Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’la birlikte düzenlediği basın toplantısı gergin geçti. Bakan Çavuşoşlu, Göç Mutabakatı’na aykırı davranan ve yeni koşullar öne süren AB’yi eleştirdi.
Çavuşoğlu, “18 Mart Mutabakatı’nın tam anlamıyla her iki tarafın uygulaması iki tarafın yararınadır. İyi bir iş birliğimiz var ama AB’nin 18 Mart Mutabakatı’nın bazı koşullarını uygulaması gerekiyor. Türkiye’den Yunan adalarına geçen kaçak mülteci sayısı istediğimiz düzeye düşmüştür. Bu mutabakatın içinde 5 fasılın açılması var fakat bazı ülkeler sebebiyle bu fasıllar açılmamıştır. İşte tam bu çifte standartlar ve ikiyüzlülük sebebiyle AB bizim toplumumuzun gözünde güvenilmez bir ortaktır” diye konuştu.
Avrupa Sayıştayı’nın, AB’nin Türkiye’deki Suriyelileri desteklemek için taahhüt ettiği 6 milyar avroluk desteğin ilk 3 milyar avroluk kısmına ilişkin değerlendirmeleri hakkındaki bir soru üzerine Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “2016 yılına kadar ilk 3 milyarın verilmesi gerekiyordu, henüz daha 1,7 milyar verildi. Bu süreç çok yavaş gidiyor. Diğer taraftan Sayıştay da şunu net bir şekilde görmelidir; göçle ilgili 18 Mart mutabakatına baktığımız zaman AB’den gelecek paralar Suriyelilerin günlük harcamaları için de kullanılmalıdır, sağlık da dahil. Burada bazı engeller var.”
Türkiye’nin AB’ye aday ülke olarak tam üyeliği hedeflediğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Karşımıza siyasi engeller çıkarılmamalı. Türkiye’yi dışlayan, aday ülke olduğunu inkar eden açıklamaların faydası yoktur” dedi. AB’den ve AB üyesi ülkelerden, Türkiye’nin terörle mücadelesine destek beklediklerini ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “En son PKK ile ilgili Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı karar önemlidir. FETÖ mensuplarının AB üyesi ülkelerde sığınmacı olarak kabul edilmesi de halkımızın kabul etmeyeceği bir durumdur”
Vize serbestisi için yerine getirilmesi gereken 72 kriterden 6 kriterin kaldığını hatırlatan Çavuşoğlu, “Bir an önce bu kriterler de tamamlanarak inşallah vize serbestisine de geçmiş olacağız” dedi. Çavuşoğlu, muhataplarının sivil toplum temsilcilerinin gözaltına alındığı şeklindeki eleştirilerine şöyle cevap verdi: “Sivil toplum örgütünün görevi, demokratik şekilde seçilmiş hükümeti güç kullanarak ve başka yöntemlerle görevden uzaklaştırmak değildir. Bu sivil demokrasi değildir, sivil toplumun görevinde bu yoktur. Demokratik şekilde seçilmiş hükümeti devirmek için bu faaliyetleri yaptım diyen kişileri AB’nin savunması hem anlamsızdır hem de çelişkilidir.”
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AİHM’in (eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin) Demirtaş kararına ilişkin bunların bir bağlayıcılığı olmadığı şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, Türkiye’den mahkeme kararlarını takip etmesini beklediklerini kaydetti.
Mogherini, Türkiye’nin Gezi olaylarında rolü olanları yargılama girişimini de eleştirerek, “bazı akademisyen ve sivil toplum temsilcilerinin gözaltına alınmasından endişe duyduklarını” söyledi. Çavuşoğlu’nun AB’nin Türkiye’ye karşı çifte standartlı davrandığı yönündeki eleştirisine de cevap veren Mogherini, “Çifte standart yok beğenin ya da beğenmeyin Avrupa Birliği’nden daha güvenilir bir ortak bulmanız mümkün değil” dedi.
Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili, “Türk hükümetinin AB’yle ilişkileri güçlendirmeye yönelik aldığı kararı memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Mogherini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib mutabakatındaki rolünü de olumlu bulduğunu ifade etti. Mogherini, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı soruşturmasında Türkiye ile birlikte AB’nin pozisyonunun da başından çok net olduğunu söyledi. Mogherini, Türkiye ile iş birliğini sürdürmek istediklerini anlattı.
Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn, Osman Kavala ve bağlantılı olarak gözaltına alınanları savundu. Hahn, gözaltılardan kaygılı olduğunu söyledi. Hahn, bir gazetecinin, "Türkiye'de AB'ye üyelik konusunda oluşan hayal kırıklığı noktasında Türkiye'yi eleştirmek dışında öz eleştiri yapıp yapmadıklarına" ilişkin sorusuna, şu an için yeni bir fasılın açılmasının söz konusu olmadığı cevabını verdi. Hahn, "AB Sayıştayı, bizi parayı çok çabuk harcadığımız noktasında eleştiriyor. Türkiye tarafından ise uygulamaların geciktiği noktasında eleştiri alıyoruz ancak Türkiye'ye yönelik 6 milyar avroluk taahhüdün ikinci kısmının uygulanmasında herhangi bir gecikme olmayacaktır" dedi. Vize serbestisi konusunda görüşmelerin ivme kazandığını da belirten Hahn, Türkiye'nin AB hedefleri noktasında yapıcı tutumunun gelecek için önlerini açacağını ifade etti.