Tarihi mirasının yanı sıra mevcut ekonomik zenginliğini de bu nehre borçlu olan Mısır halkı, bu zamana kadar vazgeçilemez görülen bu suyun “güneyden kuzeye” akan bir nehir olduğunu artık sık sık hatırlamak zorunda. Nil Nehri’nin yeni hâkimi, iki asır öncesine kadar Mısır pazarlarına köle olarak taşınan Etiyopyalılar olacak gibi görünüyor. Mısır, Sudan ve Etiyopya’yı sıcak çatışmanın eşiğine getiren ve Nil Nehri üzerinde hakimiyet mücadelesine yol açan Hedasi Barajı (Büyük Etiyopya Rönesans Barajı) projesi, önümüzdeki yıllarda Doğu Afrika’nın kaderini doğrudan etkileyecek.
Barajın yapıldığı Mavi Nil Nehri’nin Nil Nehri sularının yüzde 85’ini besliyor. Eğer Mısır, hiçbir anlaşma olmadan Addis Ababa yönetimi barajı doldurmaya başlarsa bu, Kahire’nin Nil üzerindeki tüm hakimiyeti kaybettiği anlamına gelecek. Sudan ve Eritre üzerinden yıllarca Etiyopya’nın elini kolunu bağlayan Mısır, Abiy Ahmed’in uzlaşmacı dış politikası yüzünden Doğu Afrika’da aradığını bulmakta zorlanıyor. Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’e yıllardır her türlü desteği veren Mısır, Etiyopya’nın yeniden Eritre’yle barışması ve Sudan’la gerilimi artıracak hareketlerden kaçınması nedeniyle bu ülke üzerinde diplomatik baskı kuramıyor. Bu nedenle sık sık ABD’yi ve Birleşmiş Milletler’i (BM) devreye sokmaya çalışırken, aynı zamanda iç siyasete müdahil olma yoluna ve siber savaş gibi daha çok Etiyopya’ya vakit kaybettirecek yolları deniyor.