Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faizleri değiştirmedi. Merkez Bankasının kararı sonrası ekonomistlerden, kararlılık ve sıkı para politikası yorumu gelirken, faiz oranlarının piyasaların beklentisi doğrultusunda gerçekleştiği ifade edildi.
TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, PPK'nın, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya başkanlığında toplandığı bildirildi.
- Kurul, politika faizini yüzde 8'de, faiz koridorunun alt ve üst bandını sırasıyla yüzde 7,25 ve yüzde 9,25 düzeyinde, GLP borç verme faiz oranını da yüzde 12,25'te sabit tuttu.
"İktisadi faaliyet güçlü seyrediyor"
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. İç talepteki iyileşme devam ederken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler ve çekirdek enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede kurul, sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar vermiştir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir."
Merkez Bankası'ndan Kararlılık Mesajı
Ekonomist Murat Tufan, "TCMB’nin bu toplantıda herhangi bir faiz değişikliği beklenmiyordu ve nitekim bu yönde bir karar açıklanmış oldu" açıklamasında bulundu.
Tufan, "TCMB bir önceki toplantılarda da olduğu gibi gerekmesi durumunda ihtiyaç ilave sıkılaştırma yapabiliriz denildi. Ayrıca karar metninde ilk defa kullanılan kararlıkla ifadesi dikkat çekti. Merkez Bankası sıkı duruşun kararlılıkla devam edeceğini ve iç talepteki iyileşme devam ederken AB ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir denildi. Faiz kararına borsa tepki vermezken kurda bir miktar yukarı yönlü hareket gözlemlendi" dedi.
Yıl başından bugüne istenen orana gelmeyen enflasyon rakamlarına değinen TCMB, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflere uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun " kararlılıkla" sürdüreceğini belirttiğine değinen Tufan, "Bu ifaden anladığımız enflasyonda kalıcı bir geri çekilme olana kadar MB sıkı para politikasına devam edeceği şeklinde yorumlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
- Murat Tufan, önümüzdeki dönem yurtiçi enflasyon rakamlarına ek olarak,
- · ABD ekonomisinde güçlenme ibarelerinin devam etmesi,
- · Fed’in Aralık ayında 25 baz puan ve önümüzdeki sene içinde 3 kere daha bu hamleyi yapma beklentisi,
- · AMB’nin de artık tahvil alımlarını azaltacak olması yani Fed gibi normalleşmeye çalışması,
- · Kurda son dönemde yeniden volatilitenin yani dalga boyunun yükselmesi,
- · İç ve dış tarafta yükselen politik belirsizlik ortamı,
- · Şahin bir ismin Fed’in yeni Başkanı olma riski,
- Gibi potansiyel gelişmeler ve belirsizlikler TCMB'nin faizlerde bir değişikliğe gitmemesi için diğer nedenler olduğunu düşünüyorum" açıklamalarında bulundu.
"Ekim ayı karar metni Eylül ayıyla aynı"
Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Köksal, "TCMB'nın beklenildiği gibi bant faizleri ve geç likidite penceresinde bir değişiklik yapmadı. Ekim ayı karar metni, neredeyse Eylül ayı karar metniyle bire bir aynı. TCMB, piyasaya karşı yaptığı sözlü iletişimde enflasyon kriterini şart koşarak, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi. Açıkçası karar metninde geçen enflasyon hedefi konusunda piyasada kafa karışıklık var. Çünkü TCMB’nin enflasyon hedefi yıllardır tutturulamayan yüzde 5 düzeyinde" ifadelerini kullandı.
Köksal, "Bu anlamda piyasa, tahvil ve TL'yi fiyatlarken, makul bir enflasyon hedefiyle yola çıkamıyor. Yılın son kalan iki ayı ve 2018 yılının nisan ayına kadar, enflasyonda baz etkisiyle beraber tek haneye düşüş beklense de TCMB’nin müdahale edemediği çekirdek enflasyon çift hanelerde. Bu nedenle enflasyon görünümünde bir düzelme ve TCMB’nin önümüzdeki aylarda faiz indirmesi pek olasılık dahilinde durmuyor" dedi.
