Mısır Meclisi 20 Temmuz 2020 günü Libya’ya askeri müdahale seçeneğine onay veren tasarıyı onayladı. Uzmanlar bunun büyük oranda sembolik bir karar olduğunu söylerken buna karşılık hem Mısır Ordusunun zaaflarının hem de Sirte’ye kadar ilerlemek için 1500 km çölü aşabilmelerinin çok zor olduğunu dile getiriyor.
Mısır, Sisi yönetiminde borçlanırken bu paraları büyük oranda Fransa gibi ülkeleri zengin etmek için harcıyor. Mısır halkının on milyarlarca doları ya Fransız savunma sanayine gidiyor. Fransa’nın kimseye satamadığı Rafale tipi uçaklardan, Mirage’lere, helikopter gemilerine. Sadece 2019 yılında Suudi ile Sisi’nin Fransa’ya yatırdığı para 3 milyar dolar.
Ülkenin bu yılki borcu 5.7 trilyon lirayı bulurken bunun arkasındaki sebeplerden biri de Fransa gibi ülkelere harcanan milyar dolarlar.
Mısır Ordusu’nun hem Ruslardan hem ABD’den hem de Fransızlardan sürekli oyuncak alır gibi silah alması teoride tehlikeli gözükse de pratikte parayı çöpe atmaktan pek bir farkı yok. Uzmanların belirttiğine göre bir silahı işlevsel yapan en önemli hususlardan biri bu ürün sıkıntı yaşadığı zaman yedek parçasına hızlıca ulaşabilip bir an önce çözüm üretebilme kapasitesi.
Birçok ülkenin bütün savunma sistemlerini tek bir ekol üzerine kurmasının da sebebi bu. Şu an Mısır ordusu hiçbir savaşa girmemiş, toplama bir ordu halinde.
Daha önce de Saddam, ABD yapımı tankların yerine Sovyetlerden aldığı tank sistemini Babil tankı haline getirmişti. Sibirya soğuğuna göre tasarlanan bu tanklar çölde hiçbir işe yaramamış Saddam’a büyük bir yenilgiye mal olmuştu.
Sisi'nin, Mısır için bu kadar hayati bir konu varken dahi Libya’yla uğraşması önceliğinin kendi ülkesinin çıkarları değil Birleşik Arap Emirlikleri’nin çıkarları olduğunu gösteriyor.
Mısır'da ordunun ticari geçmişi eskiye dayanıyor. Uzun süredir ekonominin içinde yer alan ordunun kendine ait birçok şirketi varken ekonomiyi de büyük oranda ordu kontrol ediyor.
Mısır'da halkın çoğu, askerin kendi işlerini yapmasından dolayı ürün satamadığını söylerken bir yandan da 'Savaş çıksa cepheye bunları mı göndereceğiz' diyerek de ordunun kabiliyetleri açısından kaygı duyuyor.