ABD’nin 20’den fazla ülkeye çeşitli finansal yaptırımlar uygulaması ile doların kullanım alanları daralırken, kredi derecelendirme şirketi Fitch'in analistlerinden James MacCormack'tan çok çarpıcı bir yorum geldi. MacCormack, ABD dolarının zaman içinde küresel rezerv para olma statüsünü kaybetme riski altında olduğuna dikkat çekti.
Fitch'in analistlerinden James MacCormack, CNBC’de yayınlanan yazısında aslında Amerikan parasının sadece uzun süredir değişmediği ve ciddi bir alternatifi olmadığı için küresel pozisyonunu koruyabildiğini vurguladı.
MacCormack’a göre doların küresel rolünü olumsuz etkileyen en önemli politikalar ise finansal yaptırımlar ve ticaret savaşları.
Her şey aynı kalsa bile korumacı gümrük politikaları ticaretin Amerika’dan uzaklaşmasına neden oluyor. Böylece ticaret yapacak başka ülkeler kendi para birimlerini dolar yerine kullanma fırsatı elde ediyor.
YAPTIRIMLAR DOLARDAN UZAKLAŞTIRIYOR
Yine ABD’nin 6,300 kişi ve kurumun yanında 20’den fazla ülkeye çeşitli finansal yaptırımlar uygulaması da aslında aynı zamanda doların buralardaki kullanım alanlarını başka para birimlerine bırakması anlamına geliyor.
Bu politikalar İran ve Rusya gibi bazı ülkeleri açıkça dolardan uzaklaştırırken
; Çin ve Avrupa Birliği gibi daha büyük oyuncular ise kendi para birimlerini rezerv para yapma ve doğrudan daha fazla uluslararası işlemde kullandırma yönünde sürekli ciddi adımlar atıyorlar.
Çin kendi para birimi yuan-renminbi’yi 2016’da IMF’in para birimi sepeti SDR’ye dahil etti. Pekin yönetimi 2018’de ise, Şanghay'da devreye soktuğu yuan cinsi petrol futures kontratları ile yuanı emtia ticaretinde bir uluslararası para haline getirmenin yolunu açtı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker, geçen yıl yaptığı bir konuşmada, "Avrupa enerji ithalatının yüzde 80'inin dolar ile yapılmasının çok saçma" olduğunu söylemişti. Ayrıca Avrupalı yetkililer ABD’nin İrana karşı uyguladığı yaptırımları aşmanın yollarını da aradı.
DOLARIN PAYI YÜZDE 62'YE DÜŞTÜ
IMF verilerine göre ülkelerin döviz rezervleri içerisinde doların payı 2001’de yüzde 73 düzeyindeyken, 2018 sonunda bu oran yüzde 62’ye düştü.
Dünya Altın Konseyi’nin yayınladığı veriler de, 2008 Krizi’nden bu yana sürekli altın alan merkez bankalarının 2018’de 1971’den beri en yüksek yıllık alımı gerçekleştirdiğini ortaya koydu. ABD, doların altın ile bağını 1971'de koparmıştı.
MacCormack’a göre bu trendler devam ederse dolar başka para birimlerine karşı ve tüm para birimleri altına karşı zaman içinde alan kaybedecek ancak bu çok yavaş olacak.
YIKICI POLİTİKALARI ABD KENDİSİ UYGULUYOR
Hangi paranın rezerv para olacağı konusunda öncelikle merkez bankalarının değer biriktirme tercihlerinin etkili olduğunun altını çizen Fitch analisti MacCormack, bu konuda hala ilk tercihin dolar olduğunu hatırlattı.
Paradoksal bir şekilde doların rolünü yıkıcı politikaların aslında ABD’nin kendisi tarafından uygulandığına dikkat çeken MacCormack, söz konusu politikaların uzun süre uygulanması halinde doların küresel para olma konumunun zarar görebileceği ve Amerikan çıkarlarının zedelenebileceği uyarısında bulundu.