Uzmanlara göre, Mısır'ın askeri müdahale tehdidinin arkasında Hafter'in siyasi pazarlık gücünü arttırmak var.
Mısır parlamentosunun Libya'ya askeri müdahale yetkisi vermesi bölgedeki gelişmelere yeni bir boyut kazandırdı. Özellikle Sirte cephesinde başlayacak büyük bir askeri harekat öncesi böyle bir tehdidin sahadaki gelişmelere nasıl etki edeceği merak ediliyor. Mısır yönetiminin olası bir askeri müdahalesinin işgal anlamına geleceğine dikkat çeken uzmanlar, "Hafter son 7 aydır sahada bitme noktasına geldi. Mısır'ın bu adımı Hafter'in pazarlık masasındaki siyasi ve askeri pozisyonunu güçlendirme amacı taşıyor. Mısır ordusunun fiili bir taburla Libya'ya müdahale etmesi gelişmelere çok farklı boyutlar kazandırır. Bu duruma ne ABD ne de Rusya rıza gösterecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin sağladığı askeri destekle birlikte Hafter militanlarını ağır yenilgilere uğratan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Sirte kentini işgalden kurtarma kararı bölgede yeni bir süreç başlattı.
Hafter destekçisi aktörlerin başında gelen Mısır'daki darbeci rejim önce Libya'ya askeri müdahale tehdidinde bulundu ve ardından da parlamentodan olası bir müdahale için yetki aldı.
Peki Mısır gerçekten de Libya'ya askeri müdahalede bulunabilir mi? Mısır'ın atacağı adımlar uluslararası hukuk açısından ne anlam taşıyor?
HAFTER'İN PAZARLIK GÜCÜNÜ ARTTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Selami Kuran, Mısır yönetiminin bu adımla Hafter'in pazarlık masasındaki gücünü arttırmayı amaçladığını söyledi.
MISIR DEMOKLES'İN KILICINI ELİNDE TUTUYOR
Mısır'ın askeri bir müdahalesi ile gelişmelerin çok farklı boyutlara gelebileceğini ifade eden Kuran, "Bu duruma ne ABD ne de Rusya rıza gösterecektir. Mısır bu girişimi, taraflar masaya oturduğu zaman bir tehdit unsuru olmak, Demokles'in kılıcını elinde tutmak amacıyla yaptı. Mısır'ın askeri bir müdahaleye cesaret edemeyeceği açık." ifadelerini kullandı.
İŞGAL DURUMUNDA BM DEVREYE GİRMELİ
Mısır parlamentosunun Libya'ya askeri müdahale konusunda bir yetki vermesinin hiçbir meşru karşılığının olmadığına dikkat çeken Kuran, şöyle devam etti:
"Mısır ordusu, Libya'daki meşru hükümetten bir davet ve onaylama gelmediği sürece asker göndermesi durumunda BM Sözleşmesi'nin 2. maddesini ihlal etmiş olur. Bir ülkenin siyasal ve ülkesel bütünlüğüne karşı ihlal söz konusu olur. Mısır'ın adımı hem işgal hem de savaş anlamına gelir. Libya'daki meşru hükümetin kendini savunma hakkı olur.
Böyle bir durumda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acilen toplanıp, Mısır'la ilgili bir yaptırım kararı alması gerekir. Bu yaptırımlar sadece askeri anlamda değil, diplomatik ve ekonomik yaptırımlar da olabilir. Askeri bir mesele söz konusu olduğu için BM Askeri Gücü toplanması gerekir. Askeri bir müdahalede, silahlı bir yaptırıma geçmesi gerekir. BM Güvenlik Konseyi'nde çıkacak yaptırımların Rusya ve Fransa'nın veto edeceği bellidir. Bu yüzden Libya ilerleyen dönemlerde askeri ve siyasi anlamda büyük gelişmelere gebe olan bir meseledir"
#Birleşmiş Milletler
#Uluslararası Hukuk
#Libya
#Mısır
#İşgal