İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Türkiye’nin enerjide, suda, gıdada, meyve-sebzede yaptığı israfın çarpıcı boyutlarını ortaya koyan araştırmaların, günde yaklaşık 2 milyon 500 bin metreküp suyun boşa harcandığını gözler önüne serdiğini belirterek, “Gıdadan sanayiye her türlü üretimde kullanılan su kaynaklarının boyutu inanılmaz. Aslında çöpe attığımız her gıda parçası, tonlarca suyun boşa harcanmış olması anlamına geliyor. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla gıda israfını önlemeliyiz” ifadelerini kullandı. Kopuz, 11-17 Ocak tarihleri arasını kapsayan Enerji Tasarrufu Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin enerjide, suda, gıdada, meyve-sebzede yaptığı israfın boyutlarına dikkat çekti.
Her yıl gıda ihracatına yakın miktarda gıdanın israf edildiğini aktaran Kopuz, bu korkunç israfın yan etkilerinin daha da tehlikeli olduğuna dikkati çekti. Türkiye’deki atıkların 14,5 milyon tonunun gıda olduğunun tahmin edildiğini bildiren Kopuz, şunları kaydetti: “Bu da 18 milyar dolarlık gıda ihracatımıza yakın bir değeri çöpe atıyoruz demek. Ancak ne yazık ki bu sadece sorunun bir yönü. Yani aslında bu israfın yan etkilerini hesapladığımızda durumun vahameti artıyor. Çöpe atılan gıdaların üretilmesi için kullanılan su, elektrik, akaryakıt ve emek de çöpe gidiyor. Gıda israfı demek, ülkemizin doğal kaynaklarının iflası demek. Su, stratejik bir kaynaktır ve içinde bulunduğumuz yüzyılda ülkelerin kaderini belirleyecek değerde olduğu tartışılmaz. Araştırmalar, günde yaklaşık 2,5 milyon metreküp suyu boşa harcadığımızı gözler önüne seriyor. Bu miktar, İstanbul’un bir günlük su kullanımına eşit. Bu israf ile İstanbul’un tüm barajlarından bir yılda çekilen suyu tabiri caizse çöpe atıyoruz.”
Dünyanın temiz su kaynağının yaklaşık yüzde 25’inin israf edilen gıdaları yetiştirmek için kullanıldığını belirten Ali Kopuz, Birleşmiş Milletler’in 2021’i “Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı” olarak ilan ettiğini aktardı. Kopuz, “Bunun amacı, hem tarım ve gıda sektörüne dikkat çekmek hem de insanların ve çevrenin daha sağlıklı olmasını sağlayacak bir üretim ve tüketim yaklaşımı sağlamak. Geleceğimiz için hem kaynaklarımızı hem de bu kaynaklarla ürettiğimiz gıdaları tüketirken çok dikkatli olmalıyız. Dünyadaki hayat hassas bir dengede yürüyor. Bu dengenin sürdürülebilmesi için biz de çabalıyor, israfın azaltılmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz” dedi.