Bosna-Hersek’te, Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik’in ordu kuracağını açıklaması ve Bosnalı Sırpların devlet içinde özerk bir yapılanmaya giderek Bosnalıları bu oluşumun dışında bırakmaları tehdidinin ardından ülke diken üstünde. Guardian’ın haberine göre, Bosna-Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, Birleşmiş Milletler’e (BM) hazırladığı gizli raporda, Birlik’i derhal harekete geçmeye çağırdı.
Raporda, Bosna’nın “savaş sonrası dönemin en büyük hayati tehdidi” ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Schmidt, Bosna Sırp polisinin geçen ay, 1992-1995 yılları arasında Sırp güçlerin Saraybosna’yı hedef aldığı Jahorina Dağı’nda sözde “terörle mücadele” tatbikatları gerçekleştirdiğini belirtti. Temsilci, “Bu, ilan etmeden ayrılmakla eşdeğerdir” ifadelerini kullandı. Schmidt’in raporu, ülkede barış gücü görevinin uzatılmasına yönelik BM Güvenlik Kurulu yıllık kararından önce geldi.
Bosna ulusal kolluk kuvvetleri ile Bosnalı Sırp polisi arasında çatışmalar yaşanmasının mümkün olduğunu kaydeden Schmidt, Birlik’in Srebrenitsa katliamında olduğu gibi yeni bir katliama göz yumulmaması için hızlı hareket etmesi gerektiğinin önemine işaret ederek, sayıları 700’ü bulan uluslararası barış gücünün artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Raporda Dodik’in eylemlerinin yalnızca ülkenin ve bölgenin barış ve istikrarını tehlikeye atmakla kalmayacağını vurgulayan BM yetkilisi, “Dodik’in hamleleri uluslararası toplum tarafından yanıtlanmadığı takdirde Bosna’da oluşacak istikrarsızlığın daha geniş bölgesel sonuçları olacaktır” uyarısında bulundu.
Bosna-Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 11 Temmuz 1995’te, en az 8 bin 372 Boşnak Müslüman, Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler tarafından kadın ve çocuk ayırmaksızın hunharca katledildi. Bölgede BM Barış Gücü kapsamında görev yapan Hollandalı askerler, şehri Sırplara teslim ederek katliama göz yummuştu.
Rusya’nın bölgedeki istikrarı tehlikeye atan tutumundan cesaret alan Dodik’in 28 Ekim’de basına sızan deklarasyonunda, Bosna Sırpları olarak ayrı bir ordu kurmayı planladığı ve Bosnalı Sırp kurumlarının devlet kurumlarını entiteden kovmayı hedeflediği ortaya çıkmıştı. Dodik, Batı’yı askeri müdahaleye kalkışması halinde, destek sözü veren müttefiklerinin olduğunu (Sırbistan ve Rusya) vurgulayarak tehdit etmişti.