 2022 yılına kadar geçerli olmak üzere 11 milyar metreküp ilave doğal gaz almak konusunda anlaşma imzaladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, daha önce gaz tedariğinde aksaklık yaşanmaması adına bu Azerbaycan ile ek tedarik anlaşması yaptıklarını söyledi.
DAHA UYGUN FİYAT
Ayrıca Türkiye’de konutlarda kullanılan doğal gaza yönelik BOTAŞ’ın sübvansiyonu bulunuyor. Bu sayede yüksek oranlı artışlar konut tüketicisine yansıtılmıyor. Türkiye yılda 45-50 milyar metreküp doğal gaz tüketiyor. Bunun tamamına yakınını ithal ediliyor. İthal ettiğimiz doğal gazın yaklaşık üçte birini konutta kullanan Türkiye, 100 birimle ithal ettiği doğal gazı vatandaşa 24 liraya sunuyor, 76 lirasını ise devlet karşılıyor. Vatandaşlarına bin metreküp doğal gazı 150 dolara sunan Türkiye’nin yıl başından bu yana yaptığı sübvansiyon miktarı 50 milyar lirayı buldu. Avrupa ise herhangi bir sübvansiyon yapmadığı gibi; 2020’nin başında vatandaşlarına 115 dolara sattığı bin metreküp doğal gazın fiyatını geçen ay (Ekim 2021’de) 1100 dolara kadar çıkardı.
SAKARYA İLE DAHA DA UCUZLAYACAK
Bunun yanısıra yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çalışmalarına hız veren Türkiye, enerjide dışa bağımlılığı en aza indirme hedefiyle kararlı adımlarını sürdürüyor. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük rezervin, karaya ulaştırılıp kullanıma sunulması için çalışmalar aralıksız sürüyor. Sakarya Gaz Sahası’ndaki doğal gazın 2023’te sisteme dahil edilmesi hedefleniyor. Bu milli hamle ile Türkiye’nin hem ithalatı azalacak, hem de vatandaşa daha ucuza doğal gaz sunma imkanı olacak.