Uzun vadeli tahvil faizlerinden de görüleceği üzere piyasanın enflasyon görünümüne ilişkin beklentileri de yükselmiş durumda olduğunu vurgulayan Köksal, "Bundan dolayı, enflasyonda beklenen düzelmenin görülmemesi ve/veya kur tarafındaki oynaklığın devam etmesi durumunda TCMB’nin yakın dönemde faiz artırımına yönlenme olasılığının artabileceğini değerlendiriyoruz" açıklamasında bulundu.
"Karşımızda enflasyonla mücadele eden bir TCMB var"
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ'da TCMB'nın ekim ayı toplantısında piyasaların beklentisi doğrultusunda faiz oranlarını sabit tuttuğunu vurgulayarak, "Ekim ayı toplantısında, eylül ayına göre büyük bir değişim yok. Hala, enflasyonla mücadele eden bir TCMB var karşımızda. Dolayısıyla, bu toplantısında da sıkı duruşunu korumaya devam etti" ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası'nın 'kararlılık' ifadesini yorumlayan Karadağ, "Merkez, piyasada sert oynaklıklar olsa bile enflasyonda iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşunu koruyacağını şahin bir tonda ifade etmiş durumda. Merkez, TL’deki volatiliteye rağmen, Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyetini (AOFM) yöneterek ve enflasyonda net bir şekilde iyileşme sinyalini alana kadar faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceğini ve sıkı duruşunu koruyacağını bir kez daha yinelemiş oldu" dedi.
Karadağ, "Bu ay ki toplantısında, faiz oranlarında değişikliğe gideceğine yönelik bir beklenti yoktu ancak son dönemde TL’deki oynaklık piyasaları da huzursuz etmişti. Ancak, enflasyonla mücadele eden bir Merkez Bankasının piyasadaki oynaklık nedeniyle bir hamle yapması yanlış olabilirdi. Aynı zamanda, son çeyrekte baz etkisiyle enflasyondaki düşüş beklentisini de göz önünde bulundurursak MB'nin dilinde çok büyük bir değişikliğe gitmemesini doğru bir hamle olarak yorumlayabiliriz. Enflasyonun öncelikli gösterge olduğu mesajını net bir şekilde veriyor" ifadelerini kullandı.
TCMB kararının ardından TL varlıklarda büyük bir değişiklik gözlemlenmiyor. Kararın ardından, USD/TL kurunda 3.78 seviyesinin üzerine doğru zayıf bir tepki izlendi. Ancak, kurda konuştuğumuz hikayeler farklı olduğu için TCMB’nin fiyatlama üzerinde büyük bir etkisinin olmadığını söylemek mümkün.
"Türkiye önemli bir sabır testinden geçecek"
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, Merkez bankası, Başkan Sayın Murat Çetinkaya yönetiminde öngörülebilir ve sade politikalar uygulamayı tercih ettiğini vurgulayarak, "Merkez bankası, piyasa ile etkileşiminde sıkı para politikası duruşunu uzun süredir vurgulamaktaydı. Sıkı politika çerçevesinde beklenildiği gibi bugün de merkez bankası faiz seviyelerini korurken duruşunu sürdürdü" ifadelerini kullandı.
"Karar metninde sözle yönlendirmenin güçlendirildiğini görüyoruz" diyen Yılmaz, "Piyasada duruşun değişebileceğine yönelik olası tereddütlere karşın, “kararlılıkla” ifadesi metne eklenmiş. İlaveten “gösterge” kelimesi de “görünüm” kelimesi ile değiştirilerek geleceğe dair daha uzun bir dönem hedeflenmiş. Merkez bankası şu anda imkanı olsa zamanı ileri sarmak isterdi. Çünkü baz etkisi sebebiyle Aralık ayında enflasyon keskin bir düşüş gerçekleştirecek. Ancak Aralık ayı enflasyonu 3 Ocak Çarşamba günü açıklanacak. Dolayısı ile merkez bankasının 3 Ocak gününe kadar piyasayı sıkı duruş konusunda ikna edebildiği kadar ikna etmesi gerekiyor" dedi.
