Cumhurbaşkanı Üsküdar'da toplu açılış töreninde konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Çeyrek asırdan fazladır Üsküdar'da oturan bir kardeşiniz olarak bu ilçenin gönlümde müstesna bir yeri vardır. Üsküdar'daki her gelişmeyi çok daha yakından takip ediyorum. Bugün toplu açılışını yapacağımız eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. En büyük şehrimiz olan İstanbul, biliyorsunuz diğer tanımıyla Türkiye'nin bir özetidir. İstanbul'a yapılan her yatırım Türkiye'ye yapılmış demektir.
Törenimizi gerçekleştirdiğimiz Belediye Hizmet Binamız, 800 araçlık otoparkı ve pek çok özelliği ile İstanbul'a yakışan bir eser oldu. 15-20 sene önceki Üsküdar'ın halini hatırlayın, nereden nereye geldi. Bunun adı AK Parti belediyeciliğidir. Bu CHP belediyeciliğine benzemez. Bu AK Parti Belediyeciliği. Sanat var, temizlik var, hizmet var. Temizlik dedim; işte Ümraniye. O çöplüğün patlamasını hatırlıyorsunuz değil mi? O zaman CHP Belediyesi vardı, 39 vatandaşımız öldü. İstanbul bunun hesabını bu zamana kadar CHP'ye nasıl sorduysa, ben inanıyorum yine soracak. Bu CHP'nin bizim insanımıza yaptığı zulmü babalarımızdan çok dinledik. Gaz yağından tut, o zamanlar meşhur sana yağ vardı oraya varıncaya kadar hepsi mühürlü.
Bu seçimin acaba dev projeleri ne olacak diyorlar, açıkladık. Millet kıraathanesi dedik, kumarhane açacak dediler. Neden? Çünkü bunların meşrebi bu. Kumar kağıtlarıyla, okey masalarındaki tahtalarla yatıp kalkar bunlar. Bunlar kıraathane nedir anlamaz. Kıraathane; okuma yeridir CHP. Biz gençlerimizi kötü alışkanlıklardan çekelim, derslerini orada çalışsınlar istiyoruz. Ne devlet ne belediyeler bunu bir lütuf olarak yapmıyor. Bu milletin bize verdiği görev. Üsküdar Belediyemiz şimdi size burada bu hizmeti veriyor.
Hep konuşurduk, İngiltere'ye giden gelenler işte orada Central Park var falan. Tamam kardeşim bizde de Nakkaştepe var. Atatürk Havalimanı'nın olduğu neyi yapıyoruz? Millet Bahçesi haline getiriyoruz.
Bizim yolculuğumuzu cezaevinde sonlandırmak istediler. Onun için de AK Parti'yi kurup iktidara yürümeye başladığımızda şaşırdılar. Tüm engelleri aştık ve ülkemizi yönetme sorumluluğunu üstlendik. Önce başbakanlık ardından cumhurbaşkanlığı ile yolculuğumuzu devam ettirdik ve bugünlere geldik. Ülkemizin yönetim sistemini değiştirerek, tarihi bir reforma imza attık. Ama belediyeciliği asla ihmal etmedik. Pek çok projeyi takip ettik.
Türkiye'de gelmiş geçmiş tüm başbakanlar, cumhurbaşkanları arasında en çok proje inceleyen kişi olduğuma inanıyorum. Ayakkabımıza bulaşan şantiye çamuru bizim için bir kir değildir. Ülkemize hizmet için verdiğimiz her mücadele bizim berat belgemizdir. Biz hakka ve halka karşı imtihanımızı en iyi şekilde vermek için ömrümüz boyunca çalıştık.
Venezuela'ya gittim, sosyal demokrat bir lider var. 1 milyon çocuğu yetiştiriyorlar. Bizi neyle karşıladılar biliyor musunuz? İstiklal Marşı'yla. Venezuela askeri bize İstiklal Marşı'nı okudu. Bir çocuk elindeki Türk bayrağını düşürdü, Maduro bayrağı aldı, çocuğa verdi.
Bunlar eski Türkiye'den kalma. Bu tartışmayı yeniden açmanın kime ne faydası var? Biz bu ülkede hala laiklik tartışması ile mi vakit geçirmeliyiz? Milletimizi eski Türkiye tartışmalarının içine sokmak isteyen herkes art niyetlidir. Seçimde bizimle başa çıkamayanların, işi ülkenin geleceğine saldırmaya vardırması kiyafetsizliktir.
Bay Kemal millet size inanmıyorsa eksiğinizin ne olduğunu anlamaya çalışın. Sizin yolunuz nereye çıkarsa çıksın biz Yunus'un izinden gitmeye devam edeceğiz.
Avrupa'da yaşananları görüyorsunuz değil mi? Bunlar, 15 Temmuz'da bize yapılanlara sessiz kalanlar, şimdi görüyorsunuz ne durumdalar. Birçok Avrupa ülkesinin sokakları karışmış durumda. Bizim polisimizle alay edenler, bizim polisimizin zulm ettiğini söyleyenler bakın şimdi polisleri ne yapıyorlar? Bizim polislerimiz insaflı!
Umarım yakında Paris sokaklarında zulüm 1789'da başladı yazısını görmeyiz. Bağdat Caddesi'ne ne yazmışlardı; zulüm 1453'te başladı. Biz hem göstericilerin yarattığı kaosa hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız. Ama görüyoruz ki Avrupa demokrasi dersinden sınıfta kalmıştır.