8 Kasım seçimlerinden zaferle ayrılan Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump, 20 Ocak 2017'de yemin ettikten sonra göreve başlayacak. Rakibi Hillary Clinton'a karşı büyük bir başarı elde eden Trump'ın Başkan olması 8 yıl aradan sonra Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray'da yeniden etkin olması anlamına geliyor. Trump'ın seçilmesi hem içeride hem de dışarıda bir belirsizliğe yol açmış gibi görünüyor. Trump'ın seçim kampanyası sürecinde göçmen ve Müslüman karşıtı açıklamaları, NATO müttefiki ülkeler ve ABD'nin diğer ülkeler ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmaları ile ilgili vaatleri bu belirsizliği derinleştiriyor. Seçimlerden sonra en fazla merak edilen konu ise Trump'ın birlikte çalışacağı isimler ve izleyeceği dış politika.
Trump, Obama'nın ağırlığı Asya'ya veren politikasını değiştirmeyi planlarken, seçim sürecinde en fazla üzerinde durduğu konular ise DEAŞ ile mücadele ve İran ile imzalanan nükleer anlaşma. Trump, Obama döneminde P5+1 ülkeleri ile İran arasında imzalanan anlaşmada revizyona gitme ve İran'a baskı uygulama mesajını verirken bu durum İran'ı tedirgin ediyor.
Serbest ticaret anlaşmalarının geleceği ise ABD ile yakın ilişkilere sahip olan Asya ülkelerini, Kanada'yı ve serbest ticaret anlaşması için görüşmelerin sürdürüldüğü AB'yi endişelendiriyor. İsrail ise Trump'ın seçilmesinden en fazla memnun olan ülke. Trump'ın Kudüs ve Filistin ile ilgili açıklamaları İsrail'de büyük bir memnuniyete yol açtı.
Türkiye ise Trump'ın politikasının Obama'dan farklı olmasını bekliyor. Obama döneminde büyük bir kriz yaşayan ikili ilişkilerin yeniden restore edilmesi planlanıyor. Benzer bir yaklaşım Körfez ülkeleri için de geçerli. ABD'nin İran politikasından rahatsız olan ve Obama dönemini 'tam bir hayal kırıklığı' olarak yorumlayan Körfez ülkeleri, Trump'ın yeni bir politika inşa etmesini arzuluyor. Özellikle Obama döneminde Ortadoğu'da ortaya çıkan güvenlik açığı, Körfez ülkelerinin güvenlik algısını olumsuz etkilerken, bu durum ABD'ye olan bakış açısını da olumsuz hale getirdi.
AB üyesi ülkeler ise Donald Trump'ın seçilmesinin şokunu yaşıyor. 2015'te başlayan kampanya süreci boyunca, Clinton'ın seçilmesinden yana bir tavır takındı. Trump'ın seçilmesinden büyük endişe duyan AB üyesi ülkeler, ABD ile AB ilişkilerinin güçlü olduğu mesajını veriyor. Trump'ın izleyeceği dış politika bu noktada AB'yi yakından ilgilendiriyor.
Ocak ayında göreve başlayacak olan yeni Başkan'ın nasıl bir kabine ile çalışacağı ise dış politikasının nasıl şekilleneceğine dair işaretler verecek. Neo-conların ön plana çıktığı Bush döneminden 8 yıl sonra yeniden Oval Ofis'te bir Cumhuriyetçi ismin olması ve söylemleri soru işaretleri taşıyor. Ancak, Trump'ın savaş karşıtı açıklamaları onun dönemini Bush'tan ayıracak ince bir çizgi olarak okunuyor. Trump'ın kabineye alacağı isimler de bu noktada önem arz ediyor.
Sessiz ve sakin biri olarak tanınan Trump'ın sağ kolu ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD'deki Cumhuriyetçi taban tarafından saygı duyulan bir isim. Trump'ın kampanya sürecinde önemli bir rol üstlenen Pence, Trump'ın hem içeride hem de dışarıda inşa edeceği satranç oyunun önemli bir parçası olarak gösteriliyor. Trump'ın serbest ticaret antlaşmaları ve Müslüman karşıtı açıklamalarına katılmadığı belirtilen Pence'ye bir denge unsuru olarak da bakılıyor. Washington çevrelerinde Pence'nin politika yapımındaki rolünün netlik kazanmadığına işaret edilse de ABD'nin müdahaleci politikalarına karşı olduğu belirtiliyor.
