Borsa İstanbul verilerinden derlenen bilgilere göre, önceki yıllarda Borsa İstanbul'un lokomotifi konumunda olan bankacılık sektörü ve buna bağlı olarak BIST Mali Endeksi, bu yılın ikinci yarısıyla birlikte bu görevi sanayi şirketlerine bıraktı. Borsa İstanbul'da hesaplanan BIST Mali Endeksi, yıl başından bu yana yüzde 24 yükselirken, BIST Sınai Endeksi'nin getirisi yüzde 47 oldu.
Bu yıl hükümetin genişlettiği teşvikler, Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) desteği ve Türkiye'nin yüksek büyümesi şirket karlılıklarını olumlu yönde etkilerken, bankacılık sektörünün artan maliyetleri yılın 3'üncü çeyrek karlılık beklentilerini düşürdü.
Bu gelişmelerle özellikle hazirandan itibaren mali sektör hisselerinin hizmet, sanayi ve teknoloji şirketlerine göre negatif ayrışması, hatta ağırlığının yüksek olduğu BIST 100 endeksinin yüzde 38'lik getirisinin de altında bir performans göstermesi dikkati çekti.
Analistler, yılın ikinci yarısında yükseliş eğilimindeki faizler ve buna bağlı olarak artan maliyetler ile kredi büyümesinde doyuma ulaşılmış olabileceği beklentilerinin özellikle banka hisselerinde kar satışlarının artmasına neden olduğunu ifade etti.
BIST Mali Endeksi ve BIST 100 endeksi içinde ağırlığı yüksek bankacılık hisseleri bu beklentilerle eylül ayında ortalama yüzde 11 değer kaybederken, ekim ayında ise bugüne kadar yüzde 1,3'lük sınırlı bir yükseliş kaydetti.
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Erol Gürcan, yatırımcılar tarafından yakından takip edilen Mali Endeks-Sınai Endeks arasındaki performans ayrışmasının özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla son derece bariz bir şekilde kendini gösterdiğini ifade etti.
Gürcan, Sınai Endeks tarafında, BIST 100 endeksinde önemli ağırlığa sahip olan Metal Ana Sanayi ve Kimya sektörlerinde gözlenen toparlanmanın etkili olduğunu belirterek, "İhracatın önemli rol oynadığı bu sektörlerde, TL’deki seyir ile en büyük dış ticaret pazarımız olan Avrupa'da gözlenen toparlanma eğilimi önemli bir katkı vermekte. Ayrıca, 2016 yılının ikinci yarısı itibarıyla ekonomiyi destekleme yönünde atılan adımların verdiği desteği de göz ardı etmemek lazım." dedi.
Emtia fiyatlarındaki seyrin de petrokimya ile demir-çelik sektörüne destek verdiğini dile getiren Gürcan, hizmet sektöründe ise ulaştırma ve iletişimin verdiği katkının dikkat çekici olduğunu söyledi.
Gürcan, 2017 yılı itibarıyla turizm tarafında gözlenen toparlanmanın ulaştırmayı; 2016 yılındaki 4,5 G yatırımları ile artan maliyetlerin karlılıkta oluşturduğu baskının 2017 yılı itibarıyla önemli ölçüde geride kalmasının da iletişimi destekleyen ana unsurlar olduğunu ifade etti.
Mali Endeks tarafında ise bu yılın ikinci yarısında KGF etkisinin azalması, yıl içindeki hızlı kredi büyümesi ve enflasyondaki yüksek seyrin mevduat maliyetlerinde artışa yol açmasının marjlar üzerinde baskı oluşturacağı beklentisinin bankacılık, dolayısıyla da Mali Endeks'te gözlenen baskının en önemli gerekçelerinden olduğunu aktaran Gürcan, değerlendirmesine şöyle devam etti:
Gerek yılın ilk yarısında gerekse de sonraki dönemde gösterdiği prim ile dikkat çeken BIST Teknoloji Endeksi'nin içinde ASELSAN son derece güçlü bir ağırlığa sahip. Dolasıyla, BIST Teknoloji Endeksi'ndeki güçlü seyrin çok büyük ölçüde ASELSAN kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. ASELSAN'ın aldığı siparişlerdeki artışa ek olarak bu siparişlerin büyük çoğunluğunun döviz cinsinden olması ve TL’deki seyir şirket finansallarını desteklemekte. Ayrıca, jeopolitik riskler ile milli teknolojilere ağırlık verilmesi yönündeki geleceğe dönük beklentiler de savunma sanayisini ön plana çıkarıyor diyebiliriz."