Türkiye sadece yurt içinde değil, sınır ötesinde düzenlediği askeri harekatlar ve faaliyetler ile birden fazla cephede varlığını güçlendirdi.
Türkiye'nin faaliyetlerine yoğunluk verdiği bir başka bölge ise Libya idi. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti güçlerine askeri eğitim ve danışmanlık hizmetlerine devam eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özellikle Misrata'da donanma ve Vatiyya'da hava üssü kuracağına dair emareler güçleniyor.
Doğu Akdeniz ve Ege'deki gelişmeler de bu süreçten bağımsız değil. Türkiye'ye ait sondaj gemileri birden fazla bölgede faaliyetlerine devam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri bölgede gerçekleştirdiği tatbikatlarla 'her an hazırız' mesajını veriyor.
Türkiye'nin birden fazla cephede yer aldığı süreç başarılı şekilde devam ederken, Ermenistan-Azerbaycan sınır hattında yaşanan çatışmaların perde arkasını Emekli Albay ve Güvenlik Uzmanı Ünal Atabay'a sorduk.
Ünal Atabay, Türkiye'nin özellikle Suriye, Irak ve Libya sahasında etkinliğinin ve başarılarının küresel aktörleri rahatsız ettiğine dikkati çekti.
"Türkiye'ye karşı cepheyi genişletmek için yeni krizler çıkartıyorlar" diyen Atabey, şöyle devam etti:
Ermenistan'ın son provokasyonlarının zamanlamasına dikkat çeken Atabey şunları söyledi:
"Dağlık Karabağ sorununun hukuki statüsü var. Çatışmalar ateşkesi bozacak şekilde, çatışmalar sınır hattında yaşanıyordu ancak burada Dağlık Karabağ bölgesinden bağımsız olan Tovuz'da yaşanıyor. Burası stratejik önemi olan bir bölge. Bu bölgeden boru hatları ve demiryolu güzergahları geçiyor. Ermenistan acaba Karabağ'ın bağımsızlığını Azerbaycan'a tanımaya zorlamak ve buraya zorlamak adına bir hamle olabilir mi? Bunu düşünmek lazım. İkinci olarak da Türkiye'nin Libya ve Suriye sahasının dışında bir angaje alanı daha açmak ve Türkiye'nin mücadele alanını genişletmek gibi bir stratejileri olabilir."