FETÖ elebaşı Gülen'in Türkiye'ye iadesi ile ilgili bir makale yayınlayan ve Türkiye'nin FETÖ ile ilgili taleplerinin haklılığına büyük destek veren Michael Flynn'ın Trump'ın kuracağı ekipte Ulusal Güvenlik Danışmanı olması bekleniyor. Trump'ın geçiş sürecinde kurduğu ekipte de Mike Pence'nin yardımcılığını yürüten Flynn, Trump'ın Beyaz Saray ekibini de belirleyecek olan isim. Bunun yanı sıra hem askeri konulardaki deneyimi hem de Ortadoğu'yu yakından bilmesi Flynn'ı dış politika yapımında da öne çıkarıyor. Flynn, NATO müttefiki Türkiye ile yeni bir dönemin başlayacağının işaretlerini verdi. Ancak, ABD'nin bölge siyasetinin değişip değişmeyeceği ise zamanla netlik kazanabilecek bir konu. Obama döneminde dışlanan ekibin içerisinde yer alan Flynn, Obama'nın DEAŞ ile mücadele stratejisini eleştiren bir isim.
2012'de Cumhuriyetçi Partiden başkan adayı olan ve ön seçimlerde Romney'e karşı kaybeden Newt Gingrich'ın ismi Dışişleri Bakanlığı için geçiyor. Avrupa ülkelerini ve Türkiye'yi yakından bilen Gingrich, Avrupa tarihi alanında uzman bir isim. ABD siyasetinde deneyimli olan Gingrich, Temsilciler Meclisi Başkanı olarak da görev yapmış.
ABD Dışişleri Bakanı olacağı belirtilen Gingrich, Trump'ın izleyeceği politikanın da önemli bir parçası olacak. Trump'ın Meksika sınırına duvar inşa etme planına destek veren Gingrich, Trump gibi bir muhafazakar ve serbest ticaret anlaşmalarına karşı çıkıyor. Trump'ın müdahaleci politikalardan uzak kalmasını destekleyen isimlerden olan Gingrich, Bosna Savaşı'nda Sırp saldırılarına karşı çıkmıştı.
Geçmiş dönemde şahin bir isim olarak bilinen Gingrich, 11 Eylül saldırıları sonrası Saddam Hüseyin'in devrilmesi fikrini savunan ekibin içerisinde bulunuyordu. Suriye iç savaşından sonra muhaliflerin desteklenmesi çağrısında bulundu. 2012'de CNN'e yaptığı bir açıklamada "Esed'den kurtulmak kesinlikle bizim için önemli" diyen Gingrich, Trump'ın 'Müslümanlar ABD'ye alınmamalı' açıklamasına da destek vermişti.
ABD'nin yeni Adalet Bakanı olması bekleniyor.11 Eylül saldırılarının yaşandığı dönemde New York valisi olan Giuliani, Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir koltuğa oturacak. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iade süreci ile ilgili sürecin Trump dönemine kalması bekleniyor. Bu durum da Giuliani'yi Türkiye için önemli bir isim haline getiriyor. Trump'ın kampanya sürecinde FETÖ darbe girişimi ile ilgili açıklamaları ve Flynn'ın “Gülen Usame bin Ladin'den farksız" olduğu yönündeki açıklamaları dikkate alındığında, yeni ABD yönetiminin FETÖ'nün iade sürecinde Türkiye'nin tezlerine daha yakın durduğu söylenebilir.
Jeff Sessions'ın ise Pentagon'un başına gelmesi bekleniyor. 2003 Irak işgaline büyük bir destek veren Sessions, Trump'ın DEAŞ ile mücadele politikasının önemli bir parçası olacak.
İran'da Trump tedirginliği 'Putin'den harika bir mektup aldım' BM'de Trump endişesi Obama'nın ekonomi mirası Trump'ın başdanışmanının sözleri sonrası FETÖ'yü korku sardı