2023’ün Ekim ayında İsrail-Filistin çatışmasının yeniden alevlenmesi aynı zamanda ülkelerin de bu soruna yönelik politikalarının yeniden tartışılmasına neden oldu. Azerbaycan’ın da Filistin politikası bölge devletlerinde tartışma konusu olması nedeniyle aydınlatıcı bir yazıya ihtiyaç duyulmaktadır.
Azerbaycan’ın Filistin’e ilgisi Sovyetler döneminden, Haydar Aliyev ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında yakın ilişkiler ile başlamıştır. 1980’lerde her iki lider İran-Irak savaşını önlemek için birlikte çalışmıştır, 1984 yılında Sovyetler Birliği Politik Büro temsilcisi olarak Haydar Aliyev, Filistinli göçmenlerin Lübnan’dan kovulmasını engellemiştir. Bu dönemde Filistinli öğrenciler üniversite eğitimi almak için Azerbaycan’a gelmiş ve bu süreç hala devam etmektedir.
Azerbaycan 1991’in Ekim ayında yeniden bağımsızlığını kazandıktan sonra iki taraf arasında diplomatik ilişkiler 15 Nisan 1992’de kurulmuştur. Yeniden bağımsızlık sürecinde Haydar Aliyev ile Yaser Arafat arasında ilk görüş 1994 yılında İslam İşbirliği Örgütü’nün (İİÖ) Kazablanka, ikinci görüş ise 1997 yılında Tahran zirvesinde yapılmıştır. İkinci görüşmede Haydar Aliyev’in, bağımsız Azerbaycan’ın Filistin halkının kahramanlık mücadelesini her zaman desteklediği açıklamasını yaparken, Yaser Arafat ise buna, biz Azerbaycan halkının desteğini her zaman hissetmişiz ve bu bize kuvvet veriyor, cevabını vermiştir. Fakat bu yıllarda Yaser Arafat hiçbir zaman Karabağ konusunda Azerbaycan’ı destekleyen açıklama yapmamıştır. Bu geçmişte aynı zamanda Arafat’ın Ermeni örgütlerle yakın ilişkilerinden ve Filistin’deki Ermeni nüfusun varlığından kaynaklanmış olabilir.
Haydar Aliyev ve Yaser Arafat’ın hayatını kaybetmesi ile birlikte ikili ilişkilerde 2009’a kadar bir boşluk dönemi olmuştu. Filistin’de yaşanan iç çekişmelerin de bunda payı olduğu söylenebilir. 2009’un Ekim ayında, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki’nin Azerbaycan’ı ziyaret etmesi ile ikili ilişkilerde yeni dönem başlamıştır. Maliki’nin ziyaretinde, Azerbaycan ve Filistin dışişleri bakanlıkları arasında siyasi istişarelere ilişkin mutabakat zaptı, iki ülke arasında karşılıklı ziyaretlerin düzenlenmesi, uluslararası kuruluşlarda iş birliğinin güçlendirilmesi, Filistinli diplomatların Azerbaycan Diplomasi Akademisi›ndeki eğitiminin iyileştirilmesine ilişkin anlaşmalar imzalanmıştır. Bu ziyaretten kısa süre sonra 2011’in Ekim ayında Filistin’in Azerbaycan’a doğrudan büyükelçisi atanmıştır, öncesinde Filistin’in Azerbaycan’a akredite büyükelçisi bulunmaktaydı.
2011’de Filistin Başkanı Mahmut Abbas’ın Azerbaycan ziyareti, Filistin devlet başkanının Azerbaycan’a ilk resmi ziyareti idi. Abbas Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşmüş ve daha sonra her iki lider basına açıklama yapmıştır. Basın açıklamasında İlham Aliyev, Azerbaycan’ın, İİÖ ve BM dahil bütün uluslararası örgütlerde Filistin’in yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtmiş ve bağımsız, egemen bir Filistin Devleti’nin bir an önce kurulması ve başkentinin Doğu Kudüs olması gerektiğini vurgulamıştır. 2017’nin Aralık ayında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev İstanbul’da Kudüs meselesi üzerine düzenlenen İİÖ Acil Durum Zirvesi Konferansına katılmış, Kudüs’ün ABD tarafından İsrail’in başkenti olarak tanınması kararıyla ilgili endişelerini dile getirerek, kararın uluslararası hukuka ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu vurgulamıştı. 2018’de Filistin liderliğinin talebi üzerine Azerbaycan, Kasım 2018’de Filistin Devleti’nin Asya’daki Büyükelçileri Konferansına ev sahipliği yapmıştı.
2022’nin Kasım ayında Azerbaycan Milli Meclisi Filistin’de Azerbaycan temsilciliği açmayı kararlaştırmıştır. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki bu kararı, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması adına önemli bir karar olarak nitelemiştir. 31 Mart 2023’te Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov Filistin devletini ziyaret ederek Azerbaycan’ın Filistin-İsrail anlaşmazlığının iki devlet ilkesine dayalı, Doğu Kudüs’ün Filistin Devleti’nin başkenti olduğu barışçıl çözümü desteklediğini yenilemişti.
11 Haziran 2013 tarihinde Bakü’de İslam İş birliği Örgütü çerçevesinde Filistin halkına yardım amacıyla İslami mali güvenlik ağının kurulması konulu toplantı yapılmış ve Azerbaycan Filistin Devleti’ne 5 milyon ABD doları tutarında yardımda bulunmuştur. 29 Eylül 2014 tarihinde Azerbaycan Hükümeti, Azerbaycan Uluslararası Kalkınma Ajansı (AIDA) aracılığıyla Filistin Gazze Şeridi’ndeki insani krizin çözümüne yardımcı olmak için Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) hesabına 635 bin ABD Doları yardım yapmıştı. 2018’in Ekim ayında Azerbaycan Cumhuriyeti, UNRWA’ya 200.000 ABD Doları yardım göndermiştir. 2023 yılında Azerbaycan dışişleri bakanının Filistin ziyaretinde Azerbaycan’da eğitim gören burslu Filistinli öğrencilerin sayının artırılması ve Filistin’de Azerbaycan tarafından okul yapılması kararlaştırılmıştır.
Mahmut Abbas Filistin devlet başkanı olduktan sonra Filistin’den Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne ilişkin destek artmıştır. 2011 yılındaki ziyareti sırasında Mahmut Abbas, Azerbaycan topraklarının işgal altında olduğunu ve BM Güvenlik Konseyi’nin Karabağ sorununa ilişkin kararlarının uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. 2020’nin temmuz ayında Ermenistan’ın Tovuz saldırılarından sonra Azerbaycan dışişleri bakanı ile görüşen Filistin’in Azerbaycan büyükelçisi Nasır Abdülkerim, Filistin’in Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu ve BM Güvenlik Konseyi’nin Karabağ’la ilgili kararlarının uygulanmasını desteklediğini bildirmiştir.
Sonuç olarak, Azerbaycan Filistin meselesinde yasal temsilci olarak Mahmut Abbas hükümetini görmektedir. Bu bağlamda, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin bağımsızlığını desteklemesi Filistin’in bağımsız devlet olma hakkının uluslararası hukuk tarafından da desteklenmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, Mahmut Abbas döneminde Filistin yönetimi açık bir şekilde Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü desteklemiştir. Azerbaycan’da toplumsal düzeyde ise Filistin-İsrail meselesinde farklı yaklaşımların bulunma nedeni Filistin-Ermeni ilişkileri ve Filistin meselesinin bazı çevrelerce kendi amaçları için suiistimal edilme tehlikesidir.