Türkiye'de, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 78'i, ihracatının ise yüzde 76'sı yapılırken, 100'den fazla ülkeye fındık ihraç edilerek, 2,5 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlanıyor.
TZOB Yönetim Kurulu üyesi Arslan Soydan, fındık hasadı başında ve sonunda TMO tarafından piyasaya girilerek, müdahale alımında bulunulmasını, en az 15 lira fiyat açıklamasını istediklerini söyledi. Soydan, "Maalesef bu, olmadı. 15 liranın altında fındık satışı yapan üreticinin zararı büyük. Üreticinin satışı ile rafta işlenmiş fındık arasında da büyük fark var. Bunu her yıl gündeme getirip, söylüyoruz; ama döviz artışıyla birlikte bu fark sürekli artıyor. Nedense üreticinin fındığı artmıyor" diye konuştu.
Fındıkta her yıl devlet müdahalesi olması gerektiğini, 2- 2,5 milyar dolar döviz girdisiyle fındığın önemli ihracat ürünü olduğunu da belirten Arslan Soydan, şunları kaydetti:
"Üreticiden alınan fiyatla raftaki fındık arasında büyük fiyat farkı var. Üreticinin mağdur olduğu yerde alıcıların daha şeffaf, daha karlı bir ortam olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Dövizin yükselmesi üreticiye yansımamıştır. Dövizin yükselmesi fındığı alan sektör içindeki taraflara yansımaktadır. Bunu da raflarda görüyoruz. Üretici de 'Raflarda fındık fiyatları yüksek, neden bizim elimizdeki fındık fiyatları düşük?' diyor. Serbest piyasa koşulları fındıkta aslında işlemiyor. Artık her yıl devlet müdahalesi olmalı. Artık devlet fındığın içinde olmalı. Fındık bir ihracat ürünü. Yüzde 75- 80'inin ihracatını yapıyoruz. Yüzde 75'ini de biz üretiyoruz. Yılda 2- 2,5 milyar dolar döviz girdimiz var. Fındık asla kaybettirmiyor. O nedenle devlet fındığa müdahale ettiğinde her zaman kazanacaktır. Ülke kazanacaktır, üretici kazanacaktır. Fındık sektörü aslında 15 liralık fiyatla da rahatlayacaktır. Bugünkü fındık fiyatlarından sektörün bazı kesimleri de memnun değil, üretici de memnun değil; ama en az 15 lira fiyat, sektörün tamamını rahatlatacaktır."