El Halil’de yeni kuşatma

İşgalci İsrail yönetimi, Batı Şeria’da inşa ettiği yasa dışı yerleşim birimleri, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin desteğiyle yaygınlaştırmaya devam ediyor. Bu çerçevede İsrail yönetimi, El-Halil şehrinde, İslam dünyasının en kutsal dördüncü camii, Harem-i İbrahim’i tamamen kuşatma altına alacak yeni bir adım attı. İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, işgal altındaki Batı Şeria’nın El-Halil kentinde yeni bir Yahudi mahallesi kurulması projesinin başlatılması planını onayladı. Proje ile El-Halil kentini çevreleyen Yahudi yerleşim birimlerinin coğrafi bütünlüğü sağlanmış, ve Harem-i İbrahim’e yönelik abluka tamamlanmış olacak.

KAPATILAN ÇARŞIDA KURULACAK

İsrail’in Kanal13 televizyonuna göre, İsrail Savunma Bakanı Bennett’in planını onayladığı mahalle, El-Halil kentinin merkezinde, 1994’teki El-Halil katliamı sonrası İsrail tarafından kapatılan stratejik konuma sahip El-Cümle (El-Hisbe) çarşısına kurulacak. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 18 Kasım’da yaptığı açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık yasa dışı olarak görmediklerini” söylemişti.

HEDEF ABLUKAYI TAMAMLAMAK

Haberde, projenin hayata geçirilmesi için Filistinlilere ait El-Hisbe’deki yaklaşık 50 binanın yıkılacağı ve Filistinli mülk sahiplerinin haklarının “korunarak” yerlerine yeni binaların inşa edileceğine dikkati çekilerek, bu mahallenin kurulmasıyla El-Halil’deki Harem-i İbrahim’in çevresindeki Yahudi yerleşim birimlerinin coğrafik bütünlüğünün, yani şehrin ablukasının sağlanacağı kaydedildi.

YAHUDİ YERLEŞİMCİ TERÖRÜ

Harem-i İbrahim’in de içinde bulunduğu El-Halil kentinin Eski Şehir bölgesinde yaşayan Filistinliler, İsrail askerlerinin kısıtlamaları ve radikal Yahudi yerleşimcilerin terör saldırıları nedeniyle ağır şartlar altında yaşamaya çalışıyor. Yaklaşık 100 kontrol noktası bulunan kentte, Harem-i İbrahim’in çevresindeki yerleşim biriminde 400’e yakın Yahudi yerleşimci oturuyor. Harem-i İbrahim Camisi, bu nedenle sık sık fanatik Yahudilerin baskınlarına uğruyor.

Trump’la ilhakı konuştu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Ürdün Vadisi’nin İsrail’e ilhakı konusunun da gündeme geldiğini söyledi. Trump ile İran başta olmak üzere birçok konuyu görüştüklerini ifade eden Netanyahu, “Ürdün Vadisi’nin İsrail’in doğu sınırı olarak tanınması yönündeki tarihi fırsatı ve ABD ile İsrail arasındaki Karşılıklı Savunma Anlaşması’nı da görüştük.” dedi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada iki liderin “İran tehdidini” görüştüğü belirtilirken, İsrail’in Ürdün Vadisi’ni ilhakı konusunun gündeme geldiğine ilişkin herhangi bir bilgi verilmemişti. Su bakımından verimli olan ve 170’den fazla kuyuya sahip olan Ürdün Vadisi, Batı Şeria’nın tarımsal arazisinin yüzde 60’lık bir kısmına kaynak sağlıyor.

Filistin’den tepki

Filistin Başkanlığı ve Hamas Hareketi, işgal altındaki Batı Şeria’nın El-Halil kentinde yeni Yahudi mahallesi kurulması projesinin onaylanmasına tepki gösterdi. Filistin Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in attığı söz konusu adımın uluslararası kanun ve kararların açık ihlali olduğu belirtildi. Açıklamada, “Bu proje, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Yahudi yerleşim birimlerini meşrulaştırma çalışmalarının ilk somut sonucu ve Batı Şeria’nın ilhak edilmesine zemin hazırlayan bir adımdır.” ifadesi kullanıldı. Hamas sözcüsü Abdullatif el-Kanu ise açıklamasında, İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett’in söz konusu projeyi onaylamasının, İsrail’in Filistin topraklarındaki saldırgan işgal politikasının kökleştirilmesi anlamına geldiğini kaydetti.

Cami katliamı

İsrail’in 1967 yılından beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994’te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü. Tarihe “El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı” olarak geçen saldırıda 29 Filistinli şehit olmuş, 150’den fazla kişi yaralanmıştı.