Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bakanlığın çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ilk 100 günlük planlarının yüzde 98'ini gerçekleştirdiklerini, ikinci 100 günlük icraatların da büyük bir kısmına başladıklarını ifade etti.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik bilgi veren Kurum, en son çıkan yasada kentsel dönüşümü yapacak firmaların belli teknik ve mali yeterlilikleri sağlaması ya da tamamlama sigortası yapma zorunluluğu getirildiğini hatırlattı.
Kurum, Bakanlığın bağlı kuruluşu TOKİ ile yaptıkları çalışmalara değinirken, "TOKİ ile hem dar gelirli vatandaşlara hem de orta gelirli vatandaşlarımıza, emeklilerimize, şehit ailelerimize, dul ve yetimlerimize hitap eden konut projeleri için de farklı bir yöntem çalışıyoruz. Bugünkü TEFE-TÜFE sisteminin dışında daha farklı bir yöntem çalışıyoruz." dedi.
"Biz inşaatlarımızı 36 ayda yapıyoruz, ödemeyi 120 ayda alıyoruz. Vatandaşımız da mecburen o 36 aylık finansmanı öyle ya da böyle 120 ayda da olsa karşılamak zorunda. Şimdi bazı vatandaşlarımız var ki 'Bana evim gelsin, ben çıktığını bileyim, 36 ay sonra almasam da olur. Benim çocuğum küçük şu anda veya ben 10 sene sonra, 7 sene sonra geçeyim evime ama bileyim, ev çıktığını bileyim bana...' Böyle bir süreç olacak."
Kurum, kentsel dönüşümde yapılan diğer düzenlemelere ilişkin bilgi verirken de "Hem hak sahiplerinin olduğu kısım hem de projeye ilişkin konut üretiminde bir defaya mahsus olmak üzere tapu harcından muafiyet olacak." dedi.
"Bizim hedefimiz yıllık yaklaşık 30 bin konutu sadece Bakanlık olarak dönüştürebilmek. Buna ilişkin de çalışıyoruz. Hem ilave kaynaklar buraya aktaracağız hem de mevcutta belediyelerle iş birliği içinde geliştireceğimiz alanlar olacak. Yine bir düzenleme de İller Bankasına ilişkin, inşallah ay sonuna kadar geçer, İller Bankasının da gelirlerinin, karlarının yarısını kentsel dönüşüm fonuna aktarabilmesinin önünü açıyoruz. Dolayısıyla ülkemizdeki kentsel dönüşüm bizim için bakanlık için şu an en öncelikli işimiz ve yıllık 25-30 bin sayısını da artırarak devam edeceğiz."
Şehirde belediye başkanlarının kentsel dönüşümle ilgili strateji oluşturup dönüşüme ilişkin bir eylem planı hazırlayacağını anlatan Kurum, eylem planının uygun olması halinde bunun önünü açacaklarını söyledi.
Kurum, eylem planının uygun bulunması için o ilçedeki arz talep dengesi, projenin yeri, finansın nasıl sağlandığı gibi gerekçeleri de görmeleri gerektiğine dikkati çekerek, yeni yapıların az katlı, mahalle ölçeğinde ve kültüre uygun projeler olacağını aktardı.
İstanbul'da bu kapsamda yapılan projeleri anlatan Kurum, örnek dönüşümleri vatandaşın görmesiyle, sürece çok önemli destekler sağlamasını ve kentsel dönüşümün böylece çok daha hızlı bir hale gelmesini beklediklerini söyledi.
Kurum, 31 Aralık'ta sona erecek İmar Barışı başvurularına ilişkin son verileri de paylaştı. Kurum, "Şu an için süre uzatımı düşünmüyoruz. 31 Aralık
2018 tarihinde hem başvuru hem ödeme süresi tamamlanacak. Bugüne kadarki başvuru sayısı yaklaşık 9 milyona ulaştı. Gelir olarak da 7 milyar 700 milyon lira gelir söz konusu." dedi.
Kurum, vatandaşlara 31 Aralık'a kadar başvurularını yapmaları ve kaçak binalarıyla ilgili devletle barış sürecini kaçırmamaları çağrısında bulundu.
"Bu barışın gerçekçi olmasını istiyoruz. Bizim buradaki önceliğimiz 31 Aralık 2017’den sonra yapılmış yapı ve doğru beyan olup olmadığı. Hatalı beyan olabilir, hatalı beyanla ilgili vatandaşımızla birlikte bu süreci yönetebiliriz. İmar Barışı 31 Aralık 2017 öncesi yapıları içerdiği için bu tarihten sonra ister afet alanı, ister normal alan olsun, ister mera, ne olursa olsun, 31 Aralık'tan sonra yapı nerelere yapıldıysa biz bunları tespit edip, yıkacağız. Öncesinde yapılan kaçak yapılara ilişkin süreç devam ediyor ve bunların taşınmasına ilişkin de kararlar var. O süreci de hem Afet İşleri Başkanlığımız hem Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz, Bakanlık olarak takibini yapıyoruz."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yabancıya konut satışlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken de "Kasım ayında yabancılara 5 bin 236 konut satışı gerçekleştirilmiştir. Bu rakam geçen yılın Kasım ayına göre yüzde 145'lik bir artış demek. İllere bakıldığında İstanbul ilk sırada, ikinci Antalya, üçüncü Bursa. Bu bizim düzenlediğimiz bir milyon dolardan, 250 bin dolara düşürmenin ne kadar doğru bir iş olduğunu gösteriyor. Geçen ay da yüzde 151'lik bir artış vardı." dedi.
Bakan Kurum, marketlerde naylon poşet uygulamasına ilişkin alt limit olarak belirlenen 25 kuruşun üzerine çıkılacağını düşünmediğini ancak tekstil sektörü gibi bazı sektörlerde poşetin cinsine göre ücretlendirme olabileceğini dile getirdi. En alt sınır 25 kuruşun market poşetlerini kapsadığını belirten Kurum, "Onun dışındakiler için açıkçası bir limit yok." diye konuştu.
Kurum, bu uygulama kapsamında alınacak geri kazanım payını, poşetlerin doğaya verdiği zararı engellemek ve çevrenin daha fazla korunması için yapılacak projelerin sayı ve niteliğini artırmak için kullanacaklarını bildirdi.
Buradaki asıl amacın yıllık kişi başı poşet kullanım sayısını yüzde 90 tasarrufla 40'a düşürmek olduğunu anlatan Kurum, "Buradan bir gelir, gelir gelmez çok önemli değil. Aslolan kullanımın azalması. Gelir gelirse de çevre yatırımlarında kullanacağız." dedi.
Bu ürünlerin doğaya karışmasının çok uzun zaman aldığının altını çizen Kurum, "Yıllık 50 milyar adet piyasaya sürülüyor. Bu sürecin uygulandığı ülkelerde yüzde 90'a varan toplama ve geri dönüşüm sağlanıyor. Biz de bu sayede 50 milyar piyasaya sürülenin yüzde 90'ını geri dönüşüme gönderdiğimizde ham madde kullanım oranımız azalacak. 'Kirleten öder' prensibinden hareketle de bu uygulamaya uymayan varsa ton başına 100 lira. Plastik poşetlerin ücretsiz verildiği tespit edilen satış noktalarına da depo alanı hariç alanın her metrekaresi için 10 lira idari para cezası veriyoruz." dedi.
Kurum, sıfır atık uygulamasına geçecek belediyelere teşvik ve projelere destek verilecek bir düzenlemenin de yapılacağını belirtti.