Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, TBMM gündemindeki yasa teklifiyle vergi denetimlerinin uzaktan yapılmasının mümkün hale getirileceğini belirterek, reel sektörün uzaktan incelemeye hazır olmadığını ifade etti.
Yasa teklifinde bazı maddelerin ihtiyacı karşıladığına ancak bazılarının güncellenmesi gerektiğine işaret eden Baran, "Yarım asırdan uzun süredir yürürlükte olan vergi kanunlarında düzenleme yapılmasını olumlu buluyoruz. Bu düzenlemenin teknolojideki gelişmeler ve iş dünyamızın üretme ve gelişme azmine uygun bir içerikle hayata geçirileceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Baran, yılda dört kez tahsil edilen geçici verginin üç kez tahsil edilecek olmasını iş dünyasının talep ettiğini, gelir vergisinden istisna tutulan devlet desteklerinin tevkifat dışında bırakılmasının da doğru olacağını ifade etti.
"Vergi Usul Kanunu, incelemenin kural olarak incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılması gerektiğini, bunun uygun olmaması halinde dairede yapılabileceğini hükme bağlamış durumda. İncelemenin vergiyi doğuran olayların meydana geldiği iş yerinde yapılması, inceleme yapan kişinin iş yerini görmesi, işin niteliklerini gözlemlemesi, muhasebe biriminden bilgi alması ve iş yerini gözlemlemesi açısından önemlidir. Bir işletmenin incelemeye alınması, diğer mükellefler açısından da caydırıcı etki doğurması itibarıyla sistemin sağlıklı işlemesine hizmet etmektedir. Mevcut düzenin değiştirilmesi ve incelemenin başka bir fiziki mekanda yapılmasının sağlanması, defter, belge ve kayıtların taşınması gibi ek bir külfet ortaya çıkarma riski taşımaktadır. Dijitalleşmenin yeterince benimsenmediği bu süreçte uzaktan denetim, mükelleflere kolaylıktan öte yük ve kaygı getirecektir. Reel sektör uzaktan incelemeye hazır değil. Bu düzenleme, dijitalleşmenin tamamen benimsenemediği bu süreçte mükellefe fayda sağlamaz."
Baran, teklifle basit usulde vergi mükellefi olanların gelir vergisinden istisna tutulmasının öngörüldüğünü ifade ederek, bu gruptaki mükelleflerin defter tutmadığını, vergi tevkifatı yapmadığını, geçici vergi beyannamesi vermediğini ve teslim ve hizmetlerinin KDV'den istisna olması nedeniyle KDV beyannamesi de vermediğini vurguladı.
Baran, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin sağlanan tüm avantajlara rağmen gelir vergisi istisnası kapsamına alınmasının kayıt dışılığı teşvik etme ve haksız rekabete neden olma riski taşıdığı uyarısında bulundu.
Teklifte yer alan uyumlu mükellef indirimine ilişkin düzenlemenin, vergiye uyumu artıracak ve düzenli ödemeyi teşvik edecek nitelik taşımadığını belirten Baran, düzenlemenin aksine vergi indirimine hak kazanabilmek için aranan koşulların mükellefleri uyuma teşvik etmekten uzak olduğunu savundu.
Baran, "Bu açıdan SGK'nin uyguladığı yüzde 5'lik prim desteği örnek alınabilir. Benzeri bir uygulama hayata geçirilerek, vergiye uyumlu mükellefi ödüllendirerek, vergi bilinci ve ahlakını güçlendirecek bir yapı ortaya konulmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
"Gelir vergisi mükelleflerinin iş yerlerinden bilgileri toparlayıp derleyip beyanname vermesi için 25 Şubat tarihi yeterli süre tanımadığı için bu düzenlemede eskisi gibi mart ayı korunmalıdır. Aynı şekilde Kurumlar Vergisi'nde de beyanname verme süresi mart ayına çekiliyor. Şirketlerin genel kurulları gerçekleşmeden beyanname vermeleri, Ticaret Kanunu açısından sorun oluşturacaktır. Bu nedenle eski tarihle devam edilmesi gerekiyor. Teklifte yer alan yeniden değerleme sistemine ilişkin düzenleme ise yerinde ve sevindirici olmuştur. Yeniden değerlemede değer artışından vergi talep edilmesi uygulamayı olumsuz etkiler."