- Yılmaz, "İlaveten şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor ki; Aralık ayında enflasyon düşmesine rağmen merkez bankası hızla duruşunu değiştirmeyecek. “Kararlılıkla” ve “görünüm” ifadelerini bir arada değerlendirmekte fayda var. Bu iki kelimenin toplamından merkez bankası, enflasyondaki düşüş belirgin bir dez-enflasyon sürecine dönüşmedikçe mevcut politikanın sürdürüleceği anlamının çıkarılması gerekiyor. Bunun için de Mart ayı sonrasına kadar beklemek gerekebilir.Türkiye önümüzdeki 6 – 9 aylık süreçte fiyat istikrarı anlamında önemli bir sabır testinden geçecek" açıklamasında bulundu.
Çekirdek enflasyonun iki adet bileşeni olduğunu ifade eden Yılmaz, "Temel mallar ve hizmetler. Temel mallar tüketici sepetinde yüzde 13,1 oranında ağırlığa sahip. Hizmetler ise yüzde 30,5 oranında. Temel mallar, kur değişiminden doğrudan etkileniyorlar. Hizmet fiyatları ise enflasyon beklentileriyle şekillenmekte. Geçtiğimiz yılın sonundaki kur şoku tamamlanmasına rağmen henüz çekirdek enflasyonda iyileşme başlamadı. Çünkü sepette daha fazla ağırlığa sahip hizmet fiyatları artış hızlarını koruyorlar. Hizmet fiyat artışında yavaşlamanın ortaya çıkması için Ocak ayındaki yeni yıl fiyat ayarlamalarının geride kalması lazım" açıklamasında bulundu.
Yılmaz, "İlaveten Türkiye’de beklentiler geçmiş verilere karşı hassaslar. Enflasyondaki gerilemenin Aralık verisinde ortaya çıkacağını düşündüğümüzde, beklentilerdeki iyileşmenin Ocak ayından önce başlaması kolay değil. Haliyle çekirdek enflasyondaki iyileşmenin de Mart ayı sonrasında belirginleşmesi mümkün. Merkez bankası çekirdek enflasyondaki dinamiklerin etkisiyle hem daha uzun bir gelecek dönemi hedeflerken hem de daha güçlü bir vurguyu seçmişe benziyor" dedi.
Kurda temel makroekonomik dengelerden uzak, spekülatif haber akışlarına bağlı hareketler gördüğünü vurgulayan Yılmaz son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Oynaklıkta hafif bir artış olsa da aslında tarihi açıdan oynaklık uygun bir seviyede. Dolar / TL paritesinde 1 aylık oynaklık yüzde 12,7 oranında. Serinin tarihi ortalaması da yüzde 12,4. Bu nedenle merkez bankasının güncel kur hareketlerine tepki vermemesini normal karşılıyoruz. Eğer oynaklık belirgin ve kalıcı bir şekilde yüzde 15 oranının üzerine hareketlenirse merkez bankası kur gelişmelerini daha yakından izlemeyi tercih edebilir"
Karar sonrasında dolar kuru sınırlı yukarı yönlü hareketlendi
Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Muammer Demir'de, TCMB’nin açıklanan her türlü yeni verinin ve haber akışının Kurul’un geleceğine yönelik para politikası duruşu üzerinde etkili olabileceğine vurgu yapılırken fiyat istikrarı açısından Merkez Bankası’nın elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğinin belirtildiğini ifade etti.
Demir, "Yayımlanan Faiz oranlarına ilişkin basın duyurusu metninde, bir önceki toplantı metnine göre, enflasyon vurgusu tekrarlanırken enflasyon görünümünün fiyatlamalar üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği ve enflasyon verisinde belirgin iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasında sıkı duruşun kararlılıkla devam edeceği ifadelerinin ön plana çıktığı görülüyor.Faiz oranı kararı sonrasında USD/TRY kurunun sınırlı yukarı yönlü hareket ile birlikte 3,7850 seviyeleri civarını test ettiğini gördük" açıklamasında bulundu.