ABD’nin Türkiye sınırına gözlem noktaları kurma adımı teröristlere desteğin en net ifadesi oldu. Fırat’ın doğusunda PKK’yı ‘Türk ordusundan korumak için’ sahaya inen Washington’un bu hamlesi, Ankara-Moskova işbirliğinden duyulan paniği de gözler önüne seriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in yakın işbirliği ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Soçi’de yürüttüğü temaslar, ABD’yi Suriye’de yeni hamleler yapmaya yöneltti.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon hazırlıklarını gören Pentagon, ‘sınıra gözlem noktası kuracaklarını’ iddia etti. Türkiye’nin teröre ilişkin kaygılarını ciddiye aldığını söyleyen ABD Savunma Bakanı James ‘Jim’ Mattis’in ‘dalga geçercesine’ deklare ettiği ‘gözlem noktası’ açıklaması, Münbiç’te mutabakata varılan ortak yol haritasına rağmen, ABD’nin Türkiye’yi Fırat’ın doğusundan uzak tutma niyetini ayan beyan ortaya koydu.
Zira Mattis’in son sözleri, Fırat’ın doğusunda ABD’nin resmi olarak Türkiye’nin karşısına çıkması ve Ankara’ya meydan okuması şeklinde değerlendiriliyor. Mattis önceki gün aynen şöyle dedi: “Türk ordusu ile sınırın karşısından çokça konuşuyor olacağız. Gece ve gündüz çok açık bir şekilde işaretli bölgeler olacak. Böylece Türkler bizim tam olarak nerede olduğumuzu net olarak görecek...”
RESMEN KOMŞUMUZ
Kaynaklar, ABD’nin gözlem noktası kurma adımıyla Türkiye’nin Fırat doğusuna müdahalesini önlemeyi ve TSK’nın hareketlerini görmeyi hedeflediğini belirtiyor. ABD’nin tek taraflı kuracağı üsler, Suriye’deki ortağı PKK/PYD’ye de koruma kalkanı olacak. Sınır hattına kurulacak noktalarla ABD aynı zamanda Türkiye ile resmen sınır komşusu haline gelecek. Terör örgütüyle Türkiye arasına set çekmeyi hedefleyen Washington, yoluna bundan sonra yalnızca PKK ile devam edeceğini de açıkça ilan etmiş oldu. Yeni Şafak’a konuya ilişkin değerlendirmede bulunan emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt, şunları söyledi:
SAMİMİYETSİZLİK!
“Amerika samimiyse Türkiye ile ortak hareket eder. Gözlem noktaları ortak oluşturmalı. Bu noktalar, Türkiye’nin bekasına karşı en yoğun tehdidin geldiği Tel Abyad, Ayn el-Arab, Resulayn ve Kamışlı’nın 15 kilometre güneyinde kurulmalı. PKK/PYD terör örgütü bu ilçelerden tamamen çıkarılmalı ve bu bölgeler hak sahiplerine teslim edilmeli. Suriye kuzeyinde Türkiye’ye güvence verebilecek bir emniyetli tampon bölge ancak böyle kurulmuş olur. İdlib’de Türkiye ve Rusya işbirliğiyle tesis edilmiş olan ortak harekât tarzı burada da uygulanmalı. ABD, sözde Türkiye ile yakın ilişki içerisinde olduğunu söylüyor ama samimiyetsizliğinden ve kafa karışıklığından dolayı gerçek işbirliğinden uzak görünüyor. Gerçek işbirliği yapamıyor. Münbiç’te aradan 6 ay geçmesine rağmen netice alınamamasının sebebi de bu.”
- İsrail’in çıkarı içinyine DEAŞ’a sarıldı
- Türkiye sınırına gözlem noktası kuracaklarını söyleyen ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in yine çok kullanışlı taşeron örgüt DEAŞ’a sığınması dikkat çekti. DEAŞ için, “Düşman küçük bir alana sıkıştıkça, ellerindeki alanları daha da güçlendiriyorlar ve tabii kaç ay önceden beri ifade ettiğimiz gibi orada zor bir savaş var” diyen Mattis, benzer mesajları Türkiye’nin Afrin’e yönelik harekâtı öncesinde de vermişti. “PKK’nın Amerikan silahlarını DEAŞ’a kaptırdığı” propagandası yaparak DEAŞ’a dolaylı yoldan cephane yolladıkları gerçeğini gizlemeye çalışan Pentagon, proje terör örgütünü yeniden güçlendirme yoluna gitti. ABD, Suriye’de henüz İsrail’in tam olarak güvenliğinin sağlanması hedefine ulaşılmadan ve ‘vadedilen topraklar’ kontrol edilmeden çözümün gelmesini engellemek için DEAŞ’ı sahnede canlı tutmak istiyor. Suriye savaşı sürecinde DEAŞ, neredeyse tüm silahlarını ya Esed’den ya da PKK’dan elde etti. Suriye kuzeydoğusundaki oyunlar güneyde de devam ediyor. Suriye, Irak ve Ürdün’ün kesişim noktası olan el-Tanf üssünde ABD’li subaylarca eğitilen teröristler, bazen PKK/PYD’li bazen de DEAŞ’lı maskesiyle ülkenin çeşitli cephelerinde boy gösteriyor.